Sonra Gözde'ye dönüp konuştu: "Güzel kızım biraz daha dinlen istersen; hemen gelmek zorunda değilsin. Daha bu sabah çıktın hastaneden..."Gözde doğrulmaya çalışırken konuştu: "Olur mu öyle şey! Birazdan geliyoruz..."
"Peki, o zaman" diyen kayınvalidesi kapıyı yavaşça kapatıp çıkmıştı. Deniz aceleyle Gözde'nin yanına gelip kulağına fısıldadı: "Canım, istersen sana hafif bir makyaj yapalım, ne dersin?"
Gözde ancak kalkabilmişti yerinden. Deniz'in koluna tutunurken konuştu: "Önce üstümü değiştirmem lazım, yardım eder misin?"
"Tabii," diyen Deniz, onlara merakla bakan genç erkeklere döndü: "Beyler siz bizim odaya geçin bakalım! Bizim burada işimiz var arkadaşımla..."
"Peki," diyerek odadan çıkarlarken Levent geri dönerek onlara baktı: "Geç kalmayın ama..."
"5—10 dakikaya yanınızda oluruz," dedi Gözde. Sonuçta çok abartılı bir şeyler giyecek değildi.
Erkekler çıkar çıkmaz yatağının ayak ucundaki büyük pufun üzerine konmuş olan bavulunun yanına gitti.
Yeşilli sarılı çok şık boydan bir elbisesi vardı. Oranın adetlerine uygun olduğu için yanında getirmişti. Sonuçta tatil beldesine gelmedikleri için biraz uzun ama şık ve kapalı giyinmesi yerinde olurdu. Odadaki her şey düşünüldüğü için bir köşeye konan ütü ve ütü masasını da keşfetmişlerdi. Deniz o işi hemen halledip elbiseyi birkaç dakikada ütüledi. Gözde'ye çok yakışmıştı gerçekten de. Hafif bir ruj ve allık da sürdükten sonra hazırdı işte...Aceleyle çıktılar odadan. Ömer ve Levent tam karşılarında onları bekliyordu. Genç adamın Gözde'nin güzelliğini görünce yine aklı başından gitmişti. Bir kadına bir elbise bu kadar mı yakışırdı...Birkaç dakikada tamamen farklı bir Gözde olmuştu. Yanına yaklaşıp hemen onun koluna girmesini sağlarken bir yandan da konuşuyordu: "Güzelim bu nasıl bir değişim! Demin küçük ve tatlı bir kız çocuğuydun; şimdi ise genç ve çok güzel bir kadın! Nasıl başarabildin bunu?"
Gözde beğenilmenin getirdiği mutlulukla bir yandan gülümserken "O da benim sırrım olsun," diyebildi diğer yandan...
Dördü birlikte merdivenlerden aşağı inerlerken merakla büyük avluda birikmiş olan kalabalığı görünce Deniz ve Gözde'nin nutku tutuldu. Levent'e döndü aceleyle: "Aşkım sizin aile tam olarak kaç kişiydi?"
"Sevgilim, sayıyı tam olarak söyleyemem ama bu gördüğünün üç misli daha vardır gelecek olan; onu rahatlıkla söyleyebilirim..."
Ömer de gülümsedi onun bu sözüne. Geçmiş yıllarda Tıp Fakültesi öğrencisiyken Levent'le birlikte geldiklerinde o da az çok tanışmıştı bu akrabalarla. En azından kızlar kadar yabancı değildi. Kalabalığın içine girmişlerdi artık. Levent Gözde'nin alçıdaki koluna zarar gelmemesi için onu dikkatli bir şekilde kenara çekti. Az sonra kadınlı erkekli herkes önlerinde bir sıra oluşturmaya başlamıştı. Deniz ve Ömer'i de yanlarına aldılar.
Ardından hepsi gelen misafirlerle isimleri ve akrabalık dereceleri üzerinden bilgilendirilip el sıkışmaya başladılar. Gözde'nin birkaç kişi dışında kimsenin adı aklında kalmamıştı ki...O anki durumunda aslında oldukça doğal bir şeydi bu. Kahvaltıdan sonra mecburen aldığı ağrı kesiciler de hafıza diye bir şey bırakmamıştı zaten. Bir ara Levent'e de bakarak kendisini cumhurbaşkanlığı resepsiyonundaymış gibi hissetti. Tabii burada Levent Ağa cumhurbaşkanı, o da first lady oluyordu. Gülümsedi bu düşünceler aklından geçerken...
Gelen akrabalar bu İstanbullu misafirleri, özellikle gelin ağayı pek bir beğenmişler, içlerine sindirmişlerdi. Onlarla görüştükten sonra Serpil Hanım ve Saim Beyin etrafını sarmışlar, Gözde'nin hem çok güzel hem de çok terbiyeli göründüğünden bahsetmişlerdi. O sırada içlerinden biri "Hanım ağam, Gözde Hanımın ailesi de İstanbul'da mı oturuyor?" diye sorunca Serpil Hanım gelini duymadan hüzünlü bir şekilde verdi cevabını onlara. Hemen hepsi içini çekip genç kıza doğru baktı. Gözlerindeki o mahsunluğun sebebi buydu demek ki... Saim Bey hemen tamamladı eşinin cevabını: "Gelinimiz ailesini kaybettiği kazadan sonra yıllardır çevresinde kimsesi olmadan yaşadığı için kalabalık aileleri çok seviyormuş. Hastaneden bu sabah çıkmasına rağmen yine de sizlerle tanışmayı çok istedi."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ-DEN AŞK/TAMAMLANDI
RomanceBiri evli diğeri bekar olan iki doktor arkadaşın ilki karısına diğeri ise sevgilisine deli gibi aşık olur. Hayatta öyle şeyler yaşarız ki aşk bazen "yeni"dir; bazen de kendini "yeniden" yaşatır...