Multimedia: Pelda
Kitap 10 bin okunmaya ulaştı! Hepinize çok teşekkürler❤️
OY SINIRI: 150
Kalp atışlarım hızlanırken, bir süre hareket edememiştim. Saniyeler sonra kendimi ele vereceğimi fark edip normal davranmaya çalışarak adımlarımı ona doğru yönlendirdim ama o beni izlerken yürümek hiç de kolay olmamıştı. Gülümsemesine karşılık vererek yanına ulaştığımda, kollarını sarılmam için hafif yana açmış, ben de kollarımı vücuduna sarmıştım.
Geri çekildiğimizde heyecanımın biraz da olsa azaldığını fark edip "Nereden biliyordun burada olduğumu?" diye sordum.
"Biz de arkadaşlarla buralardaydık zaten, hikayeni görünce anladım nerede olduğunu."
Gülümseyerek "Biz de bizimkilerle yemek yemeye gelmiştik." dedikten sonra kafamı bulunduğumuz yerden görünen masaya çevirdiğimde, hepsinin ayaklanarak bize baktığını fark edip elimi alnıma götürdüm.
"Bir sorun mu var?" diye sorduğunda Egeler mekandan çıkıp bize doğru gelmeye başlamışlardı bile. Kuzey onları gördüğünde neden böyle davrandığımı anlamış, "Sorun yok, Aras'ı tanıyorum zaten. Diğerleriyle de tanışırım." demişti.
"Ege'yi de tanıyormuşsun." diyerek suratına baktığımda gözlerini devirmişti. Sanırım hâlâ aralarında geçen tartışma konusunda sinirliydi.
Yanımıza ulaştıklarında Aras'la Kuzey sarılmıştı, Ege ile Kuzey'in arasında ise soğuk bir bakışma geçtikten sonra Kuzey "Kafana ne oldu?" diye sormuştu.
Ege kısa süreliğine bana bakıp "Birileri başını belaya sokmuştu, onun için girdiğim kavgada oldu işte." dediğinde Kuzey başını aşağı yukarı sallayıp "Geçmiş olsun." dedi ama pek de üzülmüş gibi görünmüyordu.
Kuzey'i diğerleriyle de tanıştırdıktan sonra Beyza "Hadi, biz şuradaki dondurmacıya gidelim, Eylül sen de istediğin zaman gelirsin." deyip Arasları ittirmeye çalışınca bıyık altından güldüm ve gidişlerini izledim. Mert saniyeler sonra arkasını dönüp "Çok geç kalma!" diye bağırmıştı.
Yavaş yavaş onların gittiği yönün tersine yürümeye başladığımızda "Sen Ege olayını nereden biliyorsun?" diye sordu bana.
"Araslar anlatmıştı bir ara." deyip birkaç adım önümüzden yürüyen köpeğe takıldı gözüm. "Bana sorarsan o konuda haklı olan Ege."
Tepkisini görmek için bakışlarımı köpekten çekip Kuzey'in suratına diktiğimde, onu haklı bulmadığım için sinir olmuş gibi görünüyordu. Arasların dediği gibi biriyse her konuda kendisinin haklı olduğunu düşünmesi normaldi.
"Neyse, üstünden 1 yıl geçti zaten." dedikten sonra konuyu kapatmak istercesine etrafına bakındı, sonra bana döndü. "Sen de voleybol takımındaydın, değil mi?"
Önümüzdeki köpeğin durduğunu görünce yanına giderek başını okşamaya başladım ve "12.sınıfa kadar, evet." dedim.
"İlk dikkatimi çektiğin zaman da bahçede voleybol oynuyordun." dediğinde ona şaşkınlıkla baktım. "11.sınıfın mayıs ayıydı, hatta maç bitmeden sakatlanmıştın."
Sakatlandığım günü aklıma getirmeye çalıştım.
Karşı takımın servis atmasını beklerken bakışlarımı etrafta gezdirdim. Bahçedeki filede dönemdeki kızlarla voleybol maçı yapıyorduk ve çevremiz bizi izleyen erkeklerle çevriliydi, bunlara Ege, Aras, Mert ve Kuzey de dahildi.
Top bizim sahaya geldiğinde bir arkadaşım topu manşetle karşılayıp pasörümüze göndermişti. Pasör de topu bana doğru kaldırınca birkaç adım geriden koşarak zıpladım ve smaç bastım ama yere inerken dengemi kaybettiğim için sağ ayağımı burkup yere düşmek zorunda kalmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bi Öyle Bi Böyle
Подростковая литератураLisenin başından beri birbirine bağlı olan 5 arkadaş,(Eylül, Ege, Beyza, Aras ve Mert) üniversite sınavı sonrası beraber tatile çıkar ve sınav sonuçları açıklanana kadar olabildiğince eğlenceli vakit geçirmeye çalışırlar. Bu sırada da Eylül, Ege'nin...