31 Aralık
19.56"Şükür kavuşturana." diyerek beni havaalanında karşılayan Mert'in yanına gülerek ulaştıiımda bavulumu elimden bırakıp ona sıkıca sarıldım.
"En sonunda beraber yılbaşı kutlayabileceğiz."
Geri çekildiğimde bavulumu sürüklemek için eline aldı ve beraber arabasına doğru yürümeye başladık. "Sen yokken hiç tadı çıkmıyordu, görüntülü konuşsak da hep bir şeyler eksik oluyordu."
Arkadaşlarım tarafından gördüğüm değer keyfimi biraz daha yerine getirirken "Bizimkiler ne yapıyor?" diye sordum.
"Beyza ve Aras yemek yapıyorlar, Ege de en son televizyon izliyordu." dediğinde sessizce kafamı salladım. Ege'yle kaç aydır doğru düzgün konuşmuyorduk, bildiğim kadarıyla hâlâ Bahar'la çıkıyordu ve bu yüzden Emir'le konuşmayı kestiğimi ona söylememiştim, hâlâ çıktığımızı sanıyordu.
Şoku atlattıktan sonra onu kendimden uzaklaştırıp sertçe "Ne yaptığını sanıyorsun sen?" diye sordum. Yaşananları Selen'in duymasını istemediğim için vermek istediğim tepkinin çok daha azını vermiştim.
"Ben...Senin de isteyeceğini düşündüm."
"Düşündün ve izin almadan yapabileceğini mi sandın?" dediğimde dudaklarını birbirine bastırdı.
"Aylardır senden bir işaret bekledim ve ilk defa bugün, kolumu omzuna atıp seni kendime çektiğimde bir bahane bulup kollarımdan çıkmadın."
"Üşüyordum!" diye çıkıştım, Selen'in bir an önce gelmesini ve bu konuşmanın bitmesini istiyordum ama öyle olmamıştı.
"Üşüyor muydun yoksa Ege'yi kıskandırmaya mı çalışıyordun?"
Emir'le sevgili olduğumuz yalanını ortaya atma amacım Ege'nin mutlu olmasıydı, onu kıskandırmak aklımın ucundan bile geçmemişti. Bu durumda Emir'i kullanmış sayılırdım, bu yüzden kendimi kötü hissediyordum ama ona zarar gelecek bir şey yapmamıştım. Beni kendisine çekmesine izin vermemin sebebi üşüyor olmamdı ve bunu o da biliyordu.
"Seni reddettiğim için araya Ege'yi sokup kendimi suçlu hissetmemi istiyorsun."
Bir süre sustu. "Her ne kadar kendimi bu tepkiye hazırlasam da sinirlenmeme engel olamadım, özür dilerim." dedi ve derin bir nefes alıp konuştu. "Seni öpmeden önce bir totemim vardı. Eğer karşılık verseydin, sana gözümün senden başka hiçbir kızı görmediğini söyleyecektim, her hareketinle beni nasıl heyecanlandırdığını anlatacaktım."
Ağzım şaşkınlıkla aralanırken "Bunu neden öpmeden önce söylemedin? O zaman böyle bir tepki vermezdim." dedim.
"Çünkü o zaman söylediğim şeylerden etkilenecektin ve kafan karışacaktı." deyip ekledi. "Eğer karşılık vermeseydin, ki öyle oldu, Ege'yi seviyorsun demekti ve her şey bitecekti. Çünkü sana arkadaş gibi davranmak benim için çok zor bir hale geldi."
Ben hâlâ ağzım açık bir şekilde ona bakarken odanın kapısına doğru yürüdü ve çıkmadan önce tekrar bana döndü. "Bu arada Ege'nin sevgilisinin olup olmaması umrumda değil, o çocuk sana hâlâ köpekler gibi aşık."
Emir'le aramızda geçen son konuşma buydu, yaz boyunca iletişime geçmemiştik ve bu sene beşinci sınıf olmuştu. TUS'a hazırlanmak için dershaneye gidiyordu, okulu artık çok daha yoğundu ve onu neredeyse hiç görmemeye başlamıştım. Ara sıra Selenlere kalmaya gittiğimde de hiçbir zaman ortada olmuyordu, bunu bilerek yaptığını 2-3 seferden sonra anlamaya başlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bi Öyle Bi Böyle
Teen FictionLisenin başından beri birbirine bağlı olan 5 arkadaş,(Eylül, Ege, Beyza, Aras ve Mert) üniversite sınavı sonrası beraber tatile çıkar ve sınav sonuçları açıklanana kadar olabildiğince eğlenceli vakit geçirmeye çalışırlar. Bu sırada da Eylül, Ege'nin...