Haklıydı, hemde sonuna kadar. Bende ona hak verdim, ama göz yaşlarım nedense hayatım berbat olacak diyordu ve hızlı hızlı süzülüyordu. Liam daha fazla ağlamama dayanamadı ve beni kendine doğru çekip omzuna kafamı koymamı sağladı. Ben de bu fırsatı değerlendirdim ve omzuna başımı koyup dinlenmeye baktım.
Az sonra hâlâ hocanın gelmemesine şaşırmış bir vaziyetteydik. Liam beni sakinleştirmeyi başarmıştı. Ve ben şu an masaya kafamı koymuş yarı uyur, yarı uyanık bir şekilde gözlerimi kırpıştırıyordum.
"Daha iyi misin?"
"Evet, hemde çok daha iyiyim. Beni sakinleştirdiğin için teşekkür ederim Liam."
"Ah, önemli değil. Ne de olsa sen en yakın arkadaşlarımdan birisinin sevgilisisin."
Ben aynı Harry'e söylediğimin aynısını Liam'a da tekrarladım. "Liam. Louis benim sevgilim değil."
O da Harry'nin dediğinin aynısını yani "olmasada yakında olacak." dedi. Sadece ama ile olmasada kelimeleri farklıydı.
Aklımda bir sürü soru vardı. Bunlardan bazıları şunlardı:
1- Bundan sonra ne olacak ve nasıl olacak?
2-Neden herkes ben Louis ile sevgili değilim dediğimde şu an olmasada olacak diyor?
3-Yoksa Louis yakında bana bir süpriz mi yapacak?
4-Neden ben kendime bu kadar çok soru soruyorum?
5-Neden ben bile kendimi anlayamıyorum?
6-Nasıl kendim bile kendimi anlayamazken başkalarının beni anlamasını bekliyorum?
7- o korkunç kız neden Louis'i bu kadar çok seviyor?
8- O korkunç kız bana ne yapacak?
9-Louis eğer korkunç kızı bulursa öldürecek mi?
10-Louis'i benden başka hiç bir kız kalbi için sevmiyor mu?
11-Louis neden bana o kızdan bahsetmedi? En azından buna göre önlem alabilirdim.
12-Grupta beni seven ya da tam tersi nefret eden birisi var mı?
13-Neden hâlâ hocamız derse girmedi?
14-Ben bu olaylara dayanacak güce sahip miyim?
15-O kız nasıl bu hâle geldi?
16-Louis'i bu kadar çok seven birisi varken neden onunla çıkmak istemiyor?
17-Bugün bir daha ne zaman karşıma çıkacak?
18-Korkunç kız beni öldürene kadar rahat olmayacak mı?
19- Eğer ben ölürsem Louis yalnızlığından o kızla çıkmaya başlar mı yoksa başka bir kız mı bulacaktı?
20-Neden Liam kaç saattir yüzüme tip tip bakıyor?Ben bunları listelerken Liam'a döndüm ve "Neden kaç saattir bana bakıyorsun?" diye sordum. Aslında bu sorunun cevabını biliyordum. İLK DEFA bir sorunun cevabını bulabilmiştim. Ama aklımdan daha yedekleme 20 soru daha çıktı. Evet, bir sürü ev ödevin var Diana.
"Sen neden kaç saattir kitabıma "Cevap ver!" yazıyorsun?"
Ah, gerçekten yazmışmıydım? hemen Liam'ı. Kitabına baktım, gerçekten karalanmış bir yazıyla "Cevap ver!" yazıyordu. Bir an utandığımdan dolayı yanaklarım kızarmıştı, ama ben buna alışmıştım.
"Oh, özür dilerim. Ben hemen silerim."
"Hayır hayır, silmene gerek yok. Bu yazılar bende kalsa daha iyi olur."
Bunu söylemesini beklemiyordum. Hem bu yazıyla ne yapacaktı ki? Gerçekten bunu çok merak etmiştim.
"Neden, ne yapacaksın o yazıyla?"
Galiba böyle bir soru beklemiyordu. Bir an bocalamış gibi gözüktü ama daha sonradan toparladı.
"Ben böyle şeyleri hep saklarım. Daha sonraki sene bunları okur okur gülerim."
Belli ki aklına başka bir yalan gelmemişti. Ben sırf gerçekleri için o korkunç kız ile bile konuşmalıyım. Hemen aklıma takılan soruları unutmamak için bir kağıda yazdım. Bunların cevaplarını buldukça arkasına yazacağım ve en sonunda yapboz parçaları gibi birleştireceğim. Ve zil çaldı. Sessizce ayağa kalktım ve çantamı toparlamaya başladım ve dersliğime doğru ilerledim. Çantamı koyup hızla aşağıya indim ve o korkunç kızı aramaya başladım. İlk olarak arka bahçeye gittim. Ne de olsa burada onu aramama gerek bile kalmayacaktı; çünkü kendisi zaten yanıma gelecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
For Reality (Louis Tomlinson)
FanfictionGözlerini açtı ve benim gözlerime kenetledi. O mavi gözleri... Beni öldürüyordu. Sadece bana bakmasıyla içimde büyük bir huzur oluşuyordu ve bu çok güzel bir histi. Kendimi onun kollarına bırakmak istedim ama bunu yapmayacaktım. Ondan olabildiğince...