Bölüm 36 (2.kitap 3.bölüm)

316 16 2
                                    

Tess Ağzı İle,

Yatağa doğru gidip yere eğildim. Yatağın altında bir dosya, veya herhangi bir yerde olayı incelediği bir şeyler olabilirdi.

Ama yatağın altında çöpten başka bir şey yoktu.

"Neye bakıyorsun?" dedi Todd.

"Sarah başka bir olaya bulaşmış olabilir. Onu son gördüğünde, sürekli dışarı çıkıyor muydu?"

"Evet ama... bir arkadaşı şehirdeydi." dedi Todd. Muhtemelen o arkadaşı avcıydı, ve onun avında ona yardım edecekti.

"Bir tahmin edeyim, bu arkadaşı avcı mıydı?" dedi Dean. Benim düşündüğümü o da düşünüyordu demek ki.

"Hayır hayır, Sarah benden bir şey gizlemez."

"Demek ki gizliyormuş." dedi Cass. Uzun süren sessizliğinden sonra, babamın sesini duymak garibime gitmişti. Daha Todd ve onun arasında neler olacaktı, tanrı bilir.

"Yardım edin de odayı iyice bir arayalım." dediğimde Sam durmamı istercesine bir el hareketi yaptı.

"Belki olayı bilgisayardan yürütüyordur. Sonuçta Todd'un bilgisayarla arasının çok iyi olmadığını biliyoruz." dedi Sam. Haklıydı. Todd görmediğim son üç yıl içinde değişmediyse, hala teknolojiden anlamayan bir Todd olabilirdi. Bu konuda Dean'dan daha iyisi olmayacağını düşünsemde Todd beni hayal kırıklığına uğratıp bu ödülü Dean'den almıştı.

Sam bilgisayarı bulunca açıp yeniden masaya oturdu. Ben de yanına gidip oturunca geçmişi karıştırmaya başladı. O sırada Cass ve Dean duvardakileri inceliyor, Todd'da yatağa oturmuş başını ovuyordu. Her yerde annemle ilgili bir şeyler vardı. Savaşın belirtileri, ölen melekler... Ve daha izini sürebiliceği bir sürü şey.

"Buldum." dedi Sam. "Bir kaç cinayet için araştırma yapmış. Sanırım 3 hafta önce. FBI veri tabanına sızmış... Sanırım bilgisayarda iyi."

"Evet, sürekli onun başındaydı." dedi Todd. "Onu bulabiliriz, değil mi?"

"Ben olsam, en yakın cinayetten başlardım. Julia Steve isiminde bir kız ölmüş, babası polis memuru." dedi Sam.

"Siz gidin, benim biraz işim var." dedi Cass. Ona dönüp baktığımda duvardakilere bakmaya devam ediyor bir süre için bile bakışlarını buraya çevirmiyordu. Annemin bir fotoğrafı bile vardı...

"Cass?" dedi Dean. "Emin misin?"

"Evet, belki İrena'yla ilgili bir şeyler çıkartabilirim. Todd'un atladığı bir şeyler olmalı."

"Todd'un atladığı bir şeyler olmalı tabii ya. İkinizde kaç yıl önce gittiğini hatırlamadığım bir kadınla kafayı yemişsiniz. Gelirse ne değişecek sanıyorsunuz? Mutlu bir aile mi olacağız? Ben mutluyum! Kimsenin gelmesine ya da kimsenin gitmesine ihtiyacım yok!"

Masadan kalkıp, ceketimi alıp çıktım. Kimsenin umrunda değildim değil mi? Anne dediğim kadının bizi umursamaması kimsenin umrunda değildi. Evdeki herkes onu 'dünyayı kurtaran melek' olarak tanımaya devam edecekti. Burada acı çeken biz olacaktık, belki de sadece ben olacaktım.

"Tess?"

Dean'in sesini duyduğumda dönüp ona baktım. Yalnız kalmak istediğimi daha ne kadar belli etmem gerekirdi?

"İyi misin?"

Değildim işte. İyi falan değildim. Yıllar önce bizi bırakıp gitmiş, belki de ölmüş birisi için neden bu kadar kafa yoruyorduk? Onsuz gayette güzel bir hayatımız vardı. Neredeyse 2 yıldır avlara bende çıkıyordum, Dean Sam ve Cass ne pahasına olursa olsun yanımda oluyordu. Bazen Todd istisna olabiliyordu, ama bir şeye ihtiyacı olduğunda yine bizi aramıştı. Güzel bir aileydik. En ihtiyacım olduğu zamanlarda ortada olmayan biri şuan gelse ne kadar yardımcı olabilecekti?

Bir Winchester'ın KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin