19.Bölüm

5.4K 449 213
                                    

OY SINIRI 180

"Hayır, açıklanmasın!" diye bağırdım bir anda, panikten ne yaptığımı bilmiyordum.

Beyza gülerek "Bu kadar panik yapacağını düşünmemiştim, haftalardır çok rahattın." dediğinde derin bir nefes verdim.

"Haftalardır sınavın s'sini almadık ağzımıza, sınava girdiğimizi bile unutmuştum ben!" dediğimde Ege de "Haklı." diyerek beni onayladıx

"Olağanüstü bir durum olmadığı sürece içimizde en iyi yapan sen olacaksın Eylül, bence endişelenmesi gerekenler biziz." diyen Mert'e baktım.

"Önemli olan sizden daha iyi yapıp yapmamam değil, hedeflediğim okullara girebilmek ilk 3000'e girmek zorundayım. Yoksa bütün emeklerim, uykusuz kaldığım gecelerim boşa gidecek."

"Neyse, yeni kural koyuyorum." diyerek ayağa kalktı Aras. "4 gün boyunca herkes heyecanını kendi içinde yaşayacak, tamam mı?"

Herkes kafasını sallarken en sonunda Aras ıslak vücutlarımızı süzerek "Ayrıca ne oldu size?" diye sorduğunda Mert gülerek "Bence bunlar yine her zamanki gibi boğuşuyordu, o sırada da denize düştüler." dedi.

"Çok yaklaştın kardeşim." diyerek merdivenleri çıkmaya başlayan Ege'nin arkasından gitmeye başladım ben de. Orta kata geldiğimizde Ege, odasının kapısının önüne yürüdükten sonra sözleriyle durdurmuştu beni. "Benim hiç şüphem yok hedeflediğin yere gireceğinden."

"Teşekkür ederim, umarım." dedikten sonra merdivene bir adım attım. "Sen neden bu kadar rahatsın?"

"15.000'e girsem yeter benim için. Herhalde girmişimdir." dediğinde onu "Umarım." diye yanıtladım ve gülümsedikten sonra hızla merdivenleri çıkmaya başladım. Şu ıslak kıyafetlerden kurtulmam gerekiyordu.

•••

Duşumu alıp üzerime de şort ve tişört geçirdikten sonra saçlarıma bakım spreyimi sıktım. Aynanın karşısında saçıma şekil verdikten sonra salona indiğimde dördünün de koltuklarda oturduğunu, hatta bir yere gidecekmiş gibi hazırlandıklarını fark ettim. "Ne oluyor? Neden pijamalı değilsiniz?"

"Kafa dağıtmak için önce alışveriş merkezine gidelim, sonra da şehir merkezinde dolaşırız dedik."

"Ben gelmesem?" dediğimde bir süre şaşkınlıkla birbirlerine baktılar, gelmem için ısrar edeceklerini düşündüğüm sırada Mert "Hem saat geç oldu hem de son dakika söyledik sana, o yüzden ısrar etmeyeceğim." demişti.

"Gelsen güzel olurdu ama..." diyen Beyza'ya bakıp alt dudağımı sarkıttım.

"Cidden hiç gelesim yok, abur cuburlarımı yanıma alıp dizi izlemek istiyorum sadece." dediğimde Aras ayağa kalkarak "Tamam o zaman, zaten biz de çok kalmayız." dedi ve ardından hepsinin ayaklanarak kapıya yürüyüşünü izledim.

Sona kalan Ege yanımdan geçerken "Eğer bir şey olursa hemen arıyorsun." dedi, kafamı aşağı yukarı salladığımda belime hafifçe iki kez vurdu ve Mertlerin arkasından ilerlemeye başladı.

Saniyeler sonra evin kapısı kapanmış, arabanın motor sesi de uzaklaşmaya başlamıştı. Yanımızda çalışan Nur abla da bir süre izinli olduğu için evde tek başımaydım, bunun keyfini çıkarmak için mutfaktaki dolaptan bir cips paketi çıkardım ve yanına da bir bardak kola alarak salondaki koltuklara yayıldım.

Ege'den

"Beyza, çok fenasın sen."

"Nereden bildin gelmek istemeyeceğini?"

Aras'ın Beyza'ya yönelttiği soruyla, ben de konuşulanlara kulak kesilmiştim. Eylül duştan çıkmadan önce aramızda bir plan yapmıştık. Eylül'e hâlâ hediye almadığımız için alışverişe gitmemiz gerekiyordu ve Beyza eğer şimdi gidersek Eylül'ün gelmek istemeyeceğini söylemişti.

Bi Öyle Bi BöyleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin