39.Bölüm: "Devam edersek dayanamam."

11.1K 960 680
                                    

39.Bölüm: "Devam edersek dayanamam."

-

Anneme özlemle sarılırken gözlerimi kapattım. Evden gittiğimden beri hiç görüşememiştik ve onu gerçekten çok fazla özlemiştim.

"Çok özledim seni Jungkook. İyi ki geldiniz." diyerek Taehyung'a da dönmüş ve büyük bir sarılma vermişti ona. Taehyung'un yüzündeki buruk gülümsemeyi görünce içim parçalanırken üzgünce onlara bakmıştım. Taehyung 10 yaşından beri kendi ailesiyle görüşmüyordu ve onun da anne özlemi çektiğini biliyordum. Her ne kadar umurunda olmadığını söylese de.

"Nasılsın Taehyung?"

"İyiyim Bayan Jeon, siz nasılsınız?"

"Teşekkürler canım. İçeri geçelim hadi. Baban orada Jungkook."

Yüzüm düşerken gergince dudağımı dişledim. Onu görmek istediğim konusunda emin değildim. Bana yaptığı onca şeyden sonra ona karşı hiçbir duygu hissetmiyordum artık.

Taehyung gerginliğimi anlamış gibi elimi sıkıca tuttuğunda gülümseyerek ona baktım. "Ben yanındayım, rahat ol."

Teşekkür ederek kafa salladım ve annemin sesiyle içeri geçtik. Babamın koltukta oturan bedenini gördüğümde istemsizce Taehyung'un elini sıktım. Bana güven verircesine gülümsediğinde tebessüm ederek yeniden babama döndüm. Eskisi gibi soğuk bakışları yüzümde yer edinirken her şeye rağmen saygıdan dolayı hafifçe eğilip konuştum.

"Merhaba.. baba."

Öylece yüzüme bakıp bir şey demeden kafasını çevirince modum anında düşerken oflayarak koltuğa oturdum ve Taehyung'u da kendimle beraber çektim. Belki de hiç gelmemeliydik buraya. Sadece annemle görüşmeliydik.

"Hayatım selam versene çocuklara. Bu sana bahsettiğim Taehyung, Jungkook'un erkek arkadaşı."

Annemin sözleriyle Taehyung'un gerildiğini hissederken elini sıkıca tuttum ve babama döndüm. Sert bakışları yüzümü turlarken geldiğimizden beri sonunda sesini duydum.

"Sana onları görmek istemediğimi söyledim. İbne oğlumu ve sevgilisini evimde istemiyorum."

Gözlerim üzüntüyle dolarken yanımdaki Taehyung sinirli bir nefes alıp verdi ve babama sertçe baktı. Saygısından dolayı bir şey demediğini biliyordum.

"Bunları konuşmuştuk seninle. Neden böyle yapıyorsun?"

Annem sızlanır bir şekilde konuşurken babam ayağa kalktı.

"Evet konuştuk. Ben de Jungkook'un yüzünü bile görmek istemediğimi söyledim. Oğlum değil o benim."

Babamın sözleriyle kalbimde inanılmaz bir acı hissederken dolan gözlerimi saklamak için kafamı eğdim. Belki biraz olsun değişmiştir, beni özlemiştir diye düşünmüştüm ama anlaşılan yanılmışım. Artık oğlu bile değilmişim.

"Bay Jeon saygısızlık yapmak istemiyorum ama şaka mısınız siz? Sırf eşcinsel diye mi tüm bu söyledikleriniz?"

Taehyung'un dayanamayıp konuşmasıyla ortam gerilirken korkuyla babama baktım. Beni dövdüğü gibi Taehyung'a da bir şey yapmasından korkuyordum.

"Sen kimsin ki benimle böyle konuşabiliyorsun? Siktir git evimden!"

Babamın dedikleriyle Taehyung alaycıl bir şekilde gülmüş ve kafasını yana eğmişti.

"Kore'nin en ünlü şirketinin CEO'suyum ve istesem tüm suçlarınızı bulup sizi içeri attırırım."

Taehyung kendinden emin bir şekilde konuşurken babam korkuyla ona bakmıştı. Korktuğuna göre kesinlikle bir şeyler yapmıştı. Tanrım, babam olduğu için bir şey demek istemiyorum ama iğrenç biri.

"Gidelim Jungkook. Bayan Jeon kusura bakmayın siz de daha sonra telafi ederiz bu günü." diyerek kolumdan tutmuş ve bir şey dememe izin vermeden kapıya doğru çekiştirmişti bedenimi. Gözümden istemsizce akan yaşlarla onu takip ederken kapıyı açmış ve arabaya kadar bir şey demeden götürmüştü beni. Kendisi sürücü koltuğuna otururken beni de kucağına çekmiş ve sıkıca sarılmıştı.

