thirteen

2.2K 164 25
                                    

ikinci yıldızdan sonra cinsel içerikli bölüm bulunur. (EVET BİLİYOM SUSUN İYİCE YOLDAN CİKTİK)

ertesi gün.

Hayatımı biraz daha yavaşlatılmış veya minimalize edilmiş şekilde yaşamak isterdim. Mesela gereksiz insanları hayatımdan silebilmeyi, onlara dair anlamsız detayları unutabilmeyi çok isterdim. Daha az insanla, daha fazla zaman geçirmek isterdim. Eğer süper bir gücüm olsaydı, kesinlikle bu olurdu.

"Aramızda bir sorun olmadığını söylemiştim." Sancak kapıyı, aynen bunu söyleyerek açtığında gözlerimi devirerek kapıyı omuz atarak açtım.

"Gerçekten mi? Yüzün öyle demiyor ama?" Sesim hissettiğimden daha sinirli çıkıyordu, halbuki sinirliden ziyade üzgündüm.

"Yüzüm ne diyor Akın'cığım?" Dedi Sancak beni holde ayakkabılarımı çıkartmaya çalışırken beklemeden, mutfağa geçti.

"Yüzün sirke satıyor oğlum bu nasıl..." O sırada mutfağa girmiştim, Talha cam kenarındaki masanın köşesine tünemiş kahvaltı ediyordu. "Aramızda bir sorun yok?" Diye tamamladım cümlemi.

Sucuklu yumurtanın ve patates kızartmasının kokusu burnumu gıdıkladı, benim aksime Sancak'ın, günün en önemli öğününü atlamaya pek fırsatı yoktu. Annesi çok çalışıyordu ve Sancak'ta her bilinçli ağabeyin yapacağı gibi kardeşine bakıyordu.

"Aramızda bir sorun yok Akın. Sadece sinirliyim, sana değil belki... Ama aynı zamanda sana da." Kapının dibindeki buzdolabına yaslandım, ocağın başından benimle göz göze geldi. Kahve gözleri dün gece içtiği için kıpkırmızı kesilmişti ve yüzü esmer olmasına rağmen solgun görünüyordu.

"Neden bana da? Ben nereden bilebilirdim ki o kızın..." O sırada Talha cümlemi böldü.

"Abi sütüm?" Sancak önce kardeşine sonra buzdolabına baktı, sonra yine göz göze geldik.

"...ikimizi de bu şekilde parmağında oynatacağını!" Buzdolabını açtıktan sonra çikolatalı sütleri yumurtalık kısmının yanında buldum.

"Tabii ki bilemezdin. Ama en azından bir kez olsun bana sorabilirdin, Sancak hayatında neler oluyor diye?"

Sütü alıp Talha'nın önüne koyarken saçlarını karıştırdım, gülümsedim. Fakat Sancak'a baktığım an gülümsemem silindi, onun sinirine ve gücenmişliğine karşılık verdim.

"Sormama gerek yoktu. Gelip anlatabilirdin..." Talha yeniden sözümü böldü, utana sıkıla.

"Abi servisim..." Ocağın başındaki Sancak yemeğin altını kıstı, Talha'ya döndü ve çocuğu kucaklayıp kapıya götürürken bana bir kez bile bakmadı ama ben pes etmedim. Peşinden onu takip ederken Talha'nın almak için çabalayıp alamadığı çikolatalı sütünü de yanımda götürdüm.

"...iki günlük sevgili yaptın ama benimle konuşmadın. İkimizde birbirimizle konuşmadık. Zaten sorun da buradan çıktı." Diye cümlemi bitirdiğim sırada, Talha ikimize de gözlerini kocaman açarak bakıyordu. Sancak çantasını takmasına yardım ederken;

"İyi ama tek konuşmayan ben değildim. Sen neden hep bu kadar..." Göz göze geldik, sessizleşti.

Kollarımı kavuşturdum. "Ne?"

Söyleyip söylememek konusunda kararsız gözüküyordu; dudakları aralandı, kapandı. Sonra boşvererek; "Neden her şeyi içinde yaşamak zorundasın?"

Sorusu üzerine kafa yormadım, Talha'nın sütünü avcuna sıkıştırırken omuz silktim.

"Çünkü her şeyi söylemek zorunda değilim." Sancak sinirlenmiş olsa da kardeşi onu tişörtünün altından tutarak çekiştirince eğilip çocuğa bir öpücük verdi, Talha bana el sallarken;

rolling in the deep |boyslove|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin