18.BÖLÜM

5.7K 382 38
                                    

Cihangir'in keskin bakışlarından gözlerimi olabildiğince kaçırmaya çalışırken, aniden açılan kapıdan kafası eğik bir şekilde içeriye yavaşça süzülen adama dikkat kesildim.

Meraklı gözlerle adamın neden içeriye girdiğini anlamaya çalışıyordum.
Meraklı bakışlarımı fark eden Cihangir, hemen arkasını dönüp nereye doğru bu kadar meraklı baktığıma baktı.
Anlaşılan kapının açıldığını fark etmemişti.

İçeriye giren adam, " İstediğiniz ziyafet hazır Şehzadem " dedi.

" Tamam, içeriye yolla "

Aldığı cevabın ardından geri geri çıktıktan birkaç saniye sonra içeriye büyük bir tepsiyi iki yanından tutan, iki genç kız girdi.
Kızlarında kafası eğikti. Kafalarını kaldırmadan özenle yer sofrasını hazırlıyorlardı.

Kızları olabildiğince süzmeye başladım.
Güzel olup olmadıklarını nedense çok merak ediyordum.
Gözlerimi onlardan hiç ayırmadan dikkatle izliyordum.  İkisi de 1.70 civarı boylarda siyaha yakın saç rengine sahip zayıf kızlardı. Başları eğik olduğu için bir türlü yüzlerini göremiyordum, ama görebildiğim kadarıyla güzel hatlara sahip kızlar değillerdi. Sade, dikkat çekmeyen tiplerdi.

Kızlar, yer sofrasını hazırladıkları zaman hiç vakit kaybetmeden geri geri açık kapıdan çıktıları gibi arkalarından kapı ardına kadar geri kapandı.

Kızlar çıktıkları halde birkaç saniye bakışlarım kapıya kitlendi. Dalmış olduğum görüş alanıma aniden Cihangir'in kafası dahil olunca, aniden irkildim.

" Her şeye bu kadar şaşkın bakarsan, bunu söyleyen tek kişi ben olmayacağım şaşkın surat " dedi.

Söyleyecek hiçbir şey bulamadım. Bunun izahını nasıl yapabilirdim ki? 

Gelecekten, geçmişe geçiş yapmış biri olarak her şeye bu kadar şaşırmış bakmam kadar doğal bir şey olamazdı, ama bu gerekçeyi ona ne yazık ki anlatamazdım.

" Ben... şey.. "

Tepkim karşısında gülümsemeye başladı.
" Endişelenme, kimsenin canını sıkmasına müsaade etmeyeceğim. Senin yapman gereken sadece, bu ifadeyi daha az kullanmak. " dedi,
" Benim yanımda istediğin ifadeyi takınabilirsin ama sana zarar verebilecek hiçbir insanın yanında, ağızlarına laf verecek bir şey yapmamaya özen göster.
Bende artık, sarayda olduğumuz süre içerisinde yalnız olmadığımız sürece 'şaşkın surat' demeyeceğim sana.. 
Her zaman kendine güvenen, güçlü bir kadın olduğunu göstermelisin, anladın mı? "

Anladığımı göstermek adına başımı salladım. Söylediklerinde çok haklıydı, kötü insanlara malzeme olmamaya özen göstermem gerekiyordu.
Zayıf görünmenin aksine her zaman güçlü görünmeye çalışmalıydım. Bu sayede sarayda hayatta kalabileceğimi biliyordum.

Oturduğu yerden kalkıp, bileğimden yavaşça tutuğu gibi beni de kendisiyle beraber yataktan kaldırdı.

" Bu kadar konuşma yeter şaşkın surat, şimdi günlerdir bir lokma girmeyen midene bir şeyler soktuğumuzdan emin olalım " dedi.

Bu konuda da çok haklıydı, biraz daha bir şeyler yemezsem eğer bedenim halsizlikten daha fazlasına sahip olacaktı. 

Hazırlattığı sofranın başına getirip, omuzlarıma hafifçe baskı uygulayıp beni yer masasının yanında duran minderin üzerine oturttu. Diğer baş mindere de kendisi oturduktan sonra bana dönüp  " Nasıl..?  Beğendin mi..?  Sevmediğin bir şey varsa kaldırtabilirim veya istediğin bir şey varsa hemen hazırlatayım " dedi.

Bu ilgili hali beni fazlasıyla mutlu ediyordu, ama bunu fark etmemesi için ifadesiz görünmeye özen gösteriyordum. Nedense bu ilgili haline, içimde ki bütün heyecan ve sevinci gösterirsem, artık diğer kızlardan farksız olduğumu düşünüp daha az ilgili davranırmış gibi tuhaf bir düşünce vardı.

GEÇMİŞE GİDEN KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin