HAP

3.5K 252 83
                                    


Yazısını bitirdiğinde kendisini rahatlamış hissediyordu. Ona çok iyi gelmişti. Sanki kızıl saçlı kadın karşısında oturuyordu da Mert onun yüzüne söylemişti bunları. Yazıyı siteye yükleyip telefonu sehpanın üzerine bıraktı. Saat çok geç olmuştu artık uyuması gerekiyordu. Kalkıp yatağına gitti. Yastığa başını koydu. O koku yine gelip yakasına yapıştı. Bu kez tek başına da gelmemişti. Yanında kızıl saçlı kadının görüntüsünü de getirmişti. Gözünü kapattığı anda kızı görüyor onun kokusunu duyuyordu.

Kalkıp kendi parfümünü aldı ve yatağın her tarafına sıktı. Kızıl saçlı kızın kokusu çok güzeldi. Ama o koku olduğu sürece uyuyamazdı. Hem artık o gitmişti. Bir şekilde onu unutması gerekiyordu. Bunun en iyi yolu da kıza dair bütün hatıraları yok etmekti. Yatağa tekrar uzandığında sıktığı parfümün hiçbir işe yaramadığını gördü. Hala kızın kokusu orada duruyordu. Bu nasıl olabilirdi? Neredeyse şişenin yarısını yatağına sıkmıştı. Hala nasıl onun kokusunu alabiliyordu?

Bu tamamen psikolojik olmalıydı. Bununla başa çıkmanın tek çaresi vardı. O da alkoldü. Yataktan kalktı. Gidip buzdolabını açtı ve rakıyı çıkardı. Bir çay bardağına bir miktar doldurdu. Su katmadan öylece kafaya dikti. Tek seferde hepsini içmişti. Rakı temas ettiği her yeri yakarak midesine indi. Ama zaten o kadar yanmıştı ki rakının yakması onun canı yakmazdı. Bu biraz iyi gelmişti. Bir bardak daha sek içti. Sonra rakıyı dolaba koydu. Kanepeye gidip uzandı. Evin içindeki sessizliğe kendisini bıraktı. Bir müddet sonra da kanepede sızıp kaldı.

Sabah uyandığında yine hiç hali yoktu. Bu uyku meselesine bir çözüm bulmalıydı ya da böyle yaşamaya alışmalıydı. Bu şekilde ne derslerinden bir şey anlayabiliyordu ne de işte verimli çalışabiliyordu. Hadi dersleri bir şekilde idare ederdi. Ama iş yerleri bu durumu fark ederse kendisini hemen kapı dışarı ederlerdi. En iyisi eczaneden uyku hapı almaktı. İşte o zaman uyuyabilirdi. Beyni kendisine bir hatırlatma yaptı. "Eğer hap içersen alkol alamazsın." Dedi. İç sesi ona cevap verdi "Eğer hap onu uyutmayı başarırsa alkol almasına gerek kalmayacak." Dedi. Mert de bunu mantıklı buldu. Alkol içmesinin en büyük sebebi onu uyuşturup uyutmasıydı. Eğer bu işi hap yapabilirse gerçekten de alkole gerek kalmazdı.

Mert okuldan sonra eczaneye uğradı. Eczacıdan iyi bir uyku hapı vermesini istedi. Günlerdir uyuyamadığını söyledi. Eczacı ona eğer bir rahatsızlığı varsa doktora gitmesini söyledi. Ama hapı da verdi. Hapı aldıktan sonra doktora gitmenin bir anlamı yoktu. Onun derdi uykuydu. Uyuduktan sonra hiçbir derdi kalmayacaktı.

Gece yarısı yorgun argın eve geldiğinde gözlerinde bir damla bile uyku yoktu. Buzdolabını açtı ve rastgele bir şeyler atıştırdı. Hap içebilmesi için bir şeyler yemiş olması gerekiyordu. Oysa bütün gün ağzına bir şey sürmemişti. Hapı içtikten yarım saat kırk dakika sonra uykusunun geleceğini söylemişti eczacı. Hapı içtiğinde saati on iki buçuktu. Bu teoriye göre en geç saat 01.10 da uykusunun gelmesi gerekiyordu. Kanepeye oturdu ve beklemeye başladı.

Beklediği saat geldi ama uykusu gelmedi. "Biraz daha bekleyeyim. Belki herkeste aynı sürede etki göstermiyordur." Diye düşündü. Ama boşuna bekledi. Saat iki olmasına rağmen uykusu gelmedi. Mert çareyi dün geceki gibi yapmakta buldu. Yine telefonunu eline alıp siteye yazı yazacaktı. O zaman biraz olsun rahatlardı. Bu kez kızıl saçlı kızı yanında hayal edip onunla konuşuyormuş gibi yazmayı planlıyordu. Yazıyı yazmak için siteye girdi. Site yönetiminden kendisine mesaj gelmişti.

Mert'i tebrik ediyorlardı. Bu tebrik de neyin nesi şimdi, diye düşündü. Mesajın tamamını okuyunca dün akşam yazdığı yazının on bin okunmaya ulaştığını gördü. Bu muhteşemdi. Nasıl bu adar okunabilirdi? Mert sevinçten havalara uçtu. Demek insanlar onun yazısını beğenmişti. Hem bu işin bir de maddi boyutu vardı. On bin okunma demek otuz lira kazanması demekti. Çok heyecanlandı. Yazı yazma işi kendisini hem ruhen hem de ekonomik olarak rahatlatabilirdi. Heyecanla bir yazı daha yazmak için harekete geçti. Yeni yazısını planladığı gibi kızıl saçlı kız yanındaymış gibi yazacaktı. Sanki ona söylüyormuş gibi yazacaktı. Yeni yazısı şöyleydi:

ÖZGÜR-TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin