Odada bangır bangır Watemelon Sugar çalarken Anıl ile yarın yokmuşcasına dans ediyorduk. En sevdiğimiz şeydi beraber dans etmek.
Annem odaya girdi. "Sesini kısar mısınız şunun? Düşüncelerimi bile duyamıyorum"
Sinirle şarkıyı kapadım. "Hevesim kaçtı al!"
"Ben bir kaçırırım görürsün Şeyda!"
"Ya anne!"
"Oğluşum komşular rahatsız olacak" dedi ve gülümseyerek odadan çıktı.
Bu arada annesi öz olan bendim. Ama annem eksik hissetmesin diye Anıl'a asla kızmazdı.
Alınmıyordum açıkcası. Bizi birbirimizden ayırdığı yoktu sadece Anıl'a karşı daha fazla tolerans gösterirdi.
"Sana oğluşum bana Şeyda! Anne evlatlık mıyım?"
Anıl güldü. "Evlatlık olsan seni mi alırlardı salak?"
Yastığı kafasına attım. "Delirtme beni lan!"
"Hadi bilgisayara geç de oyun oynayalım"
"Tamam, pişt bilet işi ne oldu?"
"Yarına bir tane buldum."
"Bir tane? Tek mi gideceğim?!"
"Hayır lan, bir gösteri. Neden taktın buna?"
"Gerçek hayatın Kouseilerini görmek için"
"Sana anime izlemeyi de yasaklamalıyız. Geçen gün de Attack on Titan izleyip askere gitmek istedin."
"Evet, annem de git bari devletin işine yararsın dedi. Ama fikrimi değiştirdim. Keman çalmayı öğreneceğim ve bir piyaniste aşık olacağım"
Bana baktı. Bir süre baktı.
"Sana istediğim şeyi yaptırmak için onunla alakalı bir şey izletmem yeter. "
"İzlediğin şeyin kalitesine bağlı. Ve yapacağıma da bağlı. Ama genelde istemekle kalıyor biliyorsun"
"Müzik işinde ciddi misin?"
"Hobi olarak başlamayı düşünüyorum. Zaten dizi merakım yüzünden bir sürü kursa başladım biliyorum ama bazılarını bırakacağım artık. Yeterince ilerledim."
"Mesela?"
"Buluruz bir şeyler. Bir boşluğa keman kursu sıkıştıracağım."
"Okul derslerine bu kadar önem versen"
Orta parmak çektim. "Karşındaki bir dahi. Senden iyi notlarım. "
Omuz silkti. "Ortalamamı bir daha kontrol et. Ayrıca aynı anda otuz kursa gitmek yerine bir tanesine gidip onda geliştiriyorum kendimi."
"Sus be, ben en mükemmel olanım."
Gözlerini devirip oyun konsolunu uzattı.
Başlangıç bölümleri sıkıcı.
Neyse şunu belirteyim, Şeyda maymun iştahlı bir karakter. Bir şeye heves ediyo yapmak istiyo sonra pes ediyo, sıkılıyor falan. O yüzden bu kadar çok kursa gidiyor.
