Esta derin bir nefes aldı ve Kenway'e " İlk olarak beni orada bırakmadığın için teşekkür ederim. Mars'a nasıl gittiğime gelirsek aslında 15 yıldır Mars'taydım. Hatta Dünya yılıyla neredeyse 30 yıldır diyebilirim." dedi ve Kenway çok şaşırıp "15 yıl mı? Bekle ne 30 yıl mı? Şaka mı yapıyorsun? Vay canına, çok havalı!" dedi.
Esta Kenway'e " Aslında pek de havalı sayılmaz. Ne de olsa hapis gibi bir şeydi. Ve hiç arkadaşım olmadı. Yani Dean Amca dışında. Her neyse benim babam aslında NASA'da çalışan biriydi ve beni de yanında oraya götürmüştü bu şekilde kazayla da olsa kapsüle binmişim. Ancak bir şekilde Dean Amca'nın haberi olmamış bindiğimden. Dean Amca ise babamın çok yakın bir arkadaşı ve Mars'a insanlar için yeni bir yaşam alanı bulmak için gönüllü olarak gidiyordu. Aslında NASA gerçekten eskiden çok iyiydi. En azından bu çalışma bile insanlık için ne kadar önemli olduğunun bir kanıtı. Amacından neden saptığını anlayamıyorum." dedi ve tüm hikayesini Kenway'e anlattı. Kenway Esta'nın her anlatışında daha çok meraklanıyordu ve Esta'yı dikkatle ve ilgiyle dinliyordu.
Esta konuşmasını bitirince Kenway "Çok fantastik bir hikayen var. Ben de NASA'nın neden böyle yaptığına anlam veremiyorum. Dediklerine göre her şeyi sıfırlayıp yeni bir başlangıç yapmak istiyorlarmış. Dostum bu korkunç ve çok mantıksız. Ayrıca arkadaş konusuna gelirsek bir arkadaşın daha oldu." dedi gülümseyerek.
Esta da ona gülümsedi. Fakat Dean tekrar aklına geldi ve hemen Kenway'e " Hey Kenway bizi ilk kovaladıkları yere nereden gidileceğini biliyor musun? Dean Amca beni çok merak ediyordur. En son oradaydı." diye sordu.
" Oraya gitmemize gerek yok saatlerimizden şehrin haritasını görebiliriz hem de 3 boyutlu bir şekilde bak bakalım. Dean Amcan nerede? "
Esta'nın Dean'ı görmesi pek zaman almadı. Saatte görüntüye göre Dean'ı zorla bir yere götürüyorlardı ve kollarından tutmuşlardı. Esta içinden "Ne yani insanlık için neredeyse canını feda edecek olan insana böyle mi davranıyorlardı gerçekten? " diye düşündü. Ve Kenway'e kararlı bir bakış atıp " Hemen oraya gidip onu kurtarmalıyız." dedi ve kaykaya bindi.
Kenway " Sen aklını mı kaçırdın? Oraya elini kolunu sallaya sallaya gidersen dönüşün pek olmayabilir. Ayrıca kaykaydan in hemen düşeceksin. Bir haline bak daha kullanmasını bile bilmiyorsun. " dedi. Fakat Esta bu sözlere aldırış etmiyordu. Şuanda aklındaki tek şey Dean'ı onların elinden kurtarmaktı. Bunu nasıl yapacağına dair fikri yoktu ama orada öylece bekleyemezdi gayet kararlı bir şekilde Kenway'e bakmaya devam etti ve kaykaydan inmedi.
Kenway dediklerinin bir şeye yaramadığını anlayınca Esta'yı tuttu ve arkasına aldı. Yine havalandılar.
Kenway bir kestirme biliyordu ve oradan gidiyorlardı. Sessiz fakat bir o kadar da hızlı ve dikkat çekmemeleri gerekiyordu. Kenway aşağıdan uçuyordu. Zaten yukarısı oldukça kalabalıktı. Esta sonunda kapsülü gösterdi ve Kenway'e işaret etti. Kapsülün arkasına saklandılar ve dinlemeye başladılar. İki Rus, bir Alman , Amerikalılar ve NASA'nın robotları vardı. Dean'ı ise iki robot kollarından tutuyordu. Rus ve Almanları Kenway tespit etmişti. Kolundaki bir çiple insanı taratıp hangi milliyete hangi dilleri konuştuğuna dair bilgiler alıyordu ve Esta'ya bunların hepsini söylemişti. Sonunda ortalık biraz boşalınca bir şekilde Dean'ın kollarını bıraktılar ve "Artık işe yaramaz bir ihtiyar" dediler. Dean buna çok sinirlense de laf etmedi. Aklı Esta'daydı. Kız artık güvende diye seviniyordu fakat nasıl bir cehenneme getirmişti onu? Pişmanlık ve çaresizlikle etrafı gözlemliyordu. Aynı zamanda ona ne yapacaklarına karar vermelerini bekliyordu. Esta herkesin biraz daha uzaklaşmasını bekliyordu ve Kenway'e "Şu robotların kapatma düğmesi ya da zayıf noktaları var mı?" diye sordu.
