OY SINIRI 160
Herkes şaşkınlıkla bana bakmaya devam ederken daha fazla dayanamadım ve Pelda'ya doğru koşmaya başladım. "Bittin sen!"
Ayağa kalkmasına fırsat vermeden saçlarına yapıştığımda Beyza, "Aferin Eylül!" diye bağırıyordu, Aras ise "Eylül! Saçmalama, bırak kızı! Herkes bize bakıyor!" diyerek beni yatıştırmaya çalışıyordu ama ayırmak için herhangi bir girişimde bulunmuyordu.
Pelda beni kendinden uzaklaştırmaya çalışırken arkadan Mert'in "Aras, sus lan! Kız kavgası ayrılmaz." diyen sesini duyduğumda daha da hırslanıp "Eğer o merdivenlerden yuvarlanmış olsaydım başıma çok daha kötüsü gelebilirdi!" diye bağırdım ve hiç beklemediği bir anda, elinde tuttuğu dondurmayı üzerine iterek hem kıyafetine hem de saçlarına yapışmasını sağladım.
Pelda çığlık atarak ayağa kalktığında bir garson gelip hepimize bakarak "Sizi dışarı alabilir miyiz?" diye sorunca biri elimden tutarak beni çekiştirmeye başlamıştı ve bu kişi Ege'den başkası değildi.
"Ne oldu? Sevgiline yaptıklarım hoşuna gitmedi mi?" dediğimde beni durdurdu ve suratıma baktı.
"Önce sakinleş."
Derin bir nefes alarak etrafıma baktığımda geldiğimiz yerden iyice uzaklaştığımızı fark ettim. Beyzalar muhtemelen para ödedikleri için gecikmişlerdi.
"Sakinleşemem. Eğer o gün arkaya doğru bayılsaydım..." dedikten sonra devamını getirememiştim. "Şimdi sevgilin saçı dondurma oldu diye ağlıyordur, onu teselli etmeye git sen."
Arabanın olduğu tarafa doğru yürümeye başladığımda arkamdan seslendi. "Neden 'sevgilin' deyip duruyorsun? Sevgili olmadığımızı biliyorsun."
"Onu öptün!" diye bağırdığımda kaşlarını çattı.
"Günler önce, böyle bir şey yaptığından haberim bile yokken öpmüştüm. Niye bana kızıyorsun şimdi?" dediğinde bir saniyeliğine kendimi sorgulasam da devamında "Sana özel değil, sinirliyim sadece." dedim, sesim alçalmıştı.
"Hadi, gidelim." diyerek kolunu omzuma attığında onunla beraber yürümeye başlasam da birkaç saniye sonra kaşlarım çatıldı.
"Ne yapıyorsun?"
"Yürüyorum." derken, suratında neyi sorguladığımı merak eden bir ifade vardı.
"Pelda'nın yanına niye gitmiyorsun?"
"Eylül, sen salak mısın?" diye sorduğunda birkaç saniyeliğine boş boş suratına bakmıştım. "Pardon, sormam hata." dedikten sonra bakışlarıyla Mertlerin nerede olduğunu kontrol edip bana döndü. "Benim bu olaydan sonra Pelda'yla işim olur mu sence?"
"Olmaz mı?" diye sorarken, düşündüğümden daha fazla mutlu olduğumu fark etmiştim.
Kaşlarını yukarı kaldırarak "Olmaz." dediğinde sırıttım.
"Seninle olamamak onun için yeterince büyük bir ceza olacak."
Beyzalar yanımıza ulaştıklarında önce nasıl olduğumu sormuşlardı, daha sonra hep beraber arabaya binmiştik. Yola çıkmadan önce Mert "Arkadaş seçimini sikeyim Aras." dediğinde hepimiz-Aras bile-kafamızı ona hak verircesine aşağı yukarı sallamıştık.
•••
Elimdeki bandı çöpe attıktan sonra Ege'nin yanına gelerek hafif eğildim ve kafasındaki zımbaları inceledim.
"Nasıl görünüyor?" diye sorarken gergin görünüyordu.
"Yarık biraz kapanmaya başlamış, etrafındaki saçlar da yavaş yavaş çıkmaya başlıyor." deyip yeni bandı aldım elime.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bi Öyle Bi Böyle
Teen FictionLisenin başından beri birbirine bağlı olan 5 arkadaş,(Eylül, Ege, Beyza, Aras ve Mert) üniversite sınavı sonrası beraber tatile çıkar ve sınav sonuçları açıklanana kadar olabildiğince eğlenceli vakit geçirmeye çalışırlar. Bu sırada da Eylül, Ege'nin...