Jae Eun üniversitenin önünde donarken Jungkook koşuyordu okula doğru.
Kaldırımda koşmaya devam ederken su birikintilerine basa basa gidiyor, etrafa ve üstüne sıçrayan çamuru hiç umursamıyordu. Çünkü prensesi okulun önündeydi ve soğukta bekliyordu onu.
Jungkook sonunda okula ulaştığında içeri girmiş ve "Aşkım!" diyerek Jae Eun'a el sallamıştı.
Jae Eun içinden Tanrıya şükürler ederken Jungkook onun yanına ulaşmış ve hafifçe eğilip ellerini dizlerinin üstüne koyup derin nefesler almaya başlamıştı.
"Jungkook neden koştun?" dediğinde "P-prensesim üşümesin diye" demiş ve doğrulup onun ellerini tutmuştu Jungkook.
"Al işte üşümüşsün" dedikten sonra ellerini dudaklarının önüne getirmiş ve hohlamaya başlamıştı.
Jae Eun Jungkook'un yaptığı bu şeye güldüğünde ellerine bir öpücük kondurmuş ve "Hadi güzelim girelim içeriye" demişti.
"E ama Hoseok'ların yanına gidecektik" dediğinde "Biraz beklesin ya. Sen üşümüşsün! Senden daha önemli değil!" demişti.
"Ayrıca koşarken yoruldum..."
Jae Eun hafifçe kıkırdadığında Jungkook da gülümsemiş ve "Hadi" diyerek yürümeye başlamıştı.
İkisi bir fakültenin içine girdiğinde kantine geçmiş ve bir masaya oturmuşlardı.
Jae Eun önündeki kahvesinden bir yudum aldığında Jungkook'un gözleri pantalonundaki lekelerde takılı kalmıştı.
"Ah be..." diyere hafifçe eğildiğinde Jae Eun da eğilmiş ve onun pantolonuna bakmıştı.
Çantasına uzanıp ıslak mendil çıkarttığında "Al aşkım" diyerek ona uzatmış ve Jungkook da alıp pantolonunu silmeye başlamıştı.
"Jungkook evde çalışıyorsun değil mi?" dediğinde olumlu anlamda kafa sallayan Jungkook "İktisat zaten o kadar da zor değil bebeğim. Hele ki hukuk kadar..." demişti.
Jae Eun gülümsediğinde "Olsun yine de çalış. Birkaç ay geç girdin zaten okula" demişti.
Jungkook doğrulup elindeki bir kenara bıraktığında kahvesinden içmiş ve Jae Eun'a bakmıştı.
"Ah hayatımın bu kadar normal olacağını düşünmezdim"
Jae Eun tek kaşını kaldırıp "Nasıl yani?" dediğinde "Baksana lisedeki hayatımdan eser yok. Mükemmel bir ilişkim. Harika arkadaşlarım ve okuduğum güzel bir üniversitem var. Gerçi... Nişanlım hukuk okuyor. Bu normal değil sanırım?" demişti.
Jae Eun güldüğünde gülümseyip ellerini bardağın etrafına sarılı olan elleri sardığında "Hayatımın en güzel kısmındayım Jae Eun. Hepsi senin sayende güzelim. Sana çok teşekkür ederim" demişti.
Gülümseyip "Ben de teşekkür ederim Jungkook. Beni hiç bırakmadın" dediğinde "Seni bırakan salaktır Jae Eun, sen harika birisin!" demişti.
Ellerini çekip kahvesini kafasına diktiğinde "Müstakbel kayınbiraderim beklemesin" demiş ve ayağa kalkmıştı Jungkook. Jae Eun da olumlu anlamda kafa sallayıp kahvesini eline almıştı ve ayağa kalkmıştı.
Jae Eun'a elini uzatıp gülümsediğinde onun elini tutarak yürümeye başlamıştı Jae Eun. Arada da bardağındaki kahvesinden küçük yudumlar alıyordu.
Yolda giderken bardağındaki kahveyi bitiren Jae Eun yolun kenarındaki çöp kutusuna hemencecik atıvermişti bardağı.
Bastıran yağmur sonrası Jungkook "Hadi güzelim koş, ıslanmayalım" dediğinde Jae Eun Jaungkook'un elini bırakmış ve telefonuna sarılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝔻𝕦𝕞𝕒𝕟² ❦ 𝕁𝕁𝕂 ✓
Fanfic[Tamamlandı] Duman serisinin devam kitabıdır. Birincisini okumadan ikincisini okumamanız rica olunur. Küfür ve cinsellik vardır 🔞 *Angst değildir* ~Kavuşamamak: #1 [24.11.20] ~Çilek: #2 [22.12.20] ~Btsjungkook: #4 [21.12.20] ~Sigara: #4 [13.03.21...