24.Bölüm

448 30 5
                                    

Ellerim titrerken bir yandan Dean'i aramaya çalışıyordum. Sonunda telefonu açılınca,

"Dean nerdesin!?" diye sordum. Sesim endişeliydi.

"Birazdan geliyorum, keşke oburluğunu benden almasaydın..."

"Dean ciddiyim. Neredesin?"

"Sığınağa gelirken bir kavşak var, oradan dönüyorum." Telefonu kapatıp cephaneden bir melek bıçağı alıp onun yanına ışınlandım. Arabada yanında belirince, ürkmüştü.

"Ne yapıyorsun!" diye bağırdı.

"Sakin ol. Önemli." dedim. Ardından,
"Melek radyosunda senin benden uzakta olduğunu, benim güvende olduğumu söylediler."

Gözlerini büyütüp bana baktı.

"Sığınağa gitmeliyiz. Hızlı ol." dedim ve önüme döndüm. Kapıya arabayı park edip, içinden çıktık. Kapıya gelip, kapıyı açarken bir rüzgarı yanımda hissettim.

"İrena izin ver." dedi. Daha onu tanımıyordum bile. Gerçi tanısam bile babamı bir melekle göndermezdim.

"İrena." Dedi Dean gözlerini melekten çekerek. "Neler oluyor."

"Bebeğin güvende olması için Dean'in sende uzakta olması lazım. Etkisini kaybetmiş olabilir ama mühür hala onda!" dedi. "Yada etkisi henüz günyüzüne çıkmamış da olabilir..." dedi.

"Babamı sizinle yollamıycam."

"Bu bir emir İrena."

"Kimden?! Size emirleri kim veriyor!" diye bağırdım.

"Baş melekler, Dean'i senden uzak tutmak istiyorlar." diye tısladı dişlerinin arasından.

"Senin iznine ihtiyacımın olmadığını biliyorsun değil mi?" diye ekledi.

Melek bıçağını çıkartıp, üzerimdekini hafifçe sıyırdım.

"Eğer bu bıçağı saplarsam, hem ben, hem de Elisa ölür. Savaş olmaz ve Dean sağ kalır. Sonsuz huzur." deyip gülümsedim.

"Bunu yapamazsın." dedi, endişeli gözükmemeye çalışıyordu, ama endişeli olduğu çok belliydi.

Bıçakla karnımda bir çizik attım.

"Şimdi daha yakın." dediğimde gitmişti. Işıklar saçan karnıma baktım. Evet melektim, şeytandım, insandım. 3 ayrı ruhum vardı ve ben melek ve insanı birbirine harmanlamıştım. Kendimi bir kolda hissettim, ardından Sam'in endişeli sesleri ve yumuşak bir yatak.

"Ben iyiyim" dedim gözlerimi açmadan. "Sadece biraz fazla derine gitmiştim. O saçma ışıktan çok fazla gitmiş olması gerek. Elimi karnımın üzerine koyup iyileştirmeye çalıştım. Ama olmuyordu. Ardından Dean'in "Cass'i çağır, çabuk." demesini üzerine alınsamda, Sam'in odada olduğu yeni aklıma gelmişti. Bir kaç ayak sesi ve ardından Bobby,

"Melekler neden İrena'yı öldürmek istesin ki?" dedi Bobby.

"Melekler değil, kendisi." dedi ve ardından başıma geldi,

"Uyanık kal." deyip alnımı öptü.

Anlamsızdı.

Cass'in sesini duyduğumda biraz daha rahatlamış hissetmiştim.

"İrena!" dedi Cass'in telaşlı sesi. Ardından yatağın kenarına oturup,

"Sadece odaklanman gerekiyor, sadece insani duygulardan biraz olsun uzaklaş."

Bir Winchester'ın KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin