Bitch Boss | Taekook

6.Bölüm: "Bay Kim'le ilgili ne biliyorsan anlat."

6.Bölüm : "Bay Kim'le ilgili ne biliyorsan anlat."

-

Öğle arasının gelmesiyle yemekhaneye gidip yemeğimi almış ve tek başıma yemeye başlamıştım. Bir daha Bay Kim'le yemeye hiç mi hiç niyetim yoktu. Eminim o da beni istemezdi. Aish, cidden! O güzel görüntüsünün altından böyle bir adamın çıkması beni şaşırtmış ve hayal kırıklığına uğratmıştı. Ve dünyada onun gibi bir sürü insan olması da sinirime dokunuyordu.

Sinirle yemeğimi yerken karşıma birinin oturmasıyla kaşlarımı çatarak kafamı kaldırdım. Kahküllü, sevimli bir kızdı ve bana 32 diş gülümsüyordu.

"Merhaba, sen yenisin değil mi? Ben Jiwoo."

"Evet, ben de Jungkook. Memnun oldum." diyerek gülümsediğimde aralıksız konuşmaya başlamıştı. Çok konuşuyordu ama iyi bir kızdı. Sevmiştim. 5 dakikada tüm hayatını anlatmıştı bana.

"İşte en yakın arkadaşımla aldattığını öğrendim. Sonra ayrıldık..."

O konuşmaya devam ederken Bay Kim tam arkamdan geçiyordu ve "Hah!" diye sinirli bir ses çıkardığını duymuştum. Kaşlarımı çatarak ona baktığımda gözlerini bir kez bile bana değdirmeyerek arkadaşlarının yanına oturmuştu. Ona bakmaya devam ederken Jiwoo'nun sesiyle önüme döndüm.

"Hey, beni dinlemiyor musun sen? Nereye bakıyorsun?"

"Ah, özür dilerim dalmışım. Devam et sen."

Ardından yine kesintisiz bir şekilde konuşmaya başlamıştı. Fakat yine dinlediğim söylenemezdi çünkü Bay Kim'i düşünüyordum.

Onu ve aptallığını.

🐰

Çıkış saati geldiğinde toplanarak asansöre binecektim ki arkamda kalan kapının açıldığını duymuştum. Bay Kim elinde çantasıyla odasından çıkarken onun da asansöre bineceğini anlayıp merdivenlere yönelmiştim. Onunla yalnız kalmak istemiyordum. Fakat konuşmaya başlamasıyla duraksamıştım.

"Bin şuraya Jungkook."

Arkamı dönüp yüzüne baktım. Sert yüzüyle birlikte beni izliyordu. Gözleri vücudumu delip geçiyordu sanki. Bir elimi pantolonumun cebine soktum ve kafamı yana eğerek hafif bir sırıtışla cevap verdim.

"Binmeyim ben Bay Kim. Eşcinselim ya hani. Aynı ortamda yalnız bulunursak sizi taciz falan ederim. Hiç gerek yok böyle şeylere."

Şaşkınca bana bakan yüzünü gördüğüm an daha çok sırıtmış ve merdivenlerden inmeye başlamıştım.

Aferin Jungkook, böyle devam koçum.

🐰

Şirketten çıkıp Jimin ve Yoongi Hyung'un yanına gitmiştim. Bana bir kahve yapmışlardı ve üçümüz birden masaya oturmuştuk. Onlara olanları anlatmayı daha yeni bitirmiştim ve şimdi analiz yapıyorlardı.

"Şimdi Bay Kim homofobik ve sana öğrendiğinden beri ters davranıyor değil mi?"

"Evet Hyung." demiştim aklıma gelen davranışlarıyla birlikte. Ayh, mal adam.

"Belki geçmişte bir şey yaşamıştır, o yüzden homofobik olmuştur." dedi Jimin Hyung.

"Belki de sadece canı öyle olmak istemiştir. Altında bir sebep aramaya gerek yok. Sonuç olarak o bir şerefsiz."

Yoongi Hyung'un dediklerine kafa sallamıştım. İkisinin dediği de mantıklı geliyordu.

"Neyse boşverin o malı ya. Siz anlatın neler yaptınız ben yokken."