28.Bölüm: "Bekle beni."

13.1K 1.2K 594
                                    

28.Bölüm: "Bekle beni."

-

Taehyung'un Seokjin'e yumruğunu geçirmesiyle gözlerim şaşkınlıkla aralanırken hızla onları ayırmak için aralarına girdim.

"Taehyung dursana. Bana hep laf atıyor zaten. Umursama onu." dediğimde beni dinlememiş ve fazlasıyla seksi bir biçimde Seokjin'in yüzüne yumruğunu son kez geçirerek ayağa kalkmıştı. Seokjin, Taehyung'a karşılık bile verememişti. Bu duruma istemsizce sırıtırken etrafta bize bakan öğrencileri umursamadan Taehyung'un yanına gittim. Bu sırada Seokjin'de yerden kalkmaya çalışıyordu.

"Taehyung, yapmasaydın keşke."

"Söylediği o iğrenç şeyden sonra öylece durmamı mı bekliyordun Jungkook?" diyerek sinirle bana baktığında omuz silktim.

"İlk defa yaptığı bir şey değildi. Boş yere başını belaya sokmanı istemiyorum."

"O çocuk başıma ne bela açabilir Jungkook? Herneyse git sınıfına güzelim, hadi."

Söylediği kelimeyle anında gülümserken kafa sallamış ve yanağına küçük bir öpücük bırakıp hızlı bir şekilde okula doğru yürümeye başlamıştım. Bu sırada yanımdaki öğrencilerin iğrenir bakışlarını yüzümde hissediyor, bana ettikleri hakaretleri duyuyordum. Ne güzel 2 haftalığına kurtulmuştum bu aptallardan. Şimdi yeniden onların boş hakaretleri ve bakışlarına maruz kalacaktım.

Sınıfa girdiğimde boş bir sıra bulup oturmuş ve öylece beklemeye başlamıştım. Bu ortamı hiç özlemediğimi fark etmiştim o an. Ne diye açıldıysa okul, peh.

"Oturabilir miyim buraya?"

Duyduğum sesle sol tarafa dönerken Yugyeom olduğunu görmüştüm. O benim yanıma mı oturmak istemişti? Homofobik arkadaşları yüzünden okulda benden uzak duracağını söylediğini hatırlıyordum.

"Evet. Ama sorun olmaz mı senin için?"

"Niye sorun olsun?" diyerek yanıma oturduğunda sırada yan dönerek ona baktım. Uzun bir süre sonra ilk defa sıra arkadaşımın olması beni mutlu etmişti. Malum herkes benden iğrendiği için kimse yanıma yaklaşmıyordu.

"Arkadaşların yüzünden."

"Artık konuşmuyorum onlarla. Kavga ettik." dediğinde şaşırsam da bir şey dememiştim. Oldukça yakın olduklarını düşünüyordum ama öyle dostluklar da bozulabiliyormuş demek ki.

"Anladım." dediğimde kafasını sıraya koymuş ve esneyerek konuşmuştu. "Teneffüste uyandırır mısın beni? Hiç ders dinleyesim yok."

"Oh, tabi." diyerek onun bu haline güldüğümde çoktan uyumaya başlamıştı bile. Ben de mutlu bir şekilde arkama yaskanmıştım. Uzun zamandan sonra yeni bir arkadaş edinmiştim. Yani sanırım. Arkadaş denilir miydi bilmiyorum ama mutlu olmuştum işte.

Hoca gelene kadar mal mal oturmuş, sonra da oflayarak dersi dinlemeye başlamıştım. İlk günden de ders işlemezsin be!

🐰

Zil çaldığında 'Sonunda' diyerek olduğum yerde gerinip Yugyeom'a seslenmiştim. "Hey, zil çaldı."

Birkaç seslenişimin ardından sonunda kalktığında gözlerini ovuşturarak bana bakmıştı. "Kantine inelim mi? Acıktım."

"Olur." dediğimde birlikte sıradan kalkmış ve sınıftan çıkış kantine yürümeye başlamıştık. İçeri girdiğimizde kalabalık ortama karşı yüzümü buruşturdum. En sevmediğim şeydi bu.

"Sen bekle. Ben bir şeyler alıp geliyorum." dediğinde onaylayarak duvara yaslanmış ve beklemeye başlamıştım. Etrafa baktığımda bana ve Yugyeom'a bakan gözleri fark etmiştim. Onlara ağız dolusu küfretmek istesem de bir şey demeden dilimi iç yanağımda gezdirdim. Bir avuç aptaldan başka bir şey değillerdi.

Bitch Boss | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin