8.Bölüm

787 47 0
                                    

"Kızımız bir melek, ve ismi Alisa."

"Alisa.." diye fısıldadım. Elimi karnıma koydum. Yavaşça okşadım.

"Artık melek tarafını ortaya koymalıyız, İrena. Savaş yaklaşıyor."

"Hamileyken mi?" diye sordum şaşkınlıkla.

"O da bunu istiyor."

Ne yani Cass, kızımızı duyabilir miydi?

"Onu duyabiliyor musun? Peki ya.. Ben? Ben niye duyamıyorum?"

"Melek tarafını hala ortaya çıkarmadık. Bir kaç şeytan yakalayıp, buraya getirmekle başlayalım. Ancak, senden bir şey istiyorum."

deyip bana yaklaştı. Başımı ellerinin arasına aldı.

"Kendini kaybetmek yok."
Ellerini çekti.

"Bu ne demek?"

"Bir süre Crowley ile birlikteydin. Motelden sığınağa giderken, arabada. Ne kadar olduğunu bilmiyorum.......Bir kaç dakika kadarmış."

"Bunu Alisa mı söyledi?"

"Evet.."

"Bana herhangi birşey yapmış mı?"

Cass kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Bilmiyorum, İrena. Senin dibine kadar girdi, ve sana bir şey yapmadı. Şu an tüm evrenin kaderini değiştirecek olan sensin. Senin benimle olduğumu tüm şeytanlar biliyor. Cehennemin Kralı yanına geldi, ve sana birşey yapmadı.. Bilemiyorum."

"Belki de, zamanı olmamıştır? Araba da tek başıma değildim ha? Dean ve Sam yanımdalardı değil mi?"

"Evet."

"Onlarla uğraşmıştır, belki?"

"Dean ve Sam birazdan gelir."

Deyip odadan çıktı. Bende onun peşinden gittim. Kolundan tutup, kendime çevirdim.

"Dinle Cass. Ben iyiyim. Alisa iyi. Biz iyiyiz. İçimde nefrete dair hiç bir şey yok. Ve açım." deyip yüzüme bir gülümseme yerleştirdim.

"Alisa yemek yemiyor. Hamilelik psikolojisi. Boşuna kilo alma. Karnın bile şişmeyecek."

"Cidden mi? Hasteneye gittiğimde ne diyeceğim?" diye sordum telaşla.

"Hastaneye gitmeyeceksin. Ben doğurtacağım. Kızın bunu istemiyor, ama mecburuz."

"Bir dakika. Niye istemiyor?"

"Alisa'yı doğurmak seni öldürebilir. Ancak, burada Alisa devreye girip seni iyileştirecek. İlkinin bu olması gerekiyordu, ancak sen yine ölümden döndün."

"Tamam."

Cass kaşlarını kaldırdı.

"Tamam." diye tekrarladım.

"Şimdi biraz şeytan bulalım da, çalışmaya başlayalım, ha?" deyip, yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirdim.

--

Bir süre koltukta yatmış, babamın yoğun ısrarlarıyla alınmış olan televizyonu izlerken kendimden geçmiş olmalıydım. Üzerimde bir ağırlık hissettiğimde, yerimden sıçrayıp belimdeki silahı karşımda duran babama doğrulttum.

"Sakin ol, İrena. Sadece benim."

"Şey ben.. Cass bir kaç şeytan bulmak için gitti. Bilirsin. Tedbir."

"Gümüş kurşunla mı?"

"Şeytan kapanı çizilmiş gümüş. Nereden anladın?"

"Çünkü elindeki benim oyuncağım."

Bir Winchester'ın KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin