9.Bölüm: "Homofobik olmadığını ikimiz de biliyoruz."

17K 1.5K 1.5K
                                    

9.Bölüm: "Homofobik olmadığını ikimiz de biliyoruz."

-

Şirkette dosyaları düzenlerken şirket telefonunun çalmasıyla yerimden sıçrayarak derin bir nefes almıştım. Bu telefon hep korkutuyordu beni! Telefonu açıp kulağıma götürdüğümde bir kız sesi gelmişti.

"Merhaba, ben Bay Wang'ın sekreteriyim."

Bay Wang? Geçenki yapışkan çocuk! Aish, cidden. Şimdi ne diye aramıştı ki bu kız?

"Merhaba."

"Bay Wang yarın sabah için bir toplantı yapmak istiyor. Yapılacak inşaatla ilgili işbirliği istiyormuş. Bay Kim'e haber verecekmişsin. Ayrıca senin gelmeni de özel olarak istedi."

"Ne? Beni neden istiyor?"

"Bilmiyorum, yarın sorarsın kendisine. İyi günler." diyip aramayı sonlandırdığında şaşkınca telefona bakmıştım birkaç saniye. Neden çağırmıştı şimdi ya? Bir de onunla uğraşacaktım. Bay Kim'in yanında benimle konuşmaya çalışırsa benden iyice rahatsız olurdu Bay Kim. Of ya.

Daha sonra düşünmeye karar verip Bay Kim'in odasının önüne geldim ve kapıya vurdum. "Gel." sesiyle içeri girip kapıyı kapattım.

"Merhaba Bay Kim. Biraz önce Bay Wang'ın sekreteri aradı. Sizinle bir toplantı yapmak istiyormuş."

Bay Wang'ın ismi geçince kaşları çatılırken kollarını masaya koyup çenesinin altında birleştirmiş ve kafasını yana eğerek bana bakmıştı. "Neyle ilgili bir toplantıymış bu? Nereden çıktı bir anda? Daha geçen gün yaptık ya."

"Şey, inşaatla ilgili işbirliği falan istiyormuş sanırım. Sekreteri pek ayrıntı vermedi. Belki anlaşma falan imzalayacaktır."

Kafasını sallayarak "Anladım, yapalım o zaman." demişti. Ben de eğilerek tam odadan çıkacaktım ki aklıma gelen şeyle arkamı dönmüştüm. Bay Kim umarım kabul eder ve kızmazdı.

"Bir şey daha var Bay Kim."

"Nedir?"

"Bay Wang toplantıya beni de istemiş, özel olarak. Gelebilir miyim ben de?"

Kaşları sinirle çatılırken ellerini masanın üzerine koyup birbirine geçirmişti. "O herifle ne işin var senin Jungkook?"

"Ne işim olabilir Bay Kim? Tanımıyorum etmiyorum. Geçen gün beni yeterince rahatsız etti zaten." diyerek sinirle ona bakmıştım. Sanki Bay Wang'la sevgiliymişim gibi davranması sinirimi bozuyordu.

"Ne? O zaman rahatsız mı ediyordu seni? Flörtleştiğinizi falan sanmıştım ben." dedi yüzünden belli olan şaşkınlığıyla. Ah, cidden aptaldı. Nasıl böyle bir şey düşünebilirdi?

"Bay Kim, erkeklerden hoşlanıyor olmam gördüğüm her erkekle flörtleşeceğim anlamına gelmiyor. Öyle olsa ilk sizinle flörtleşirdim."

"Ne?"

Cidden, ne? Tanrım ne demiştim ben? Neden böyle bir şey söyleme gereğinde bulunmuştum? Ah, aptal kafam. Aptal aptal!

"Ben, ben şey yani. Şey işte. En iyisi çıkayım ben." diyip hızla kapıya yönelmiştim ki üzerimdeki ceketin kolu kapının koluna takılmıştı. Tam da sırasıydı! Deminki olayın üstüne bir de bunun olması yanaklarımın kızarmasına neden olurken Bay Kim'in bakışlarını sırtımda hissediyordum. Hemen kolumu kapıdan kurtarıp açtım ve terlemiş bir şekilde odadan çıkıp derin bir nefes aldım.

