Bir Winchester'ın Kızı

9.Bölüm

İrena-

Büyük bir sessizlik, ardından bir çığlık ve dııt dııt.

"Dean!"

"Dean!" diye bir kere daha bağırdım. Elbette telefon kapandıktan sonra bağırmamın bir anlamı yoktu.

"Cass, sana ihtiyacım var. Lütfen çabuk gel, sana gerçekten ihtiyacım var."

Alisa.

Alisa eğer uyanık olsaydı, beni götürebilir miydi? Veya babasıyla konuşabilir miydi? Ama nasıl uyanacaktı? Bir meleğe daha ihtiyaç vardı. Burda melek özü taşıyan tek kişi Alisa değildi. Cass etrafta değildi. Elimi karnıma koyup, tüm hücrelerimle Alisa'nın uyanmasını diledim. Ardından yere çakılmam bir olmuştu.
Bu şuanlık iyi bir şeydi.

"Alisa beni dinlemelisin. Lütfen beni dinle, kendime zarar vermeyeceğim. Sana da zarar vermeyeceğim. Sadece konuşmak istiyorum. Lütfen beni dinle." Vücudumun gevşediğini hissettim. Burnumun altında bir sıcaklık hissettim, kanıyordu.

"Dinliyorum."

Bu Alisa mıydı? Gerçekten kızımla mı konuşuyordum?

"Babam ve amcamın başına bir şey geldi."

"Uyumasaydım haberim olurdu!"

"Sadece dinle. Bunu ben değil, Cass istedi."

"Biliyorum."

"Sana ihtiyacım var."

"Ne yapmamı istiyorsun?"

"Cass'e ulaşmanı. Bana geri dönmüyor."

"Ona şuan ulaşamam. Ancak, yanındaki bir meleğe ulaşabilirim."

"Kim?"

"Hannah."

"Ah. Tamam o zaman, babana buraya gelmesini söyle. Lütfen."

"O benim babam değil. Ben bir meleğim."

"Ah haklısın, ama ciddi bir şey olabilir."

Sessizlik-

"Ne oldu?" Ah Cass.

"Dean ve Sam.... bilmiyorum. Kafaları güzel gibiydi."

"Bu sık sık olur, İrena."

"Hayır bir çığlık duydum."

"Muhtemelen bir şeytana işkence ediyorlardır."

"Hayır, Sam bağırdı. Eminim Cass, beni oraya götür."

"İrena bir tuzak olabilir. Şeytanla iş yapan bir şekil değiştiren , veya başka bir şey."

"Cass, gidelim lütfen."

"Eşyalarını hazırla. Alisa seni koruyacak."

"Onu duyabiliyorum."

"Evet beni duyabiliyor. İrena, herhangi zor bir durumda bedeninin kontrolünü eline geçireceğim. Beni dışarıya atmaya çalışmassan, sevinirim."

Kafamı salladım.

"Tamam."

Her şey bir anda olup bitmişti. Motel odasındaydık. Her yer birbirine girmişti. Sülfür kokusu ciğerlerimi yakacak derecedeydi. Yerde yatan amcamı görünce hızla yanına gittim. Ona ne olmuştu böyle? Gözünün çevresi mosmor, gömleği yırtılmış, ve şeytan geçirmez dövmesi..... erimişti.

"Ondan uzak dur, İrena. Burası şeytan kaynıyor, gitmeliyiz."

"Hayır."

Masanın üzerindeki babamın çantasından spreyi çıkartıp, Sam'in etrafına bir şeytan kapanı çizdim. Bir elimde sprey boya, bir elimde kutsal su ile harika bir hamile anne görüntüsü çiziyordum, gerçekten. Kapının önüne de bir adet şeytan kapanı çizdim. Ardından camlara da.