Cass'in ağzıyla-
"Baba, anlamıyorsun. Melekler onu bulamıyor. Korunan bir yerde olmalı."
"Pekala, o zaman nereye gidebiliceğine dair teoriler üretmeye ne dersiniz?" dedi Sam. Haklıydı. Onu bulamıyorsak, izlediği yolu bulabilirdik.
"Annem için bir anıt gibi bir yer yapmıştık... Orada olabilir mi?" dedi Todd.
"Orada onun için bir tehdit olacağını sanmıyorum." dedim. O bölgede ne bir avcı vardı, ne de herhangi bir doğaüstü varlık. Tamamen temiz bir kasabaya yapılmıştı anıtı. Bazen canım sıkıldığında ona giderdim. Hala hayatta olduğuna dair inandırırdım kendimi.
"İrena gitmeden önce seninle kavga etmişti, Cass. Yani canı sıkkındı. O bir kız. Bunu unutuyorsunuz. Hiç birimiz gibi değil. Gitmeden önce denize yakın bir yerlere gideceğini söylemişti. Kimin denize yakın bir evi var? Tom." dedi Dean.
"Neden Tom'a gitsin ki?" dedi Todd. Tom Florida'dan bir avcıydı hatırladığım kadarıyla. Kızım benden kaçıp bir başka avcıya mı sığınmıştı? Kendini tehlikeye mi atmıştı.
"Tom onun için sadece bir av arkadaşı değildi. Hadi ama, bunu bakışlarından bile anlayabilirdiniz." dedi Dean. Kızımın Tom denen oğlanla birlikte olduğunu mu söylüyordu? O çocuğu bulup bunu ona ödetecektim.
"Demek istediğin......" dedi Sam. Aynı şeyleri düşünüyorduk o halde. "Evet demek istediğim kesinlikle o!" dedi Dean.
Florida'da ki Tom, seni öldürmeye geliyorum.
-
Todd Sarah'ı güvenli bir yere bırakmıştı. Elbette onun bir yarı melek falan olduğundan haberi yoktu. Ardından Todd'un gücünü kullanarak Florida'ya ışınlanmıştık. Dean buna ne kadar itiraz etsede, saat olayını göze alamazdım. Elimizden geldiğince hızlı bir şekilde ona ulaşmalıydık.
Evin önüne geldiğimizde düşünmeden kapıya bir tekme atıp Todd ile içeri girdim. Dean ve Sam arkadan dolanacaklardı.
"Ailenden gizli bir erkeğin kucağına gelmek bir melek için ahlaklı bir davranış mı sence Tess?"
Çocuğun sesini duyduğumda öfke tüm hücrelerimin kontrolünü eline almıştı. Odaya girdiğim de, Tess'i kutsal ateşin içinde görünce, öfke yerini daha güçlü bir şeye bırakmıştı.
Tess'in ağzıyla-
Odadan içeri giren babam ve Todd'u görünce, ateşin özüm üzerindeki bıraktığı sıcaklık hissi biran için yerini huzurla kaplamıştı.
"Aslında sizi arka kapıdan bekliyordum." dedi Todd. Melek bıçağımı almıştı. "İki meleği avlamak güzel olacak. Değil mi, Todd? Sen de meleksin. Yanılmıyorum?"
Cebinden silahını çıkartıp babama doğru uzattı. "Ve sende artık insandın. Bu basit kurşunlar senin üzerinde nasıl işe yarayacak anlam veremiyorum...."
Todd belinden silahını çıkartıp babamın önüne geçti. "Baba odanın dışına çık."
"O hiç bir yere gitmiyor."
"Beni o kurşunların etkileyeceğini sanmıyorum. Melek bıçağını da yanıma yaklaşmadan saplayamayacaksın. Ama bak, benim senin üzerinde işe yarayan bir silahım var. Şimdi, baba dışarı çık."
Babamın gözleri bir an için benimkilerle buluştuktan sonra odadan dışarı çıktı. Todd eliyle yaptığı bir hareketten sonra ateşi söndürdü.
"Eğer ölmek istiyorsan, kardeşimin bıçağını teslim etmezsin. Gerçi her halukarda sana yapacağımız şeyler kötü ama...."
Dean'in görüş alanıma girmesi, Tom'un ensesine silahla vurması ve Tom'un yere düşmesi. Her şey saniyeler içinde olmuştu. Ben Tom'un başına gider gitmez, bir kol beni onun yanından ayırıp yeniden ayağa kaldırmıştı. 4 erkek ile kalmak böyle bir şeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Winchester'ın Kızı
FanficBir savaş uğruna yaratılmış beden yine bir Winchester'dı. Ancak tarafını seçmekte özgür olan İrena Winchester savaşın tüm kaderini değiştirmekten habersiz, belkide 'yasak aşk'ı yaşamaktadır