Çözülmeye Hasret Düğümün || Berna Aslıhan

Tanıtım

Herkese merhaba! Yepyeni bir kurguyla karşınızdayım. Beni Instagram'dan takip edenler bilir. Çözülmeye Hasret Düğümün, namıdiğer Ali'nin Sevdası yıllar önce yazmaya başladığım bir kurguydu. Ancak yoğunluğumdan dolayı bu kurguyu rafa kaldırmak zorunda kalmıştım.

İşte şimdi zamanı geldi! Çözülmeye Hasret Düğümün benim daha önce hiç yazmadığım tarzda bir kitap olacak. İlk defa bir kitabım tamamen erkek karakterin ağzından anlatılacak ve ayrıca okumaya alışkın olduğunuz CEO ya da holding sahibi bir karakter değil Ali. Küçük bir mahallede yaşayan oto tamircisi.  Kısacası daha bizden, hayatın içinden bir karakter.

Onun umutlarını, geçim mücadelesini ve Sevda'ya olan aşkını okurken umarım kendinizden bir şeyler bulursunuz.

İlk bölüm birkaç güne yayında olacak. Şimdilik sizi tanıtımla baş başa bırakıyorum.

Kitapla ilgili değerlendirmelerinizi yoruma yazmayı unutmayın.

Berna...

***

"Doğan gün herkese umut olurken bana ıstırap oluyordu. Sevda ve ben aynı gökyüzüne bakan iki ayrı şehir gibiydik. Bir o kadar uzak, bir o kadar tanıdık... Ama asla kavuşamayan iki farklı şehir..."

Kızın gülüşüne ömrünü emanet edebilecek kadar âşık bir adamdı Ali. Kalbinde besleyip büyüttüğü aşkını içine gömeli yıllar olmuştu. Seviyordu sevmesine ya, kızı da kendi imkânsızlığına mahkûm etmek istemiyordu. Bundandı onu için için sevip de tek kelime etmemesi. Sevda er ya da geç birini sevip getirecekti karşısına, evleneceğim adam bu diye... Peki, ya o zaman ne olacaktı?

"Senelerdir kendine ettiğin işkence yetmedi mi? Âşıksın bu kıza. Neden duruyorsun? Git konuş Ali. Çok pişman olacaksın."

Ben sessiz kalırken devam etti. "Başkasının elinden tutup gittiği zaman ne olacak? Nasıl dayanacaksın buna?"

Gözlerim yanıyordu. Ama bu kez soğuktan değil. Hissettiğim şeyin adı öfke de değildi. Kızarmış gözlerimle bakarken bir damla yaşın akıp gittiğini hissettim. "Acıyor be kardeşim. Yaralarım çok acıyor. Bastırıp durma."