"Güzelim ağlama lütfen. Göz yaşlarını görmeye dayanamıyorum. O aptal adam yüzünden ağlama daha fazla."

Şefkatle bana bakarken istemsizce dudaklarım aşağı doğru bükülmüştü.

"T-taehyung anlamıyorum ben, bana neden böyle davranıyor? Ona hiçbir şey yapmadım ki."

"Senin hiçbir suçun yok bebeğim benim. Umursama artık o adamı."

Gözyaşlarımı hafif dokunuşlarla silerken burnuma küçük bir öpücük bırakmış ve gülümsemişti. Taehyung sevgisini iliklerime kadar hissettiriyordu ve ben gerçekten çok mutluydum.

"Taehyung sana aşığım." dedim bir anda. Gözleri şaşkınlıkla aralanırken elimin altındaki kalbinin hızlandığını hissetmiş ve gülümseyerek dudaklarına eğilmiştim. Yavaşça öpmeye başlarken elini enseme koymuş ve iyice bastırarak karşılık vermeye başlamıştı. Dilini dudaklarım arasından yolladığında yavaşça emmiş ve öpüşmeyi derinleştirmiştim.

Birkaç saniyenin ardından nefes nefese benden ayrılırken bu yetmemiş olacak ki dudakları boynuma yönelmiş, yavaşça emip ısırıklar bırakmaya başlamıştı. Kendimi tutamayıp sessiz inlemeler bırakırken kafamı arkaya yatırıp ona daha fazla alan sunmuştum. İstemsizce ona sürtünürken dudaklarını boynumdan ayırmış ve derin bir şekilde gözlerime bakmıştı.

"D-dur Jungkook. Devam edersek dayanamam."

Utançla gözlerimi kaçırarak dudağıma dişimi geçirdim ve onayladım. Haklıydı. Benim de alt tarafım sızlıyordu ve eve gitmemiz lazımdı. Kendimi yan koltuğa atıp Taehyung'a dönerken o nefeslerini düzenlemeye çalışıyordu.

Bir şey demeden arabayı eve doğru sürerken ben de hâlâ hızlı atan kalbimle arkaya yaslandım ve gözlerimi kapattım. Biraz önceki yaşananlar aklımdan çıkmıyordu.

🐰

Aradan 2 gün geçmişti ve günlerden pazartesiydi. Bugün okulda yapılacak tadilat yüzünden kimse okula gitmiyordu ve şu anda evdeydim. Taehyung'da şirkette.

Sürpriz yapmak için şirkete gidecektim birazdan. Uzun zamandır gitmediğim için orayı ve arkadaşlarımı oldukça özlemiştim. Jiwoo'yla birkaç defa telefonda konuşsak da yüz yüze görüşmemiştik.

Altıma baldırlarımı iyice belli eden bir pantolon giymiş, üstüme de vücuduma yapışan çizgili bir gömlek geçirerek pantolonun belinden içeri sokmuştum. Son olarak da parfüm sıkmış ve evden çıkmıştım.

Biraz heyecanlıydım. Taehyung'un beni gördüğündeki tepkisini merak ediyordum.

Otobüse bindiğimde bir an gülmüştüm kendi halime. CEO bir sevgiliniz olsa da onu ziyarete giderken otobüse biniyordunuz. Komikti gerçekten.

🐰

Şirkete geldiğimde heyecanla içeri girdim ve tanıdık yollardan geçerek arkası dönük Jiwoo'ya yaklaştım. Ellerimle gözlerini kapatırken yerinden korkuyla sıçramış ve "Sen kimsin be?" diye cırlamıştı. İstemsizce gülerken ellerimi çektim ve bana bakmasını sağladım. Beni görür görmez "Jungkook!" diye çığlık atıp zıplamış ve kendini kucağıma atmıştı. Düşmemesi için onu belinden tutarken yanağıma bıraktığı öpücüklerle güldüm. Beni gerçekten özlemiş olmalıydı.

Tam cevap verecektim ki Taehyung'un karşımdaki sertçe bakan gözlerini görmüş ve şaşırmıştım. Neden öyle bakıyordu ki?

Siktir.

Jiwoo kucağımda ve bacaklarını belime sarmış bir şekilde duruyorken Taehyung bizi görmüştü ve gözlerinden ateş çıkıyordu.

Pekala, gerçekten sıçtım sanırım.

-

Diğer bölümMmM hehehehe 🔞🔞🔞 diyor ve kaçıyorum

Oy ve yorumları bekliyorumMm 💘💘💘

Bitch Boss | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin