Bir Winchester'ın Kızı

11.BÖLÜM

İrena-

"Beni kim aradı o zaman!? Burada neler oluyor? Babam nerede?" diye bağırdım. Tüm hücrelerim babamı bulamayacağım korkusuyla dolup taşmıştı. 24 yaşında olabilirdim, ancak onunla 24 yıldır beraber değildim. Daha geçireceğimiz onca zaman varken, ölmezdi değil mi? Ölmemeliydi. Dean Winchester ölmemeli!

"Babam ölmeyecek değil mi? Ona bir şey olmayacak!?"

Bir eli belimde hissettim dönüp yaşlı gözlerimle baktığımda, Cass'ti.

"Ağlama lütfen. Ona bir şey olmayacak."

"Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?"

"O senin baban. Seni onların tarafına çekmek istiyorlar. Dean ölürse, bu imkansızlaşır."

Dünyaya babamın ve annemin beni istemeden yapmasına karşlılık, Cennet ve Cehennem beni neden bu denli istiyorlardı? Şu ana kadar zaten yanımda kimse olmamıştı. Şimdi onların hayatlarını tehlikeye atan ben miydim?

"Ama Alisa doğunca benim cennet tarafım kesinleşecek, ve eğer Dean hala onların elinde olursa......"

"Şşşt böyle düşünme." dedi Cass. Şu sıralar bir melekten çok, bir insan gibiydi. Daha çok ağlamaya başladım. Amcama baktığımda onun da gözleri dolmuştu.

"Şimdi ağlamanın sırası değil, İrena.Onları bulmalıyız." dedi Sam.

"Bize her şeyi anlat." dedi Cass.

"Pekala, bir iş için sığınaktan çıktık. Dean yorulmuştu ve karnı acıkmıştı bu yüzden bir bar-cafe tarzı bir yere geldik. Burada Lisa ile karşılaştık ve Dean ondan bir çocuğu olduğunu öğrendi. İkinci kere. Eve geldiğimizde uyuyan kız, senin küçüklük halinin aynıydı. Sesler yükselince dışarda konuşmaya karar verdik, ama bizde oda tutucaktık. O yüzden burada bir oda tutmak için aşağıya indim, orada konuşucaktık. Yukarı çıktığımda, Lisa'nın elinde bir bıçak Dean'in boğazına dayalıydı. İrena yatağında yoktu ve başımda bir ağrı ve sonrasında sürüklenme hissettim. Daha sonrasını biliyorsunuz."

"Bir İrena daha mı? Bu nasıl olur?" dedi Cass.

"Ve bizim İrena bu kadar hızlı büyürken, öteki olması gerektiği kadar yavaş büyüyor." dedi Sam.

"Ne yani bu benim aslında olmam gereken şeklim falan mı?" dedim aklımdaki ilk soruyla.

"Aslında hayır. Sen, melek ve şeytanın kızıyken, o Dean ve Lisa'nın kızı." dedi Cass.

"Babamın Dean olduğunu sanıyordum!?" diye bağırdım. Daha neler öğrenecektim?

"Öyle." dedi Cass. Eli hala belimdeydi. Beni kendine biraz daha çekip, kafamı boynunun girintisine yasladı.

"Bunu öğreneceğim."diye fısıldadı.

---

2 saat sonra-

"Pekala, Dean için ışınlanmayı denediğimizde bu motelden çıkamadım. Ve tüm odalara baktık, hiç bir şey yok. Bizim aradığımız ise Baba Dean. Yani Dean Winchester. Peki aslında bu motelde olan şeytan winchester ise?" diye aklımdaki soruyu yönelttim.

"Bu imkansız." dedi Cass. "Dean ele geçirilmemişti, ruhu şeytanlaşmıştı."

"Tabii ya, ruhu şeytanlaşmıştı! O zaman ruhu bu motelde! Ve ruhu bizi bedene götürecektir, değil mi?"

"Eğer bulabilirsek, muhtemelen."

"Peki, melekler veya şeytanlar bu ruhu hissedebilir mi?"

"Hissedebilir, ancak şeytanlarınki daha güçlü bir önsezi. Ruh onların uzmanlık alanı gibi bir şey." dedi Cass.