"Partisyonu çok güzel öğrenmişsin, yeni parçaya geçelim mi artık?"
Başımla onu onayladım. "Temel kavramlar oturdu, sık sık pratik yapıp bu konuda ilerlersen başarılı olabilirsin. Mesleki açıdan konuşmuyorum tabi ama hobi olarak ilerliyorsun zaten"
"Sıkıldım bu kadar yeter bu günlük."
Koltuğa oturdum. "Gürkanla görüşüyor musunuz hâlâ?"
Kıskanıyor musun? Hı?
"Gözüme gözükmemesi gerektiğini söyledim. Gözükmüyor o da. Affetmiş değilim"
"Onun ne suçu vardı ki?"
"Anıl o sözleri söylerken karşı çıkmadı tamam mı? Suçlu"
Vefa bir şey demedi.
"Ne oldu? Niye sustun?"
Omuz silkti. "Hiç, hiç bir şey yok ya"
Omzunu cimcikledim. "Doğruyu söyle ulan"
"Ne bileyim belki bana söyledikleri için kızgınsındır dedim."
Güldüm. "Ya sen ilgi mi istiyorsun? Hı? İlgi mi istiyorsun? O konu tamamen başlı başına bir sinir sebebi. Heves miymişsin? Yo, bak değilmişsin işte. Üzmemeliydi seni"
Kollarımı açtım ve gelmesini işaret ettim. "Gel sarıl ulan aa!"
Gülümseyerek başını göğsüme koyduğunda sarıldım ona. "İlgi manyağı biri olduğunu bilmiyordum" dedim gülerek.
Dün, Vefa*
Ayakkabılarımı çıkarırken seslendim.
"Ben geldim!"
Salondan koşan minik ayak sesleri duyunca hızla montumu da portmantoya astım.
"Yayı!"
(Dayı)
"Dayım! Gel buraya bakayım"
"Vefa üstünü değiştirmeden sarılma diye kaç kere diyeceğim. Hep mikropsun ama!"
Göz devirdim. "Abartma Ceylan"
"Abartma Ceylan, kızım hasta olursa senden bilirim. Sen bakarsın ona göre"
Gözlerimi belerterek Vera'ya döndüm. "Ben bakarım di mi?"
"Hıhı" Gülümseyip yanağını öptüm.
Ceylan mutfaktan çıkıp bize baktı. "Hadi evlatlarım sofrayı kurun"
Kucağımda Vera ile mutfağa geçtim. Tabakları yerleştirirken Vera arkadan kaşıkları uzatıyordu.
"Taşık! Taşık! Alsaya taşık!"
Sabırsızca bacağıma vurmaya devam ediyordu. "Taşık değil Kaşık. Söyle bakayım"
"Taşık" dedi kendinden emin bir şekilde.
"Hayır, kaşık!"
"Taşık!" Dedi elindekini göstererek. İnat yarışı yaparsak ben kazanırım Vera hanım.
"Kaşık!"
"Ya Taşık! Yayı taşık!"
Tam devam ettirecektim ki içeri babam girdi. Susup elindeki kaşıkları aldım.
Onun yanında konuşmamdan hoşlanmıyordu.
"Yayı, su"
Veranın isteğini yerine getirirken gözlerinin üstümde olduğunu hissediyordum. Damacanadan doldurduğum suya ketıldan biraz sıcak su ekledim.
Harputlamadan¹ içmiyordu.
Bardağı ona uzattığımda eline aldı. Dökerek de olsa içip bitirdi. Bardağı yerine koyup kağıt havlu ile ıslattığı yerleri kurluyordum ki bana seslendi.
