42.Bölüm: "Çocuklarımız olmayacak Taehyung."

10.6K 903 807
                                    

42.Bölüm: "Çocuklarımız olmayacak Taehyung."

-

Öğrendiğim gerçeklerin ağırlığıyla okulun tuvaletinde öylece ağlıyordum. Ne düşüneceğimi, ne hissedeceğimi bilmiyordum. Fakat canım yanıyordu çünkü Yugyeom'u gerçekten seviyor ve ona değer veriyordum. Şu an onun da pişman olması önemli değildi çünkü bana yaklaşma amacı çok farklıydı. Ayrıca Taehyung'la aramızın bozulmasına bile sebep olmuştu.

Kapının açıldığını duymamla hızla gözlerimi sildim ve gelen kişiye baktım. Seokjin'di. O günden sonra onunla aramdaki buzlar erise de çok bir samimiyetimiz yoktu. Okulda da beni görünce yolunu değiştiriyordu babasının kulağına gitmesin diye.

"Hey, iyi misin?"

Endişeli sesiyle kafamı hafifçe salladım. Ona ne olduğunu anlatacak kadar güvenmiyordum henüz. Akıllanmıştım.

"Evet, iyiyim."

"Niye ağladın o zaman?"

"Şey, karnım çok ağrıyordu. O yüzden."

Bulduğum saçma yalanla tabii ki de bana inanmamıştı. Alayla gülerken cebinden telefonunu çıkarıp konuştu. "Taehyung'u aramamı ister misin?"

"Oh, gerek yok. Endişelenmesini istemiyorum. Ben anlatırım ona daha sonra."

"Tamam, gidiyorum o zaman."

"Git."

Aramızdaki bu garip diyalogdan sonra Seokjin tuvaletten çıkarken ben de yüzümü soğuk suyla yıkadım ve biraz olsun kendime gelerek sınıfa gittim. Sınıftaki gereksizlerin bakışları bana dönerken sıradaki çantamı aldım ve ortadaki boş sıraya koydum.

Yugyeom'la aynı sırada oturmak istemiyordum.

"İbne Jungkook'un Yugyeom'la arası mı bozuldu yoksa? Bak sen şu işe."

"Yugyeom'un sonunda akıllanacağını biliyordum. Kim erkeklerden hoşlanan biriyle arkadaş olmak ister ki?"

Yumruklarımı sıkmaya başlarken tırnaklarımın derime battığını hissediyordum. Sinirle yutkunurken ayağa kalktım ve tam Jaebum'un yakasına yapışıp yüzüne yumruğumu geçirecekken sınıfa giren hocayla bırakmak zorunda kaldım. Tüm sınıf karşılarında bir film varmışçasına bizi izlerken hocasının gelmesiyle oflamıştı.

"Çıkışta görüşeceğiz."

Kulağına fısıldadığım şeyle alayla gülerken "Görüşelim." demişti. Bu zamana kadar bana laf atanlara karşılık vermediğim için beni güçsüz biri sanıyordu. Ama yanılıyordu. İsteseydim çokta güzel karşılık verirdim onlara. Sadece müdüre gitmemek için onlara dokunmuyordum.

Yugyeom'la konuşmamdan sonra bir de bu olay sinirlerimi iyice gererken sıkıntıyla ofladım. Beynim karman çorman olmuştu.

Hoca ders anlatmaya başlayacağı sırada kapıya vurup içeri giren Yugyeom'la gözlerimi kaçırırken onun ağlamaktan kısılmış sesini duydum.

"Ö-özür dilerim hocam. Girebilir miyim?"

Sinirli bir hoca olduğu için derse geç kalmasına kızacağını düşünsem de Yugyeom'un kızarık gözlerini gördüğü için bir şey dememişti. Yugyeom kapıyı kapatıp içeri girerken önce sırada tek duran çantasını, ardından yer değiştirmiş olan beni görüp dudakları titremeye başlamış ve gözleri dolarken yerine geçip oturmuştu.

Bu hali içimi acıtırken sıkıca kapattım gözlerimi. Ona üzülmek istemiyordum. Gurursuz gibi affetmek de istemiyordum. Bu zamana kadar bana kötülük yapanları affetmiş olsam da bu sefer öyle olmasını istemiyordum.

Bitch Boss | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin