Multimedia: Aras
"Demek buraya veda etme vaktimiz geldi."
Yatakta oturmuş, son kez göreceğim manzaranın tadını çıkarıyordum. Saat henüz sabahın 7'siydi, bu yüzden etraf daha da güzel görünüyordu. "Özleyeceğim burayı."
Artık ağustos gelmişti ve tercihlerin açıklanmasına çok kısa bir süre kalmıştı. Kalacağım yurdu didik didik araştırmıştım, tek başıma olacağım için eve çıkma işine ailem pek sıcak bakmamıştı ama ikinci senemde kendime bir ev arkadaşı bulabilirsem bu plan gerçekleşebilirdi.
İstanbul'a döndükten birkaç gün sonra ailemle İzmir'e uçup hem tatil yapacaktık hem de yeni okulumu gezme şansı bulacaktım.
Gözüme takılan sahil ve deniz, yataktan kalkıp "Ben 5 dakikaya geliyorum." dememe ve hızla odadan çıkmama sebep olmuştu. Arkamdan sorular soran Beyza'yı umursamadan merdivenlerden indim ve evden çıkarak sahile inen merdivenlere ilerledim. Orada birçok özel an yaşanmıştı, gitmeden önce son kez görmem gerekiyordu.
Kumsala indiğimde gözüme ilk olarak, Ege'nin bana Derya'nın dediklerini anlatırken oturduğumuz şezlonglar ilişti. Aramızdaki her şey orada başlamıştı aslında, ya da ortaya çıkmıştı.
Daha sonra denizin kıyıya vurduğu kısma gittim ve aklıma plaj partisini getirdim. Ege, benim için Kuzey'e yumruk atıp onu suyun içine fırlatmıştı.
Son olarak iskeleye baktığımda ise aklıma direkt olarak Derya'nın ortaya çıktığı gün gelmişti. İkisinin barıştığını sandığım sıralarda iskeleye gitmiştim ve orada uyuyakalmıştım, Ege de -aslında benim için- sarhoş olduktan sonra her ne kadar hatırlamasam da beni kucağına alıp eve getirmişti.
Ve o gün bir totem yapmıştım. Eğer yıldız kayarsa, Ege benim için doğru kişi demek olacaktı. Ben göremesem de, Ege yıldız kaydığını görmüştü ama Ege'nin doğru kişi olduğunu anlamam için kayan bir yıldıza ihtiyacım olmadığını şu son birkaç haftada anlayabilmiştim.
"Biliyordum burada olduğunu."
Duyduğum sesle irkilerek arkamı döndüğümde karşımda Ege'yi gördüm. "Son bir kez bakmaya gelmiştim."
"Burada güzel anılarımız var." diyerek bana yaklaştığında onu başımla onayladım. Festivalde öpüşmemizin üstünden 1 hafta geçmişti ve ilk başta ikimiz de birbirimize karşı garip davransak da artık düzelmiş gibiydik.
"Artık gitme vaktimiz geldi, bizimkiler evden çıkmak üzere." dediğinde son bir kez iskeleye doğru baktım ve Ege'nin yanına ulaşıp onunla beraber merdivenlere doğru yürüdüm.
•••
Artun: Veda etmeden mi gittin cidden?
Uçak park edilirken internetimi açma ve telefona bakma şansı bulmuştum ve karşılaştığım mesaj, "Aptal mı bu çocuk?" diye sesli bir tepki vermeme sebep olmuştu.
"Kim lan o?" diyerek bir anda yanımda biten Ege'ye şaşkınlıkla baktım çünkü sevgili gibi takıldığımız dönemlerde verdiği tepkiden vermişti. Saniyeler sonra o da yaptığı şeye şaşırıp "Şey, pardon." dediğinde Mert kahkaha attı.
"Sevgili olmadığınızı da unutmazsın be kardeşim."
Ege daha da utandığı için Mert'in ensesine bir tane geçirince gülmeme engel olamayarak "Sorun değil, biz arkadaşız. Siz de ara sıra böyle tepkiler veriyorsunuz." dedim Mert ve Aras'a ithafen.
Ben: Veda etmemi gerektirecek biri değilsin.
Bavullarımızı aldıktan sonra varış kapısından çıkmış, ailelerimizi arıyorduk. Kalabalık bir grup halinde oldukları için bulmamız pek de zor olmamıştı.
Ailelerimize sarıldıktan ve bir süre onların sorularını yanıtladıktan sonra hep beraber otoparka doğru ilerlemiştik. Arabalarımıza ulaştığımızda son kez Egelerin arabasına doğru baktım, saniyeler sonra göz göze geldik ve birbirimize uzun bir süre baktık çünkü ikimiz de artık her gün birbirimizi görebildiğimiz günlerin geride kaldığını biliyorduk.
•••
"Bu saatte burada olmak istediğinize emin misiniz? Dün de vedalaşabilirdik."
Şikayetçi olduğum söylenemezdi, arkadaşlarıma havaalanında veda etmek istediğim bir şeydi ama bunun için saat 5'te kalkmış olmaları kendimi kötü hissetmemi sağlıyordu.
"Tabi ki gelecektik, deli misin?"
Annemler, rahatça vedalaşmamız için bizden biraz uzaklaşırken Mert "Demek zamanı geldi." diye mırıldandı. Hepimiz gideceğimin farkındaydık ama o an gelene kadar gerçek olduğunu anlamak zor oluyordu.
"Geldi..." dedikten sonra gülmeye çalıştım. "Hadi ama, neşelenin biraz. Gider gitmez arayacağım sizi, hatta oda turu bile yapacağım."
Beyza gülmeye başlamıştı, onun gülmesi beni de güldürürken erkeklerin de yüzünde bir tebessüm belirmişti.
Büyük ekranda, uçuşumun yanında 'Kapıya gidiniz' uyarısını gördüğümde "Artık sarılmamız lazım..." dedim ve çok geçmeden en yakınımda duran Aras kollarını açarak beni karşılamıştı. Saniyeler sonra kendimi Mert'in kollarında buldum, beni bırakmadan önce yanağıma bir öpücük kondurmuştu.
Beyza dolu gözleriyle bana sarıldığında kulağına "Sakın ağlama." dedim ve saniyeler sonra geri çekildiğimizde bileğimi hafif yukarı kaldırarak onda da bulunan bilekliğimi gösterdim. "5 yıldır çıkarmadık ve çıkarmayacağız."
Burnunu çekerek gülümseyip kafasını salladığında sıra Ege'ye gelmişti. Gece muhtemelen uyumamıştı çünkü göz altları çökmüş, gözleri damarlanmıştı.
Bana doğum günümde aldığı kolyeyi parmaklarımın arasına aldım. Onu hâlâ taktığım için şaşırmış görünse de, mutlu olduğunu da hissedebiliyordum.
Kollarımı boynuna sardığımda o da kollarını belime sardı ve birkaç saniye sıkıca sarıldık. Bu sırada annemin babamın dikkatini dağıttığını umuyordum çünkü bu kesinlikle Mert ve Aras'la olduğu gibi arkadaşça bir sarılma değildi.
Derin bir nefes alarak geri çekildiğimde deminden beri kapalı olduğunu tahmin ettiğim gözlerini açtı ve bana baktı. Bir şey söylemek istiyor ama söylemekten kaçınıyor gibiydi. Sonuç olarak "Gidince ara, tamam mı?" demişti ama asıl demek istediği şeyin bu olmadığına emindim.
Onlara gülümseyerek el salladım ve aileme de sarıldıktan sonra ikinci kontrole doğru yürüdüm. X-Ray cihazından geçtikten sonra bir daha arkama bakmadım ve göstergeleri takip ederek bineceğim uçağın kapısına doğru ilerledim.
Hikayenin genel olarak gidişatı aklımda ama size de birkaç şey danışmak istiyorum. Eylül'ün İzmir'de, arkadaşlarından ayrıyken özel olarak deneyimlemesi gereken bir şeyler olmasını düşünüyor musunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bi Öyle Bi Böyle
Roman pour AdolescentsLisenin başından beri birbirine bağlı olan 5 arkadaş,(Eylül, Ege, Beyza, Aras ve Mert) üniversite sınavı sonrası beraber tatile çıkar ve sınav sonuçları açıklanana kadar olabildiğince eğlenceli vakit geçirmeye çalışırlar. Bu sırada da Eylül, Ege'nin...