Medya; şeydanın üstündekiler
Eteğimi düzelttim. Gelsede görsem.
Beğenir mi ki? Bence çok güzelim.Gerçi ben hep güzelim. Maşallah tütütütütü.
İçeri girerken onu gördüm. "Baba bak işte dediğim piyanist bu. Gidip konuşalım hadi."
Tek gidersem babamın dikkatini çekerdi.
Yanına koşar adım vardığımda onlar da arkamdan geliyordu."Merhaba!"
Neşeyle şakıdım adeta. Mükemmelim.!"Merhaba?"
YA YİNE Mİ HATIRLAMIYOR BU ÇOCUK BENİ! YETTİ ULAN!
"Nasılsın?"
"İyiyim. Tanıyamadım?"
Babam konuştu. Dur adam ben konuşcam.
"Merhaba, ben Kemal, eşim Şeyma. Kızımız da Şeyda. Sizi bir kez dinlemiş sanırım. Çok hoşuna gitti bizi de getirdi bu sefer.""Merhaba, Vefa bende. Sen.." dedi bana bakarak sonra da parmağını şıklatıp bana uzattı. "Ağlayan kız"
"Adım ağlayan kıza çıkacak"
"Ağlayan?" dedi annem kaşlarını çatarak.
Babam biliyordu ama anneme söylememiştik. O balık burcu, ağlayacağı bir şeye asla gelmezdi çünkü.
"Uzun mevzu anlatırım sana"
Omuz silkip dediğime uydu.
"Vefa, sana bir şey soracağım ben" dedim tam yanımızdan ayrılmak üzereyken.
Babam boğazını temizledi ve bana döndü. "Ne bu samimiyet? Düzgün konuş."
Babamda resmiyet hastalığı var galiba.
"Size bir şey soracaktım. Ben keman öğrenmek istiyordum da, acaba bana öğretebilecek uygun bir tanıdığınız var mı?"
Bir süre bana baktı. Sonra da başını olumsuzca sallayıp hızla gözden kayboldu.
NE DEDİM LAN BEN ŞİMDİ HE? NE DEDİM?
Artist. Çok meraklıydık sana.
Evet çok meraklıydık! Ama bu şu an trip atmamı engellemez!Saat 12'yi geçti artık yeni gün. Bu da yeni günün bölümü. Çok çok atıcam ki hemen istediğim yerlere gelelim.
Yeter artık ben olaylara geçmek istiyorum. 47 bölüm yazdım ama hâlâ olaylara tam olarak geçememiş olmam da benim sorunum. Neyse başladım ucundan en azından. Abarttım ya o kadar da değil arkadaşlar.
Neden bu kadar yavaş ilerliyor ki aw