27.Bölüm: "Altına da girdin mi bari?"
-
Yanımda mışıl mışıl uyuyan Taehyung'u izliyordum. Ağlaya ağlaya uzun bir sürenin sonunda uyumuştu ve bu süre boyunca da onun istediği gibi hep saçlarını okşamıştım.
O uyurken yaşadıklarını düşünüyordum. Gerçekten çok güçlü, çok güzel bir çocuktu. O şerefsiz adamlar yüzünden bedeninin kirli olduğunu düşünecek kadar da saf. Tanrım, nasıl dayanmıştı bu kadar acıya? Ben dayanamazdım. Duyduğumda bile bu kadar kötü oluyorsam kendim yaşasaydım intihar ederdim herhalde.
Ben düşünürken telefonumun çalmasıyla elimi saçlarından çektim ve hızla yataktan kalkarak telefonu açtım. Taehyung'un uyanmasını istemiyordum. Yeterince zor bir şekilde uyumuştu zaten.
Telefonun ekranına baktığımda Jimin Hyung olduğunu fark ederek hemen açtım.
"Efendim Hyung?"
"Jungkook, akşam olmak üzere. Neredesin? Hâlâ Taehyung'un yanında mısın?" diye endişeli sesiyle konuştuğunda ben de ağladığım için acıyan gözlerimi elimle ovuşturarak cevap verdim.
"Taehyung'un evimdeyim ve bugün yanında kalmam lazım Hyung. Çok kötü bir durumda şu an. Onu yalnız bırakamam." dedim anlattığı şeyler yeniden aklıma doluşurken.
"Bir şey mi oldu ki?"
"Geçmişte yaşadığı şeyleri bana anlattı Hyung. Çok ağladı. Biliyor musun saçlarını okşamamı istedi."
"Yaa, tamam yalnız bırakma o zaman onu. Ama yarın okulun var onu ne yapacaksın? Eşyalarını oraya getirmemi ister misin?"
"Hyung sana zahmet olmasın." dedim mahçup bir sesle.
"Ne zahmeti? Benim de canım sıkılmıştı zaten. Konum at birkaç saate gelirim ben oraya. Bu arada hangi eşyalarını getireceğim?"
"Okul formamı ve çantamı. İçine kafana göre birkaç defter kalem koyarsın."
"Tamamdır." dediğinde ona çokça teşekkür ederek telefonu kapattım. Yeniden Taehyung'un odasına girdiğimde hâlâ uyuduğunu görünce yanına ilerledim ve üzerini iyice örttüm. Yanağına da küçük bir öpücük bırakıp son kez yüzüne bakarak odadan çıktım.
Mutfağa girip yemek için birkaç malzeme çıkardım. Umarım rahatsız olmazdı mutfağına girip yemek yapmamdan.
Yemek yapma konusunda pek bir şey bilmediğim için internetten birkaç tarife bakıp elimden geldiğince güzel şeyler ortaya çıkarmaya çalıştım. Yaklaşık iki saatin sonunda bitirdiğimde mutlulukla gülümsedim. Yaparken oldukça zorlu yollardan geçsem de ortaya iyi şeyler çıkarmıştım. Sebzeleri doğrarken parmağımı kesmiş, sonra da elim tavaya değdiği için yanmıştı. Bir tane de bardak kırmıştım. Taehyung sorun etmezdi umarım.
Yemekleri tabağa koyarken birden arkamda hissettiğim bedenle yerimden sıçradım.
"Ne yapıyorsun?"
Kısılmış sesiyle sorduğu soruyla arkamı döndüm ve o güzel yüzüne baktım. Ağlamaktan şişip kızarmış gözleri çok belliydi. Tanrım, ona sarılmak istiyordum.
"Şey, yemek yapmıştım. Üzgünüm sana sormadan mutfağına girdim ama acıkmışsındır diye düşündüm." diyip çekingen bir şekilde ona baktığımda omuz silkmişti.
"Sorun değil. İstediğini yapabilirsin."
İyiymiş gibi konuşmaya çalışıyordu ama gözlerindeki o üzüntüyü görebiliyordum. Çok acıtmışlardı benim güzel Taehyung'umu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bitch Boss | Taekook
Fiksi PenggemarJungkook, aldığı ceza yüzünden Kim Holding'te 2 haftalığına staja başlar.