GEÇMİŞE GİDEN KIZ

22.BÖLÜM

Bu yakınlık, beni fazlasıyla korkutuyordu..
Yüzümü ellerinin arasına hapsetmiş ve geri çekilmeme müsaade etmiyordu.
Şuan buna hazır olamasam da, ona teslim olmaktan başka çarem yoktu.

Gözleri dudaklarımda birkaç saniye takılı kaldı, ardından yavaş yavaş yaklaşmaya başladı. Sıcak dudaklarını dudaklarımda hissettiğim an, gözlerimi yavaşça kapatıp, ona teslim oldum.
Teslimiyetimden cesaret alıp, beni daha hızlı öpmeye başladı.
Bu durumla beraber heyecanım iki kat arttı ve nefesim kesilecek gibi oldu.
Bu benim ilk öpücüğümdü.
Her ne kadar kontrolüm dışında gerçekleşmiş olsa da, bu durum beni rahatsız etmiyordu.
Aksine, ilk öpücüğüm hoşlandığım adamla olduğu için çok mutluydum.

Ellerinden birini yüzümden çekip, sağ kolumdan aşağı doğru gezindirmeye başladı. Elimde birkaç saniye durdu ve ardından elimi tutup, göğsünün sol kısmına kalbinin üstüne bastırıp, yavaşça dudaklarımdan geri çekildi. Ardından gözlerimin içine bakıp, kısık bir sesle  " Hissediyor musun? " diye sordu.

Elimin altında şiddetle çarpan kalbini hissetmemek mümkün değildi.
Gözlerimi gözlerinden hiç ayırmadan, diğer elini tutup, onun yaptığı gibi kalbime bastırdım.
" Fazlasıyla.. Peki sen hissediyor musun? " diye sordum.

Bu sözlerim onu çok mutlu etmişti, gözlerinin içi parlıyordu. Bir saniyeliğine bile gözlerini gözlerimden kaçırmadan  " Fazlasıyla " diyip, masumca sırıtmaya başladı.

Bu durumun bende yarattığı etkileri sorgulayacak olursak, çok garip ve şaşkın hissediyordum.
Şimdiye kadar hoşlandığım hiç kimseden karşılık alamamıştım,
ama şuan hislerimin karşılıklı olduğunu bilmek beni fazlasıyla şaşırtıyordu.
O zamanlar sanki hep platonik durumda olacakmışım gibi geliyordu, ama şuan beni seven bi adamın varlığını hissetmek çok garip geliyordu.
Bu duruma bir an önce kendimi alıştırmam gerekiyordu. Artık hiçbir şey eskisi gibi değildi. Hayatım tamamen değişmişti. Bu durum beni ileriki zamanlarda nasıl etkileyecek bilmiyordum ama bildiğim tek bir şey varsa oda şuan fazlasıyla heyecanlı ve mutlu olduğumdu.

Sözlerinin ardından, bana sıkıca sarılmaya başladı. Kafasını boynuma, saçlarımın arasına gömüp derin derin nefesler aldı. Sanki beni yıllar sonra ilk kez görüyormuşçasına, hasret gideriyordu.

Ona karşılık verip, beline kollarımı sıkıca dolayacağım sırada dışarıdan gelen " Desturrr " lafıyla aniden panikleyip, Cihangir'i üzerimden hızla ittim.
Bu hareketim onu fazlasıyla şaşırtmıştı.
O sırada kapı bekçilerinden biri içeriye girip,  Murad'ın geldiğinin haberini verdi.

Cihangir, adama doğru dönüp hemen içeriye almasını söylediği gibi adam hızla geri çekilip, ardından birkaç saniye sonra Murad'ı içeriye yolladı.

Onu görür görmez Cihangir, hiç vakit kaybetmeden yanına gidip, heyecanlı bir şekilde
" Sağ sağlim dönmene çok sevindim " diyip ona sıkıca sarıldı.

Birkaç saniyelik bir sarılma olsa da, dakikalar öncesinde bana sarılıp ardından ona sarılması biraz tuhaf hissetmeme neden olmuştu, ama yinede anlayışlı olmaya çalıştım. Nede olsa çocukluğundan beri yanında olan tek dostuydu, ve en önemlisi o bir erkekti..

Murad geri çekilip " Size güzel havadislerim var Şehzadem " dedi ve o sırada gözü bana kaydı.
Beni görür görmez şaşkınlıktan gözleri büyüdü, ardından hemen kafasını çevirip " Yalnız olduğunuzu sanıyordum " dedi.

Cihangir, "Sorun yok, onun yanında konuşabiliriz " dedi.

Murad, biraz tereddüt etse de Cihangir'e güvenip, benim yanımda yaşadıklarını bir bir anlatmaya başladı.
Onlara özellikle kulak kabarttığımı düşünmesinler diye camın önüne gelip dışarıyı izlemeye başladım.
Sesleri net olmasa da yinede geliyordu, ama ne konuştuklarını tam olarak anlayamıyordum. Konuşmanın içinde bilmediğim birçok terim geçiyordu ve bunların analizini yapacak kadar ne çok merakım nede zamanım vardı.