Bu bölüm bir geçiş bölümü olduğu için bugün atıyorum. Diğer bölüm yine Salı gelecek, onda bir değişiklik yok.
Saat 8 olmak üzereyken asansöre adımımı atmıştım, üzerinde L yazan düğmeye bastıktan sonra arkama yaslandım ve gözlerimi kapattım. İçimde kötü bir his vardı ve bu beni aşırı rahatsız ediyordu.
Asansörden indiğimde etrafıma bakındım. Ege'nin, sabah Mertlerle oturduğu koltuklarda oturduğunu gördüğümde adımlarımı yavaş yavaş oraya yönlendirdim. Yaklaştıkça gerginliğim artıyordu.
Tam karşısına oturduğumda dalgın bir şekilde "Selam." dedi, aramızdaki soğukluğu net bir şekilde hissederken ben de ona aynı şekilde karşılık verdim.
"Emir'e durup dururken neden vurduğunu söyleyecek misin?"
"Hah!" diye bir ses çıkardı. "Doğru diyorsun, durup dururken yaptım. Canım öyle istedi."
Beden dilini izledim bir süre.Benim aksime rahat görünüyordu, koltuğa yayılmıştı ve bir bacağını diğerinin üstüne koymuştu. Benim kızacağımı bildiği halde bu kadar rahat olması hiç alışık olduğum bir şey değildi.
"Şimdi sıra bende." deyip kollarını göğsünde kavuşturdu. "Emir'le aranızda bir şey oldu mu? Ya da şöyle sorayım, ona karşı bir şeyler hissediyor musun?"
Hem gözlerim hem ağzım kocaman açılırken koltukta hafif doğrulmuştum. "Nereden çıktı bu? Daha 3 ay önce seni sevdiğimi söyledim."
"İşte asıl sorun da bu zaten, sevdiğini söylüyorsun ama bununla ilgili hiçbir şey yapmıyorsun." diye çıkışmıştı en sonunda, artık o kadar da rahat görünmüyordu.
"Ne demeye çalışıyorsun?"
"Farkında mısın bilmiyorum ama gittiğinden beri çektiğin zorlukları bilerek sen mutlu ol diye uğraşıyorum, beni o gün öptüğünde ne kadar umutlandığımdan haberin var mı mesela? Salak gibi, uzak mesafe ilişkisi denemek istediğini sandım." Ben şok içinde anlattıklarını dinlerken konuşmaya devam etti. "Sonra sırf sen mutlu ol diye arkadaş gibi davranmayı göze aldım ama bunun benim için ne kadar zor olduğunu düşündün mü hiç?"
"Ege, ben..."
"Senin için hislerini arka plana atmak kolay olabilir ama benim için öyle değil, bunu zaten içten içe biliyordum ama bugün tam olarak anladım." dedikten sonra derin bir nefes verdi. "Emir'le aranızda bir şeyler olduğunu düşünmek bile beni çıldırtmaya yetiyor ve biz böyle devam edersek ben en sonunda akıl sağlığımı yitireceğim."
Şu ana kadar hep yaşadığı zorlukları dile getiren ben olmuştum ve onun da buna hakkı olduğunu biliyordum, bu yüzden susmuştum.
"Dışardan bakan biri daha çok seven ve uğraşan tarafın ben olduğumu rahatlıkla anlayabilir." dediğinde birkaç saniyeliğine zaman durmuştu benim için.
Kalbimi kırmıştı ama o bu haldeyken ona bunu belli edemezdim, gözlerimin dolmasını engellemeye çalıştım.
"Eylül, önümüzde daha 5 yıl var ve ben senin istediğin yoldan o kadar uzun süre gidemem, yapamıyorum." deyip gözlerini üzerime dikti. "Ya sevgilim olursun ya da sadece tanıdığım biri, ortası yok."
"Bana ültimatom veremezsin." dedim çaresizce. Ben sevgilim olduğunda her şeyi gereğinden fazla kafama takan bir insandım. Şu an sevgili olmadığımız için pek kavga etmiyorduk ama sevgili olduğumuzda edeceğimizi biliyordum, cicim aylarımızı çoktan geçirmiştik.
Ettiğimiz en ufak kavgada bile aşırı etkilenecektim, final ve vize haftalarında bütün gece ders çalışmam gerekirken durmadan aklım onda olacaktı ve bunun sonucunda da berbat notlar alacaktım. Yanında kız gördüğümde kim olduğunu, nereden tanıdığını sorgulamaya, iyice merak etmeye başlayacaktım ve geceleri yatmadan önce onu öpemediğim, sarılamadığım için ağlayacaktım, biliyordum. "Üzgünüm Ege."
"O zaman..." diyerek ayağa kalktığında arkası dönük olduğu için gözümden düşen yaşı engellemeye çalışmamıştım. "...Lise günlerimizdeki halimize geri döndük."
Bundan sonra yaşanan her olayın bir sebebi olacak ve birkaç bölüm sonra bu olayların sebep olduğu şeyleri göreceksiniz. Şu an hoşunuza gitmese bile sonradan 'İyi ki olmuş.' deme olasılığınız çok yüksek :D
Tatlı bir Ege gifi bırakıp gidiyorum😍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bi Öyle Bi Böyle
Teen FictionLisenin başından beri birbirine bağlı olan 5 arkadaş,(Eylül, Ege, Beyza, Aras ve Mert) üniversite sınavı sonrası beraber tatile çıkar ve sınav sonuçları açıklanana kadar olabildiğince eğlenceli vakit geçirmeye çalışırlar. Bu sırada da Eylül, Ege'nin...