14.Bölüm

532 35 9
                                    

Kolumdan dürtülmemle uyanmam bir oldu. Arabaya göz gezdirdiğimde, boştu. Sol tarafıma gözlerimi kısarak baktım. Hava hâlâ aydınlıktı. Sam kafasını Impala'dan içeri uzatmış, bir koluyla beni dürtüyordu. Gözlerimi ovuşturdum.

"Neredeyiz?"

"1-2 saatlik yolumuz kaldı. Acıkınca bir şeyler yemek için durduk." diye açıkladı Sam. Ardından Impala'dan kafasını çıkardı, bende arabadan çıktım ve onu takip ettim. Ardından bir Cafeye girdik. Cass ve Dean bir masada oturmuş bizi bekliyordu. Sam Cass'in yanına oturunca, bende Dean'in yanına oturdum. Garson gelip siparişlerimizi aldı. Hepimiz çizburger sipariş etmiştik. -Sam hariç, Cass dahil.-

"Cass?" diye anlamsız bir soru sordum.

O da bana anlamsız, ve bir o kadar derin mavi gözleriyle baktı.

"Yemeğini yiyecek misin?"

"Eğer yemek istiyorsun, verebilirim. Ben yeni bir tane sipariş edebilirim." dedi Cass. Dean ve Sam'in bakışlarının ağırlıklarını omuzlarımda hissetmiştim.

"Demek istediğim.... yemek yiyiyorsun?"

"Evet." dedi Cass.

"Cass, senin sorunun ne? Uyuyorsun, yemek yiyiyorsun? Tuvalet ihtiyacın da var mı?" diye sesimi yükselttim.

Dean destek olurcasına elini omzuma koydu.

"Bunu burda konuşmak zorunda mıyız?" dedi Cass. Ah hadi ama.

"Duyguların mı incildi Cass? Yoksa duyguların da mı var?"

"Seninle mühürlendiğimden beri duygularım var zaten!" dedi fısıldamaktan biraz daha yüksek bir sesle. Ellerini de masaya koymuştu.

"Ah dimi, lanet olası ben ve mührüm."

Elimi vurup, masadan kalktım, ardından dışarı çıkıp kaldırımın üzerine oturdum. Şuan yemeğimi düşünemeyecek kadar sinirliydim. Cass'in problemi neydi böyle? Yada bu problemlerinde ona destek mi olmalıydım, veya bana anlatmadığı bir şeyler olduğu için ona bu şekilde davranmalı mıydım? Bilmiyorum. Şuan karşımda benim hiç bir zaman tanıdığım Cass yoktu. Onu sevdiğim halindeki Cass.. yoktu. Neler olmuştu ona? Bana doğru yaklaşan ayak seslerini duyunca ne zaman düştüğünü fark etmediğim göz yaşını sildim. Ardından yanıma Sam oturmuştu. Beni teselli etme, veya sakinleştirme görevi ona mı kalmıştı?

"İkinizin arasında ne var bilmiyorum, ama California'da bir İrena'mız var ve eğer ona fiziksel açıdan zarar verirlerse senin de bu zararları görme ihtimalin var." dedi Sam. Beni teselli etmeye değil, yaptığımın yanlış olduğunu belli etmeye gelmişti belli ki. Hışımla yerimden kalktım ve arabaya doğru yürüdüm. Ön koltuğun kapısına yaslandım. Daha yeni yaslanmışkan, Dean' de gelmiş, kapıyı açmıştı. Ön koltuğa oturup, arka koltuğa yerleşmiş Sam'e 'sakın bir şey söyleme' bakışlarını gönderdim. Ardından Dean arabayı çalıştırdı.

Sam, "Cass?" diye sorunca, refleks olarak onun oturması gereken yere baktım.

"Araba kiralayacağını söyledi. Böylece senin derdinin ne olduğunu öğrenebilirmişiz, İrena." deyip bana kısa bir bakış attı. Bu bakışlar sanki... öfkeliydi?

Arabayı park yerinden çıkarttı, ve sürmeye başladı.

"Problemim mi? Benim problemim? Bilmiyorum, belki farkında değilsiniz. Ama Cass yemek yiyiyor, yoruluyor, ve başka her türlü şey."

"Sana ayak sağlamaya çalışıyor olamaz mı?" dedi Sam.

"Olamaz, çünkü benim ona ayak sağlamam lazımdı!" diye bağırdım.

Bir Winchester'ın KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin