"Ah! Benim dağ gibi duran, dal gibi kırılan kalbim."
Kalbi, annesinin gül bahçesinin içerisinde kalmış bir genç kız.
Kız kardeşinin bileğindeki prangalarla mücadele eden bir genç oğlan.
●
"Elimi yıkayabilir miyim?" Güldü.
"Elindeki kanın yıkadığın...
Her neyse, desteklerinizi bekliyorum, rica ederim okuduğunuzu belli edin :)
Yeni keşfettiğim bir şarkıya ise üst taraftan bakabilirsin, bu da değerli bulduğum birkaç şarkıdan biri.
Kendinize güzel bakın,
En güzele emanetsiniz.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
۸ - 8.BÖLÜM
Yıllar evvel,
Genç kız, gözü yaşlı annesine uzun uzun baktı, annesi kocaman karnına dolamış ellerini sanki dünyayı sırtlanırmış gibi.
"Anne, neden ağlıyorsun?" Annesi yüzünü elinin tersi ile sildi.
"Yok bir şey kızım." Genç kız, evin soğukluğu ile kollarını birbirine doladı.
"Anne, baba nerede?" Annesi hıçkırıklarını bastırmak için avuçları ile dudaklarını örttü.
"Baba gitti mi?" Annesi başını onaylarca salladı, sonra ise genç kızın fısıltısı duyuldu ve o günden sonra bir daha o ev ısınamadı.
"Baba gitti diye ev soğuk değil mi anne?"
...
Nefes almak, ne büyük şükür. İnsanın denizin altında birkaç dakikadan fazla durması bile eziyet vericiyken, yaşarken nefes alamaması ne büyük lüzum. Her zorluk bir imtihandır, bazen öyle bakmak gerekir fakat insanoğlu değil miyiz biz?
Elbette, iğne ucu bile bir yerimize batsa o vakit dünyayı yakmaz mıyız?
Ne büyük gaflet.
Oysaki nefes alabiliyoruz, yemek yiyebiliyoruz, eve gittiğimizde dolabımızı açtığımızda bir zeytin parçası olsa da var, biz yokluğu görmediğimiz için böyleyiz yoksa görsek, böyle olmayız.
Başımda oluşan yakıcı ağrıyı parmaklarım ile şakaklarıma masaj yapacağım sıra avuç içimde olan beyaz sargıya baktım, oldukça dikkatli ve sıkı sarılmış. Etrafıma dikkatli bakınca farklı bir odada olduğumun yeni farkına vardım.
Ben bayılmış mıydım?
Pencereye baktığımda havanın iyice karardığını gördüm, ben kaç saattir uyuyorum? Üzerimdeki pikeyi iterek dikkatlice ayağa kalktım, bir daha bayılmak istemiyorum. Oda oldukça karanlık olduğu için tedirginim, başıma dokunduğumda hala şalımın bağlı olduğunu hissedince derin nefes aldım.
"Gupse?" Korku ile geriye doğru adımladım ve tekrar yatağın üzerine düştüm, ayağa kalkmak yerine yatakta oturmaya devam ettim. Bu adam benden ne istiyor?
