İlerledikçe gerginlikleri artıyordu. Dustin fısıldayıp " Umarım silah kullanmayı hepiniz biliyorsunuzdur." dedi karşılarında beliren beş zombiyi göstererek.
Hepsi çok korkuyorlardı ama savaşmaktan başka çare yok gibi gözüküyordu. Yusuf ortamı yumuşatmaya çalışarak " Hep bu hayali kurmuştum. Şunlara bir bakın hele. Aksiyon yaşayacağız sonunda." dedi zombileri göstererek. Katie " Sen ciddi misin?" dedi elini alnına koyup başını salladı. Hepsi korkulu gözlerle karşılarına baktılar.
Kenway Esta'yı arkasına aldı. Esta buna anlam veremedi ve Kenway'in arkasından çıkıp silahını hazırladı. Kenway şaşırdı. Bu zamana kadar eline hiç silah almamış bir kızın bu kadar kendine güvenmesi onu şaşırtmıştı. " Ne yapıyorsun?" diye sordu endişeyle. Esta öne geçti. Silahı çok tutamasa da hedef belirlemekte iyiydi. Tüm dikkatini onlara yaklaşan zombilere verdi ve odaklandı. Derin bir nefes aldı ve üç kez ateş attı. Üçünde de ıskalamayıp üç zombiyi birden vurmuştu. Eli silaha alışamasa da gayet başarılı bir iş yapmıştı. Kolu yorulmuştu. Herkes şaşkınlıkla Esta'ya bakıyordu. Nasıl hiç ıskalamadan hedefi tam isabet ettirmişti? Esta'dan sonra arkadaşlarına da cesaret gelmişti ve hepsi silahlarıyla ateş atmaya başladı. Bir zombi onlara çok yaklaşmıştı. Tam Sophia'nın bacağından tutacaktı ki Yusuf hemen ateş etti. Diğer zombi de ölmüştü. Hepsi nefes nefese kalsa da iyi iş çıkarmışlardı. Kenway'İn Esta yüzünden neredeyse dili tutuluyordu ve hemen " Ne? Sen nasıl?" diye sordu. Esta kendinden emin bir şekilde gülümsedi ve " Hadi ama! Hepiniz bir uzay aracı kullanmayı öğrendiğimi biliyorsunuz. Kapsüldeyken her şeyde hedef belirliyordum. Odaklanma yeteneği kazanmışım. Dean Amca keşke bunu görseydi. Ona hedef tutturmada hep iyiyim desem de hep eleştirirdi." dedi.
Fergus şaşırdı ve gözlerini devirip " Tamam, bu kadar havalanma! Önce silahı düzgün tutmayı öğren. Şimdi hepimiz alıştırma yapmalıyız. Daha beş zombiyle zor başa çıkıyoruz." dedi.
Herkes kendine aynı hizada olan bir hedef noktası belirledi. Sırayla ateş etmeye başladılar. Esta yine silah tutmada zorlanıyordu. Kenway'in yüzünde bir gülümseme belirdi ve Esta'nın arkasına geçip onun kollarını yavaşça kaldırdı. Esta'nın yüzü yine kıpkırmızı kesilmişti. Kenway Esta'ya yaklaştıkça Esta'nın kalp atışları yükseliyordu. Kenway Esta'nın kulağına yaklaşarak " Sol ayağını öne al." diye fısıldadı. Esta Kenway'in dediğini yapıyordu. Kenway Esta'nın ellerinden tutup silahı tutuş şeklini düzeltti. Ama Kenway her Esta'ya dokunuşunda Esta bayılacak gibi oluyordu. Ayaklarını omuz genişliğinde açtıktan sonra hedefe odaklandı. Artık silahı daha rahat tutabilmişti. Gözlerini biraz kıstı ve ateş etti. Hedefi tekrardan tutturmuştu. Sevinçle arkasını döndü. Tam arkasında olan Kenway ile yine göz göze geldiler. İkisi de hemen kafalarını farklı yere çevirdiler ve gülmeye başladılar.
Birkaç daha denemeden sonra tekrar yola koyuldular. Katie çok az kalan haplardan arkadaşlarına uzattı. Karınları doyarsa daha kuvvetli olup daha iyi savaşırlardı. Biraz yürüdükten sonra gördükleri manzara karşısında donakaldılar. Hemen bir yere saklanıp incelemeye devam ettiler. Her yer aç zombilerle doluydu. NASA'ya çok az yolları kalmıştı ama bu zombilerden oraya nasıl ulaşacaklarını bilemediler. Kenway " Herkes kaykaylarını hazırlasın üstten uçup ateşleyelim. Çok hızlı olmamız lazım! Sonra ara sokaklardan birinden ilerleriz." dedi ve hızlıca kaykaylara bindiler. Esta yine Kenway'in arkasına bindi ve diğerleri de kaykaylarına ikişer şekilde bindiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESTA
Science Fiction1 yaşındaki bir kızın NASA'nın Mars'a yollayacağı kapsüle yanlışlıkla binmesi ve Mars'a doğru yol almasıyla birlikte oluşan bir macera... Tekrar Dünya'ya geldiğinde sizce bu kızı neler bekliyor? Dünya'da oluşmuş bir hata yüzünden insanlar nasıl etk...