Bir Winchester'ın Kızı

28.BÖLÜM

"Bu kadar basit olmasının nedeni ne?"

"Savaşta bana ihtiyacının olması." dedi Larry ve yüzüne bir gülümseme yerleştirdi. "Hayatına boşu boşuna girdiğimi düşündün mü cidden?"

"Savaşta sana nasıl ihtiyacı olacak?" diye sordu Cass. Gözlerini kısmıştı. Larry'i sevmediğini biliyordum ve..

"Bu savaşta tek görevli olan avcılar sizler değilsiniz. Daha niceleri var. Başka ülkelerden.. şehirlerden... ırklardan.. Bir sürü seçilmiş işareti olan binlerce insan. Çoğu bir şekilde avcı olup bu olaylardan haberinin olmasını sağlamışlar. Taraf seçmek onlara kalmış bir şey.."

"Ve sende meleklerin tarafını seçtin ha?" diye sordu Dean.

"Bir şeytan bedenimi ele geçirdi, seçtiğim taraftan emin olana kadar benim bedenimdeydi ve cenneti seçtiğimi anlayınca bedenimi terk etmek zorunda kaldı." dedi Larry.

"Savaşın kuralları cidden böyle mi işliyor?" diye sordu Sam.

"Tamamen böyle işliyor. Kız kardeşim de benim gibi seçilmiş ve onu almaya buraya gelmiştim. Sonrasında melekler beni yakaladı. Cenneti seçmeye zorladılar, şeytanlar kadar hoşgörülü olduklarını söyleyemeyeceğim." deyip ayağa kalktı ve omuzlarını silkeledi.

"Kız kardeşin öldü sanıyordum?" diye sordum Larry'e. Bana avcı olma hikayesini bu şekilde anlatmıştı.

"Almaya geldiğim öz kardeşim değildi." dedi ve kapıdan çıktı. Peşinden gittik.

"Bu koridarda daha kaç tane insan var?"

"Binlerce belki.. Hepsi savaşta görevli.. Dean hariç ben dahil." Deyip gülümsedi.

"Buradan böylece çıkıyoruz yani?" dedim ona bakmayı sürdürerek.

"Yep." deyip bir kapıyı açtı. Ardından bir kız,

"Sizler hiç gelmeyeceksiniz sandım." deyip sandalyesinden kalktı. Larry kızın yanına gidip sarıldı. Kızın neden elleri ve ayakları bağlanmamıştı. Yanımda hissettiğim rüzgarla sağıma döndüm. Melek olduğunu tahmin ettiğim birisi Cass'in kollarından tuttu.
"Sen benimle geliyorsun." deyip gözden kayboldular.

"Cass!" diye bağırdım.

"O onu istiyordu." dedi Larry.

"Kim kimi istiyordu! Neyden bahsediyorsun?!" dedim bağırarak. Larry bir anda duvara yapışmıştı. Yanına gidip boğazına ellerimi koydum. İş artık kontrolümden çıkmıştı ve o sessiz kalmayı seçiyordu. Kendi bilirdi.

"Söyle!!" diye bağırdım. Sesim de kontrolü kaybetmişti. Sessiz kalıp gülmeye başlamıştı bu sefer. Nefesinin kesikdiğini hayal etmiştim ve olmuştu işte. Larry duvara asılı bir şekilde öksürmeye çalışıyordu ama tek yapabildiği hırıltılar çıkarmaktı. Az önce Larry'e sarılan kız yanıma gelip 'Dur!' diye bağırdı. 'Bana ne yapıcağımı söyleme!' dedim dişlerimin arasından. Ve Larry'i serbest bıraktım.
"İrena, bu da neydi böyle?" diyen Sam'in sesini odadan çıkarken duydum. Ardından Raphael'in yanına ışınlanmayı denedim.

"Cass nerede?" diye sordum önümde bir sandalyede oturan Raphael'e.

"Olması gereken yerde." dedi Raphael'in erkek bedeni gülümseyerek.

"Onu benden alamazsın! Böyle bir hakkın yok?!" diye bağırdım ona yaklaşarak.

"Dean'i benden aldın, şimdi neden Cass? Sırada kim var Sam mi? Beni öldürmek mi istiyorsun sen!? Eğer öyleyse, ailemle uğraşmaktan vazgeç, öldür beni! Bak buradayım!!" diye bağırdım.