Şeyda*
Yatağımın üstünde oturmuş Gürkanın bana verdiği kutuya bakıyordum.
Daha fazla bakışmayıp küçük kutuyu açtım. İçinden minik heykele benzeyen bir şey çıkmıştı. Bu neydi tam olarak?
Telefonumu alıp ona mesaj attım.
Şeyda: Bu ne Gürkan?
Gürkan: ne? Ne oldu?
Şeyda: bu bana verdiğin hediye, ne ifade ediyor bu küçük şey
Gürkan: m.ö 10.000 yılından kalma bir heykelin çakması. Ben yaptım. Senin için..
Şeyda: ne demek bu?
Gürkan: bu aşkın ilk simgesi olarak kabul ediliyor. Öpüşen iki aşık, sonsuza kadar birlikte olacaklarını ifade ediyor. Tek bir taştan yapılmış, çünkü onlar bir.
Gürkan: ne yaparsan yap, ne olursa olsun ben hep seninle olacağım Şeyda. Çünkü ben seninle bir bütünüm.
Şeyda: şey... teşekkürler
Gürkan: beğendiysen ne mutlu bana...
Görüldü'
Yatağıma yattım ve elimdeki heykele baktım. Ne oluyordu bana? Neden bu kadar mutluydum?
Aptal! Hayır sen Vefayı seviyorsun! Aptal!
Yutkundum. Ve işte tam o an bir şeyin farkına vardım.
Anıl haklıydı. Gürkan haklıydı.Sadece heves etmiştim. Onların bunu bana söylemeleri inatlaşmama sebep olmuştu. Bu yüzden bu kadar uzatmıştım.
Gözlerim doldu. İğrenç bir insandım.
Şeydaya nefret kusalım biraz. Aptal kız