Jungkook'un telefonu çaldığında içtiği sigarayı kenarda söndürüp telefonu cebinden çıkartmıştı. Babasının aradığını göründe de derin bir nefes alıp "Ne var?" diyerek açmıştı telefonu.
"J-jungkook, yardım et" diyerek ağlayan Jae Eun'ın sesini duyduğunda "Jae Eun!" diyerek bağırmış ve doğrulmuştu olduğu yerde.
"Göndereceğim konuma gel piç. Ama çabuk ol. Felix kızı becermemek için zor duruyor"
Telefonuna konum geldiğinde evin önüne gidip Jimin'in arabasına binmişti olabildiğinde hızlı bir şekilde.
Arabayı çalıştırıp gaza bastığında Jae Eun ağlıyordu sandalyeye bağlı bir şekilde.
Bay Jeon kapının önünde onu izlerken, Felix Jae Eun'ın çenesinden tutup yüzünü yukarı kaldırmıştı.
Jae Eun ona "Beni sevdiğini sanıyordum" dediğinde "Senin gibi ezik bir kızı sevecek kadar zavallı değilim ben. Benim tek isteyim Jungkook'un acı çekmesi" demişti ona.
İçinde sadece yatak ve Jae Eun'ın bağlı olduğu sandalye dışında bir şey olmayan odanın yarısı kırılmayan camdan bir duvarla bölünmüştü. Ayrıca bir de çelik kapı vardı.
İki farklı odanın bağlanmasına bu kırılmaz cam ve kilitli çelik kapı neden oluyordu zaten.
Felix Jae Eun'ın arkasına geçip Jae Eun'ın saçlarından tutup çekince "Bak şimdi" diyerek derin bir nefes almıştı.
"Sevgilin camın diğer tarafındaki odaya girecek ve o sandalyede oturup bizi izleyecek. Seninle işimiz bitince de anahtarı ona vereceğiz ve gelip seninle ilgilenecek. En fazla üstünü giydirir sanırım"
Felix hafifçe kıkırdadıktan sonra yaklaşıp Jae Eun'ın boynuna küçük bir öpücük kondurmuştu ve "Sevgilin çok yavaşmış Jae Eun. Bir türlü gelemedi" demişti.
Bay Jeon "Birazdan gelir. Sen halledersin, ben çıkıyorum" dediğinde "Tamam baba" demişti. Jae Eun da gözlerini kocaman açmıştı.
"Baba mı?" dediğinde "Beğenemedin mi sürtük?" diye sormuştu sakince Bay Jeon.
"Ne yani markete Felix dedi diye mi geldin?" dediğinde "Jungkook içindi o" demişti.
Jae Eun Felix'e dönüp "Ondan ne istiyorsun?" dediğinde Felix Jae Eun'ın çenesinden tutup kafasını yukarı kaldırmıştı ve "Üvey kardeşim yüzünden annemin çekmediği haksızlık kalmadı. O yüzden intikam istiyorum" demişti.
Jungkook hızlıca içeri girdiğinde Jae Eun'un olduğu odaya açılan kapıyı yumruklayıp "Bırak onu adi piç! Senin derdin benimle! Aç şu kapıyı!" demişti.
Bay Jeon odadan çıkıp kapıyı kapattığında "Lütfen otur Jungkook." demişti Felix sırıtarak.
Jungkook "Oyun oynama artık!" dediğinde "Babamın dediği şeyi yapamadın? Sonuçlarına da katlanmalısın" demişti ve Jae Eun'ın saçlarını geri doğru alıp tekrar öpmüştü boynunu.
"Sana iyi seyirler." diyerek elini yavaş yavaş aşağılar indirdiğinde Jungkook "Bırak onu!" diyerek sandalyeyi almış ve cama doğru fırlatmıştı.
Camdan geri seken sandalye yeri boyladığında camı yumruklamaya başlamıştı.
"Akılsız Jungkook. Buraya kırılan cam mı koyarlar sence?"
Jae Eun'ın düğmelerini açmaya başladığında "Lütfen yapma, sana yalvarırım" diyordu Jae Eun ağlayarak. Jungkook da aynı şekilde "Ne istersen yaparım yeter ki dokunma ona!" diye sayıklıyordu.
Felix kıkırdayıp "Boşuna yalvarma fıstık" dediğinde "Lütfen... Dokunma bana" demişti Jae Eun.
"Lütfen... Senden tek isteğim bu"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝔻𝕦𝕞𝕒𝕟² ❦ 𝕁𝕁𝕂 ✓
Fanfic[Tamamlandı] Duman serisinin devam kitabıdır. Birincisini okumadan ikincisini okumamanız rica olunur. Küfür ve cinsellik vardır 🔞 *Angst değildir* ~Kavuşamamak: #1 [24.11.20] ~Çilek: #2 [22.12.20] ~Btsjungkook: #4 [21.12.20] ~Sigara: #4 [13.03.21...