Kendi kendime maceralar yaratıyordum. Bir de dün Jiwoo'nun dedikleri aklıma gelip duruyor ve kafamı karıştırıyordu. Öyle bir şey mümkün olamazdı değil mi? Bir kere Bay Kim homofobikti. Ben de ondan hoşlanmıyordum zaten. Sinir edip duruyordu beni. Gerçi dün biraz yakınlaşmıştık. Ama o zaman zor durumdaydı, yardımcı olmalıydım. Tamam tamam, sorun yok. Aramızda bir şey olamaz onunla. Oh rahatladım, daha fazla düşünmeme hiç gerek yoktu.

Kafamı masaya koymuş, böyle saçma şeyler düşünürken asansörün geldiğini belirten bir sesle kafamı kaldırmıştım. Hoseok Hyung geliyordu. Üzerindeki cool takım elbiseye tezat bir şekilde pantolonun kemer kısmına taktığı küçük çantayla oldukça komik görünse de garip bir şekilde yakışmıştı da.

"Selam Jungkook, nasılsın?"

"İyiyim Hyung, sen nasılsın?" demiştim gülümseyerek. Onun gülüşü istemsizce karşıdaki kişiyi de gülümsetiyordu. Garip bir etkisi vardı insanlar üzerinde.

"Ben de iyiyim. Taehyung'la konuşmaya gelmiştim. Aptal çocuk ayağına çağırıyor beni her zaman. Bu kata çıkmaktan bıktım."

Söyledikleriyle kahkaha atarken kafa salladım. "Bunu dediğini öğrenirse kızar sana, benden söylemesi."

Gülüp omuz silkmiş ve Bay Kim'in odasına girmişti. Ben de işime devam etmiştim. Fakat aklım onlarda kalmıştı. Ne konuşacaklardı acaba? Neyse beni ilgilendirmez. İşime odaklanmalıyım.

🐰

Kulağımı kapıya dayamış bir şekilde ne konuştuklarını duymaya çalışırken oldukça zor bir durumdaydım. Kısık kısık geliyordu sesleri.

"Jungkook çok tatlı biri değil mi Taehyung, çok sevdim. Bir gün dışarıda bir şeyler yapmalıyız onunla."

Adımın geçmesiyle şaşkın bir şekilde ağzım açılırken Bay Kim'in cevabını heyecanla beklemeye başlamıştım. Benim hakkımda ne düşündüğünü gerçekten merak ediyordum.

"Jungkook şimdi ne alaka? Hoşlanmıyorum o çocuktan."

Somurtarak kapıya bakmıştım. Hoşlanmıyormuş. Götüm.

"Taehyung, geçmişte olanları unutup yeni bir sayfa açamaz mısın? Homofobik olmadığını ikimiz de biliyoruz. Her şey o iğrenç adamların suçu."

Siktir, ne? Homofobik değil miydi? O zaman neden öyle gibi davranıyordu? Ve geçmişte ne yaşamıştı? Meraktan kafayı yiyecektim.

"Yapamam Hoseok, bunu benden isteme. Aklımda sürekli o iğrenç anlar varken bir erkekle birlikte olmam imkansız."

Tanrım, ne yaşamıştı cidden?

"Pekala, seni zorlamayacağım. Sakin ol Taehyung. İlaçlarını almadın mı sen? Titriyorsun yine."

"Daha sabah aldım ama son günlerde yetmiyor. Annene bir ara uğramalıyım dostum. Başka bir ilaç verir belki."

Ha? Ne ilacı alıyordu acaba?

"Tamam, konuşurum ben annemle. Gidiyorum şimdi. Akşam konuşuruz." demesinin ardından ayak sesleri gelmesiyle hızla masama gidip oturmuş ve bilgisayarla uğraşıyor gibi yapmıştım. Birkaç saniye sonra Hoseok da odadan çıkarken bana gülümseyerek gitmişti.

Bu gece de düşünmekten bana uyku yoktu sanırım.

-

YORUM İSTİYORUM AMKK

Bitch Boss | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin