14.Bölüm: "Hastalıklı piçin tekisin."

15.4K 1.4K 841
                                    

14.Bölüm: "Hastalıklı piçin tekisin."

-

Yugyeom'a şaşkınlıkla bakmaya başlarken o bana doğru yürüyordu. Bu kadar şaşırmamın nedeni aynı okulda olmamız ve benden nefret edenlerden biri olmasıydı. Aynı Seokjin gibi bana laf attığı birçok zaman olmuştu. Yani homofobikti. Peki neden bana yardım etmişti? Benden nefret ettiğini sanıyordum.

"Selam." diyerek yanıma gelip oturduğunda rahatsızca yerimde kıpırdanıp ben de "Selam." demiştim.

"Sen? Aynı okulda değil miydik? Ve benden nefret ediyordun. Yanlış mı hatırlıyorum?"

"Hayır, haklısın. Yani aynı okulda olmamız konusunda. Ama senden nefret etmiyorum."

Şaşkınca "Nasıl?" diye sordum. Tedirgin bir şekilde bana bakıp saçlarını karıştırarak cevap verdi. "Tüm arkadaşlarım homofobik ve senden nefret ediyor. Onların yanında kalmak için ben de senden nefret ediyor gibi davrandım. Çünkü başka arkadaşım yok."

"Ah, anlıyorum." diye mırıldandım. Ne diyebilirdim ki? Kendince haklı sayılırdı. Ama ben olsam öyle bir şey yapmazdım. Yani sanırım.

"Okulda sana yaptıklarım için üzgünüm. Bir daha yapmam diye kesin bir şey diyemem ama yaptıklarımın gerçek olmadığını bil." dedi üzgünce. Gerçekten de üzgün görünüyordu. Söylediklerinde samimi olduğu belliydi.

"Tamam."

Ardından sessiz ve garip bir ortam olmuştu. Yine parmaklarımla oynamaya başlarken o da sessizlikten sıkılmış olacak ki konuşmaya başlamıştı.

"Şimdi staj yapıyorsun sen değil mi?"

"Evet. 1 haftam kaldı ama bugün gidemedim. Malum olay yüzünden."

"Sahi o nasıl oldu? Niye dövdüler?" diye sorduğunda olanları kısaca anlatmıştım. Kaşları sinirli çatılıp "Şerefsizlere bak ya. Çıkma gece bir daha." dediğinde biraz şaşırarak ona bakmıştım çünkü beni düşünmüştü? Yani okulda yaptığı şeylerden sonra biraz garip gelmişti böyle söylemesi. Ama ciddi olmadığını kendisi söylemişti zaten.

Kafamı onaylar anlamda salladığımda saate bakmış ve "Gitmem gerek. Seni eve bırakayım." demişti.

"Oh, zahmet olmasın."

"Bir şey olmaz. Gidelim hadi." dediğinde onaylayıp yerimden zorla kalkmıştım. Acı çektiğimi anlamış olacak ki gelip belimden tutmuş ve yürümemde bana yardımcı olmuştu. Teşekkür ederek önüne geldiğimiz arabasının kapısını açarak bindim ve kemerimi taktım. O da yanımdaki yerini alırken arabayı çalıştırarak evimin adresini sordu. Kısa bir şekilde tarif ettiğimde kafasını sallayarak arabayı eve doğru sürmeye başladı.

"Senin ehliyetin var mı? Arabayı nasıl kullanıyorsun?" diye sordum merakla. Daha 18 yaşındaydı çünkü.

"Ehliyetim yok, babamın arabası zaten."

"Polis ceza yazmaz mı ki?"

Soruma gülerek "Hayır, bir şey olmaz." dedi. Ben de bir şey demeden arkama iyice yaslanıp radyoda çalan müziğe sessizce eşlik ettim.

🐰

Evin önünde arabayı durdurduğunda ona dönerek küçük bir gülümseme bırakmıştım. "Teşekkür ederim. Hem geceki olay hem de eve bıraktığın için."

"Ne demek. İstersen sonra da görüşürüz."

"Hmhm, olabilir. Görüşürüz sonra." diyerek arabadan inip evin önüne gelmiş ve kapıya birkaç defa vurmuştum. Birkaç saniye sonra açılan kapıyla beraber annem hızla bana sarılınca acıyan yerlerim yüzünden bağırmıştım.

Bitch Boss | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin