O GELEN DE NE?!

4.5K 260 107
                                    

Dean gelenin ne olduğunu görmek dışarı çıktı. Bir kapsül daha gelmişti fakat bu kapsül çok daha küçüktü ve dışı metalden kaplanmış bir şekildeydi. Kapsül yere indiğinde Dean içine girip bakmaya karar verdi. Biraz korkuyla kapsülün kapağını açtı ve gördüklerine şoke oldu. Kapsülde astronot kıyafetleri vardı. Önce aklı karıştı. Esta'nın boyutundaydı bu kıyafetler. Tek astronot kıyafetleri de yoktu, yedek kıyafetler de vardı. Bir de üstüne not eklemişlerdi. Dean şaşkınlıkla ve biraz da sevinçle nota baktı. şöyle yazıyordu:

" Mesajı aldınız demek. Bunlar yanındaki kız Esta için, babası Kerem bey çok ısrar edince onu kıramadık ve size böyle bir güzellik yaptık. Umarız ikiniz de hayattasınızdır ve görevini başarıyla yerine getiriyorsundur Dean Johnson. Eğer bunlar size ulaştıysa mesaj yollamayı unutmayın.

Sevgiler, NASA. "

Esta Dean'e seslendi ve gelmesini söyledi camdan elini sallıyordu. Dean kapsülü de çekip kendi kapsüllerinin yanına getirdi ve heyecanla

"Esta buna inanamayacaksın sen de artık dışarı çıkabiliyorsun!"

Esta ilk Dean'ın sözlerine inanamadı. Nasıl çıkacaktı? Esta sormaya hazırlanıyordu ki Dean yanlarına çektiği kapsülü gösterdi ve içinde gördüklerini anlattı ayrıca notu da gösterdi. Esta da ona gelen mesajı işaret ediyordu. Şaşkınlıkla Dean'e bakıyordu. Duygu karışması içindeydi ve başka gezegeni keşfetme şansı ayağına kadar gelmişti. Dean mesajı açtı. İlk mesaj NASA'dandı. Yazılı kısa bir mesaj atılmış ve Dean'e görevlerin ve araştırmalarının ne halde olduğu sorulmuştu. En önemlisi de hayatta olmalarını umut etmeleriyle ilgili dileklerini belirtmişlerdi. Sonraki mesaj ise Kerem'dendi. Esta ilk garip bir şekilde mesaja bakıyordu. Mesajı açmakla açmamak arasında kalmıştı. İki buçuk yıldır babasını görmüyordu. Hatta Dünya yılını kabul edersek dört buçuk yıldır babasının ne sesini duymuştu ne de bir fotoğrafı vardı. Biraz mesaja baktıktan sonra açmaya karar verdi. Bu mesaj video şeklindeydi.

Babasını hatırlamakta biraz zorlandı ama tam bıraktığı gibiydi. O yorgun ve işinden dolayı yoğun olan Kerem işte karşısındaydı. Esta "Baba" diyerek ekrana dokunuyordu. Ağzı bir karış açıldı ilk önce sonra ise gözyaşlarını tutamadı. Anne sevgisine doyamayan zavallı Esta babasıyla vakit bile geçirmeye fırsat bulamamıştı. Kerem'in dayanağıydı ve babasını her ne olursa olsun onu çok seviyordu, ona tüm kalbiyle bağlanmıştı.

Video Kerem'in sorularıyla başlıyordu ve gözü yaşlı halde,

"Kızım, umarım hayattasınızdır. Her gün rüyalarımdasın ve seni çok özlüyorum. Biliyorum bir hata yaptım. Çok kötü bir babayım değil mi? Lütfen beni affet kızım. Babacığın seni çok seviyor ve o tam kalbinde olacak. Ben senin hayatta olman inancınla işte burada ayaktayım. Seni ve Dean'ı en kısa sürede oradan çıkartacağız. Buna bağlandım kızım. Tek umudum artık senin buraya yanıma gelmen ve en büyük dileğimse senin güvende kalabilmen kızım. " diyordu ve video kapandı. Esta tekrar tekrar videoyu izleyip duruyordu. Babasını görmek onun içine umut ışığı yerleştirmişti ve o ışık büyüyecekti buna inanıyordu. Defalarca aynı videoyu açıp ağlıyordu ve en sonunda Dean gelip videoyu kapattı.

"Bu kadar yeter küçük hanım ve bu kadar ağlamak da ! Hadi uyumaya gidiyorsun iyi geceler tatlım."

Esta hiç bir şey diyemedi, ağlamaktan gözleri şişmişti ve gözleri bu yüzden ağrıyordu. Uykusu da gelmişti. Bu yüzden Dean'e bir şey demeden uyumaya gitti.

O sırada Kerem de çok ağlıyordu ve kızından mesaj gelmemesi içini yiyip bitiriyordu. Acaba hayatta mıydı? Güvende miydi? Kendine her gün kızıyordu ve bu hiç de işe yaramıyordu. Olmuşla bitmişin çaresi yoktu. Kerem aslında çok soğuk görünen ciddi tiplerdendi. Ama içinde sevdiklerine karşı hep sıcak ve güvenilir biriydi. Sadece dışa çok yansıtmıyordu. Ama Esta babasının bu sevgisini hissediyordu. Kerem de her gün yaptığı gibi elinde Esta'nın bir buçuk yaşındaki fotoğrafına bakıyordu.

ESTAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin