Part 14

457 38 8
                                    

Evet, o da Louis değil, ve seni oldukça şaşırtan birisi. Aslında tek kişi değiller, iki kişiler ve bunlar burada ne işlerinin aradığı hakkında en ufak bir bilgin yok. Sadece gözlerini kocaman açmış, onlara bakıyorsun ve onunla dip dibe gelmekten rahatsız oluyorsun. Kesinlikle Louis'i de içeri almadığın için kendine saydırıyorsun...

Evet, tahmin ettiğiniz gibi o geldi. Yani Bella geldi, ama neden yanında Harry'i getirdi ki? Ah, bir dakika! Lütfen Harry bu anlattıklarımı çaktırmış olmasın?!

"Neden bunu bana yaptın?" dedi Bella. Hiç bilmiyormuş taklidi yapmak için uğraştım.

"Sen neyden bahsediyorsun Bella? Ve burda ne işiniz var?"

"Bu seni ilgilendirmez! Sen bana cevap ver, neyin olduğunu çok iyi biliyorsun!" dedi yine aynı kızgınlıkla.

"Bella, neden beni rahat bırakmıyorsun? Ve neden bu işe Harry'i de soktun? Louis ile ne yapacağımız seni hiç ilgilendirmiyor!"

"Kes sesini!" demesiyle Harry, Bella'nın kolunu tuttu ve sıkmaya başladı.

"Bella! Sen kendini ne sanıyorsun? Neden bunların özel hayatına burnunu sokuyorsun ve bu işe beni de katıyorsun?!"

"..."

"Bana cevap ver!?"

"Çünkü onu ölesiye seviyorum ve hiç biriniz beni asla anlamayacak! Şimdi defolun gidin size ihtiyacım yok!" dedi ve gitmeye çalışırken Harry hâlâ kolunu tutuyordu.

"Hiç bir yere gitmiyorsun!" dedi Harry.

"Harry, tamam kolunu sıkmayı kes." dedim çünkü o acıyı çok iyi biliyorum. Bunu dememle biraz elini gevşetti ama hâlâ sıkmaya devam ediyordu. Bella'nın gözünden bir damla yaş düştü. Kendimi garip hissetmiştim ve bu beni kötü hissettiriyordu.

Az sonra lavabonun camından bir tıkırtı geldi. Az sonra açıldı ve Louis içeriye girdi. Tanrım! Onca saat sen neredeydin? Harry'i ve Bella'yı görünce şaşırmıştı. Ama bunu o kadar belli etmemeye çalıştı.

"Neler oluyor?" diye sordu. Louis sen daha hiç bir şey bilmiyorsun değil mi yaaa?

"Neden Bella ağlıyor?"

"..." Hiç kimse cevap vermiyordu. Daha doğrusu hiç kimse cevap veremiyordu. Ben; Bella'nın Louis yüzünden bu hallere düşmesine üzülmüştüm, Harry; kendisinin kullanılmış olduğuna üzülmüştü, Bella'yı söylemeye gerek yok her halde.

"Neden kimse cevap vermiyor?" Ben olsaydım tüm sorularımı sıra sıra tek tek sorardım. Yoksa asla rahat edemezdim.

Hâlâ Louis hiç bir sorusunun cevabını alamamıştı. En sonunda Harry'e yaklaştı ve;

"Dostum, neden sevgilin bu durumdayken onu sakinleştirmeye çalışmıyorsun?"

"Neden sen ilk önce kendi sevgiline bakmıyorsun?" diye lafı yapıştırdı. Harry sonuna kadar haklıydı. Louis bana doğru gelmeye başladığında gözlerimi yere devirdim, çünkü onun mavi gözlerinin içine içine bakarsam bana "herşeyi anlat!" derler ve ben buna dayanamayıp anlatırdım.

"Diana yüzüme bak."

"..." Çıt çıkaramıyordum. Hâlâ gözlerim yerden başka hiç bir şey görmüyordu.

"Neden herkes suskun, neden kimse sorularıma cevap vermiyor?!" Daha sonra tek çareyi Bella'da bulup ona doğru adımlamaya başlarken Louis'nin kolundan tuttum ve kendime çektim.

Sessizlik istiyordum ama Bella'nın keskin gözlerini istemiyordum. Kafamı Louis'nin göğsüne yaslamış duruyorduk.

"Peki neden bu şeyleri Diana'nın giyindiği banyoda yapıyoruz?" Gözlerini kıstı. "Yoksa Harry sen giyinirken içeriye mi daldı?"

For Reality (Louis Tomlinson)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin