Konak sanki o gün düğün yapılacakmış gibi bir havaya bürünmüştü. Levent biraz sakinleşip kendine gelince telefonunu çıkartıp hastanedeki diğer arkadaşlarından Eren'i aradı hemen."Abicim, telefonu açabildiğine göre müsaitsin değil mi?"
"Evet kanka müsaitim, gönder gelsin!"
"Abicim, bir ay sonra düğünümüz var, buna ne diyorsun?"
"Sen ciddi misin? Biz de burada Gözde'nin en az bir yıl seni bekletip süründürebileceğinden konuşmuştuk..."
"Asıl sen ciddi misin! İnanamıyorum, nasıl arkadaşlarsınız oğlum siz!"
"Ömer'in dediğine göre Deniz'in fikri öyleydi. Gözde de onun dostu olduğu için..."
"Tamam tamam, anladım. Neyse Güney'e ve diğerlerine de söyle, bizim bilezikleri hazırlamaya başlayın şimdiden...Ee, beklediğiniz kadar zaman yok gördüğün üzere..."
Eren gülerek konuştu: "Kanka altının gramından haberin var mı senin? Nasıl alalım koskoca bileziği! Orada size yüzlercesi takılır zaten..."
"Ben anlamam abicim! Onlarınki başka, sizinkiler başka..."
"Eh, biz buradakilerle bir düşünelim bunu o zaman..." Sonra ciddileşerek devam etti konuşmaya Eren: "Oğlum ihtiyacınız olan bir şey var mı? Biliyorsun ne olursa, ne zaman olursa..."
"Biliyorum abicim, sağolasın...Ömer de burada aynı şeyleri söylüyor. İyi ki varsınız..."
"Sen de öyle...Oğlum beni de duygulandırdın şimdi...Bakalım biz ne zaman evleneceğiz...Karar veremiyorum ki, bütün kızlar peşimde..." deyip sırıttı Eren.
"Oğlum evleneceğin kızı gördüğün anda anlıyorsun bekarlığın biteceğini...Sana da olur yakında, merak etme..." Ardından az önceki manzarayı paylaştı arkadaşıyla. "Sen burayı görseydin demin; annemlerin gözyaşlarıyla yıkandı avlu az önce..."
Eren bir kahkaha patlattı burada: "Tahmin ediyorum..."
"Eee, seninki ne yapıyor?" O sırada Ömer de gelmişti Levent'in yanına. 'Kiminle konuşuyorsun?' gibisinden bir işaret yapınca 'Eren' cevabını aldı. Levent hemen ekledi: "Bak Ömer de burada!"
"Ohhh iyisiniz! Güzel günlerin tadını çıkartın abicim; biz nefes alamıyoruz burada! Bu arada bitti o kızla da ilişkimiz abi! Dediğin gibi belki bir gün bizi de bulur aşk!"
Ömer atıldı hemen: "Bulur bulur Erenim! Levent bile evleniyorsa aşk size de çok yakındır diyorum..."
Gülüştükten sonra 'görüşmek üzere' diyerek kapatıldı telefonlar.
Ardından kızların yanına gittiler. Gözde de şirketteki diğer isimlere veriyordu düğün haberini. Dördü birlikte keyifli bir sohbet eşliğinde şehrin güzel sokaklarında yürüyüş yaptılar.
Bugünden sonra düğün hazırlıkları tüm hızıyla devam etti. Konakta yapılabilecek her şey hazırlandı. Gözde'nin göğüs kafesindeki kemikler epeyce sağlamlaşmıştı. Alçısı henüz çıkmamıştı; ama artık alışmıştı onun varlığına...
İstanbul'a döndüklerinde bir gün Levent'le şirkete gidip davetiyelerini dağıttılar. Böylece nişanlısını herkesle tanıştırmış oldu genç kadın.
Kaya Hocayla Sevil Hanımın davetiyesini vermeye de birlikte gitmişlerdi. Hayatlarındaki değerli insanlardı onlar da...
Levent bir bilezik siparişi de onlara verdi.BİR AY SONRA
Düğün günü herkes için heyecan vericiydi. Gelinin kolu hala alçıda olduğundan hemen bütün işlerini daha önce konakta bu konuda ona yardımcı olan Yıldız halletmeye çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ-DEN AŞK/TAMAMLANDI
RomantizmBiri evli diğeri bekar olan iki doktor arkadaşın ilki karısına diğeri ise sevgilisine deli gibi aşık olur. Hayatta öyle şeyler yaşarız ki aşk bazen "yeni"dir; bazen de kendini "yeniden" yaşatır...