Bölüm 45

319 14 4
                                    




7K olmaya çok az kaldı ve 45. bölümü gördük. Bir aralar final yapmayı düşünüyordum ancak şuan aklımda o kadar çok senaryo var ki... 200 bölüm sınırı yeter mi bilemiyorum. Hayırlısı diyerek bu bölümü de yayınlayalım o halde!


Bu arada, SARA isimli kitabıma da göz atar mısınız? :)



Kapının açılma sesini duyulmasıyla beraber, Sam ile İrena sesin geldiği yöne doğru baktılar.

"İrena?"

Dean ile İrena'nın gözleri buluştuğunda, duyguları betimlenemeyecek cinstendi. Baba ve kız arasındaki ilişki her zaman farklıydı.

Bir an için Dean, İrena'nın doğum gününü Bobby ile kutladıkları güne gitmek istedi. Mutlu oldukları güne, ancak her şey bitmişti. Yeniden baba ve kız olabilirler miydi bilmiyordu.

"Baba.." diye mırıldandı İrena. Dean'i görme işini sonraya bırakmak istiyordu çünkü onu en çok yaralayacak olanın o olduğunu biliyordu. Dean'in yeşil gözleri koyulaştı, İrena bunun kızgınlıktan olduğunu düşünmüştü ancak bu koyuluk biraz sonra gelecek olan damlaların habercisiydi. İrena bu adamın verdiği huzuru öylesine özlemişti ki, zaman zaman kaçıp onun yanına gelmeyi bile düşünmüştü.

Dean hızlıca gelip küçük kızını sıkıca sarmaladı. Derince yutkundu. Ağlamamalıydı, şimdi değildi. Kızının önünde ağlamamalıydı çünkü bu şekilde baba olabilirdi ancak İrena'nın buna ihtiyacı yoktu ve Dean Winchester'ın ceketinin omzuna bir damla düşürdü.

"Her şeyi biliyorum İrena. Şimdi değil, şimdi ağlama." dedi Dean kızının kulağına fısıldayarak. Ardından onu kendinden uzaklaştırıp, "Cas sarhoş, o bir şeyler mırıldandı."

"Tess ve Todd? Onlar bilmiyorlar değil mi?" diye sordu İrena telaşla.

"Hayır" dedi Dean. "Tessayla biraz konuştuktan sonra uyudu, Todd ise çok öncesinden odasındaydı zaten." dediğinde İrena'nın içine soğuk sular dökülmüştü. Çocuklarının ona hazır olduğundan emin değildi. Bir süre daha beklemeliydi veya onları uzaktan korumalıydı.

İrena dolu gözlerini silip Sam'e döndü. "Raphael benim buraya geldiğimi duyarsa sizin etrafınızda dolanacaktır. Sığınaktan çıkmayın, olur mu? Özellikle Cas. Onu bir yere götürmeyin veya yollamayın. Eğer bir şeye ihtiyacınız olursa, herhangi bir şey. Bana seslenmeniz yetecektir. Sığınağa melek koruma sembolleri de yapmanızı istiyorum."

"İrena, sakin ol." dedi Dean. Oysa İrena daha devam edebilirdi. "Sadece telefon numaranı ver yeter, tamam mı? Sığınağa zaten istemediğimiz kimse gelemez bunu biliyorsun."

"Pekala.. Sanırım benim gitmem lazım. Tess ve Tod bilmesin olur mu?" dedi İrena bilmemelerini umut ederek. Bir süre daha beklemek istiyordu çünkü gidişinin nedenini bilmiyorlardı.

"İrena. Geri gel, Cas için." dedi Sam İrena'nın gideceği sırada. İrenanın elinden gelen sadece "Geleceğim." demek geldi ancak ne zaman oda bilmiyordu.

-

Castiel yatağından yavaşça doğrulup başını ovmaya başladı. Dün gece buraya nasıl gelmişti? İrena... İrena geri mi dönmüştü? Başının dönmesine aldırmadan çıplak ayaklarıyla koşarak kütüphaneye geldi. Dean, Sam, Tess ve Todd kahvaltı ediyorlardı. Demek ki İrena gelmemişti.

"Gelmemiş." dedi Cas. Tess ona dönüp baktığında geceden kalma olduğunu tahmin edebiliyordu. Gömleği burulmuş, pantolonun bir paçası ise yukarıdaydı. Sam kaş göz yaparken Cas onu görmüyordu bile.

Bir Winchester'ın KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin