18.Bölüm: "Arada beni çok sinir etse de onu seviyorum."
-
Toplantı bittiğinde yüzümdeki gülümsemeyle toplantı salonundan dışarı çıktım. Fazla mutluydum çünkü toplantının bazı kısımlarında söz almıştım ve Bay Kim de bana iltifat etmiş, çok iyi olduğumu falan söylemişti. Şirketteki diğer çalışanların karşısında bunu yapması utanmama neden olsa da çok hoşuma gitmişti. İstemsizce sırıtıp duruyordum. Dün yaptıklarını tam unutturmasa da yine de mutluydum.
"Bakıyorum Bay Kim'in söylediklerinden sonra 32 diş sırıtıyorsun?"
Asansöre doğru yürürken Jiwoo'nun kulağıma fısıldayarak söyledikleriyle utangaç bir şekilde kafa sallayarak "Evet, çok mutlu oldum." dedim. O da gülümseyerek "Hemen affetme ama. Çok kırdı seni. Dünki halin aklımdan çıkmıyor." dedi. O sırada Bay Kim yanımıza gelince bir şey diyemeden Jiwoo yalnız kalmamız için hızla merdivenlere yöneldi ve Bay Kim'le birlikte asansöre bindik.
Her zaman olduğu gibi gergin bir ortam vardı yine. Ve duygularımı da kendime itiraf ettiğimden beri onun yanında daha da bir heyecanlanıyordum. Ve Bay Kim'i 3 gün sonra bir daha göremeyecek olmak beni gerçekten üzüyordu. Kalan son günlerimizi de ona trip atarak veya soğuk davranarak geçirmek istemiyordum.
"Bay Kim.." diye mırıldandım dün söyledikleri aklıma gelirken. Suratı bana dönerken "Efendim?" demişti.
"Gerçekten benden sıkıldınız mı? Size huzursuzluk mu çıkarıyorum sadece?"
İstemsizce gözlerim dolarken dudaklarından hafif bir nefes verip gözlerimin içine baktı. Heyecandan titremeye başlarken kafasını yavaşça olumsuz anlamda salladı.
"Hayır Jungkook, sıkılmadım senden. Ve huzursuzluk da çıkarmıyorsun. Dün sinirle ağzımdan çıktı bir anda. Kırdıysam özür dilerim."
Hızla gülümserken "Sorun değil." dedim. "Gerçekten üzüldüm ama sorun değil. Kötü biri olmadığınızı biliyorum."
O da bana gülümserken kafama takılan bir diğer soruyu sormaya karar verdim. Biraz çekiniyordum ama bir daha bunları sormaya fırsatım olmayacaktı.
"Şey, Kim Yeri'yle aranızda bir şey mi var? Yanlış anlamayın meraktan soruyorum. Dün sarılıyordunuz ya."
Şaşkınca gözleri aralanırken "Ne?" demişti. "O aptal kadınla aramda ne olabilir benim? Tek gecelik bir şeydi sadece. Geçen bana geldiğin zamanda yardıma ihtiyacı vardı. O yüzden gitmek zorunda kalmıştım. Dün de o yüzden sarıldı zaten. Yardımcı olduğum için. Merak etmene gerek yok."
"Oh, anladım." dediğimde asansör durmuştu. Sahi, ne kadar uzun sürmüştü gelmemiz. Ya da bana öyle gelmişti.
İkimiz de asansörden inerken ben masama, o da odasına geçmişti. Sırıtarak otururken aklıma ikisinin birlikte olduğu gerçeği gelince yeniden yüzüm düşmüştü. O kadın, Bay Kim'in vücüdunu görmüştü. Tüm çıplaklığıyla. Sinirle "Aish, cidden!" diye bağırdığımda Bay Kim aniden odasından çıkmıştı. Oha, o kadar sesli mi söylemiştim?
"Bir şey mi oldu? Öyle bağırınca korktum."
"Ne? Hayır, yani şey.. Ayağımı masaya çarptım da." diye telaşla konuştuğumda kafa sallayarak odasına girmişti. Ah, aptal Jeon. Cidden aptalım.
🐰
Öğle yemeği için aşağı indiğimde Jiwoo'nun burada olmadığını görüp üzgünce dudaklarımı büzdüm. Bugün aniden hastalandığı için erkenden eve gitmesi gerekmişti. Anlaşılan yemeği yalnız yiyecektim. Oflayarak yemeğimi alıp hemen karşıdaki masaya oturduğumda yanıma gelen 3'lüyle dudaklarım şaşkınca aralanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bitch Boss | Taekook
FanfictionJungkook, aldığı ceza yüzünden Kim Holding'te 2 haftalığına staja başlar.