Kenway ise " Tabii ki de kapatma düğmeleri var ama kapatmak o kadar da kolay değil çünkü yapay zekalar sonuçta amacını anlarlar seni de yakalarlar. Zaten ikimizi de görmüşlerdi ve unutmayacakları için yine saldırma ihtimalleri yüksek." diye yanıt verdi.Esta kapsülün yan ucuna doğru yürüdü Kenway ise diğer ucuna . İki robot kapsülün başlarında nöbetteydiler ve ikisi robotların arkasından sessizce arkalarındaki düğmeye basacaklardı. Sonrasında ise robotlar kapanınca kapsülün içine girip bekleyeceklerdi.
Esta işaret verince aynı anda düğmelere bastılar ve kapsüle girdiler. Bunu o kadar hızlı yaptılar ki kalpleri hızlı hızlı çarpıyordu. Yakalanma ihtimalleri çok yüksekti doğru zamanı bekledikleri için uzaklaştıklarında bu fırsatı değerlendirilerek planı başarılı bir şekilde yaptılar. Robotlar da sorun olduğu hemen anlaşıldı tabii ki . Çünkü robotlardan biri kapanınca diğer robotlar mesaj olarak gidiyordu. Robotlar bunu bildirdiler. Robotların bir kısmı kapanan robotları düzeltmeye gitti.
İnsanların çoğu uzaklaşmıştı zaten ama iki robot hala Dean'ı tutuyordu. Demek ki robotların bile bilmelerini istemedikleri şeyler konuşuyorlardı. Esta ve Kenway kapsüldelerdi.
Kenway Esta'yı kendine çekti ve korumacı bir şekilde sessiz olmasını söyledi. Esta Kenway'in dediğini yaptı . Bir odada saklandılar . Robotların hepsi arka uca gidince kapsülden çıktılar ve koştular. Kenway hemen koşup robotların arkasındaki düğmeleri kapattı. Esta'ya orada durmasını söylese de Esta çok inatçıydı ve kaykaya eline aldı uçmaya çalıştı robotlar onlara doğru ilerlemeye başladı . Esta ise kaykayı çok zor da olsa kontrole aldı ve Dean'ı yakaladı. Kenway de bindi. Kaykayın bölmeleri vardı. Fakat şuan çok yavaş ilerliyorlardı. Kişi sayısı arttıkça hızları azalıyordu. Kenway Katie'ye haber verdi. Katie Kenway'in çok yakın bir arkadaşıydı ve oraya çok yakın oturuyordu. Arkadaşı varlıklı bir aileden geldiği için uçan motoru vardı. Ailesi kullanmasına izin veriyordu.
Katie'ye bunu bildirince Katie tam gaz motoru sürüp arkasına Dean'ı aldı ve sürmeye devam etti. Kenway ise Esta'ya tutundu. İşte yine bir kovalamaca...
Esta ise acemi şansı mı denilir ama bir şekilde kaykayı uçurabilmişti. Katie'nin arkasından gidiyordu. Robotlardan uzaklaştıklarında artık kovalamaca bitmişti. Ah ne aksiyon ama! Esta sonrasında Dean'ı görür görmez hemen koşup sarıldı. Dean'ın gülümsemesi ve Esta'ya kavuştuğundaki huzuru anlatılamazdı. Katie'ye de koşup sarıldı. Sonuçta arkadaşının arkadaşı onun da arkadaşıydı . Katie ise çok sıcakkanlı olduğundan Esta'ya hemen sarıldı ve gülümsedi. Esta çok teşekkürlerini iletti ve aşırı yetenekli olduğunu da belirtti. Katie rica etti ve iltifat için teşekkürlerini ekledi.Kenway'e de çok teşekkür etti ve ona da bir başka şekilde gülümsedi çünkü ona çok minnettar kalmıştı. Kenway ise Esta'nın gülümsemesinden ona ne kadar minnettar kaldığını anlayıp o da gülümsemişti.
Bir gülümseme herkesi nasıl da gülümsetmişti. Adeta huzurun tanımıydı bu. Esta Dean'ı arkadaşlarıyla tanıştırdı . Katie'ye de tüm hikayesini anlattı. Katie de merakla dinledi ve Esta'yı çok havalı bulduğunu söyledi. Mars hakkında binlerce soru sordu. O akşamı da Katie'lerin evinde sohbet ederek geçirdiler ve yarın Esta'ya her yeri göstermeleri gerektiğini söylediler. Sonuçta neredeyse Dünya yılına göre 30-32 yıl kadar Mars'tan başka gezegeni gezmeyen birisine Dünya'yı tanıtmamak ayıp olurdu. Esta yarın ne yapacaklarını düşündü. Aklına türlü türlü şeyler geldikçe heyecanlanıyordu. Ama Esta'ya sürpriz olsun diye söylemiyorlardı. Acaba yarın nasıl bir gün olacaktı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESTA
Science Fiction1 yaşındaki bir kızın NASA'nın Mars'a yollayacağı kapsüle yanlışlıkla binmesi ve Mars'a doğru yol almasıyla birlikte oluşan bir macera... Tekrar Dünya'ya geldiğinde sizce bu kızı neler bekliyor? Dünya'da oluşmuş bir hata yüzünden insanlar nasıl etk...