20. BÖLÜM

406 41 0
                                    




Ertesi gün Levent hala Gözde'nin ailesiyle ilgili duyduklarının etkisindeydi. Bu kız bu kadar yıldır her şeyin üstesinden tek başına gelmişti demek...Kim bilir ne kadar zor zamanlar geçirmişti...Dün geceden beri sevgilisini hem daha çok takdir ediyor hem de daha fazla seviyordu.

Aklındaki tüm bu soru işaretleriyle Ömer'in odasına gitti ve asistanından içeride kimse olmadığını öğrenince her zaman yaptığı gibi kapıyı çalmadan girdi. Ömer başını şöyle bir kaldırıp hiç şaşırmadan baktı ona; onun bu hareketine artık alıştığını göstermek ister gibiydi.

"Abicim niye bana söylemediniz?"

Ömer onun bebekten bahsettiğini düşünerek gülümsedi: "Oğlum fırsat mı oldu! Zaten evde en son ben öğrendim!"

"Öğrendiğin gibi bana haber vermen lazımdı. Dün akşam Gözde'nin kendisinden öğrendim olayı! Çok vahim!"

Ömer şaşırdı: "Neden vahim olsun! Burada dünyanın en güzel haberinden bahsediyorum ben!"

"Böyle güzel haber mi olur!" diye çıkıştı ona Levent. "Sen neden bahsediyorsun?"

Ömer kaşlarını kaldırarak baktı ona: "Oğlum ben baba olacağım! Daha ötesi var mı!"

"Neeee!" diye bir hayret nidası yükseldi arkadaşından.

"Deminden beri onu söylüyorsun sandım; ama sen 'vahim olay' deyince..." diye açıklama yapmaya çalışan Ömer'e deli gibi sarıldı Levent.

"Vay beee! Ben de amca oluyorum demek ki!" derken bir yandan da arkadaşını kaldırmaya çalışıyordu.

"Oğlum n'apıyorsun!" diye uyardı onu Ömer. "Bunu Gözde'ye yapman lazım; beni rahat bırak artık!"

Kendini geri çekerken söylendi ona: "Tamam yaaa! Çok sevinince kendimi kaybetmişim işte, ne var!"

Ömer elini kaldırdı: "Yok bir şey," dedi gülümseyerek.

"Eee, kız mı erkek mi? Erkek olduğunu söyle lütfen!"

Ömer söylenerek ona baktı: "Allahım, bu adam nasıl doktor oldu! Hiç mi takip etmiyorlar seni?"

"Yooo, kim takip edecekmiş ki," diye sırıttı Levent.

Ömer bu arada lafın başını hatırladı: "Eee, senin şu 'vahim olay' neydi?"

"Haa, evet! Yeğenimi duyunca onu unuttum! Dün sabah Gözde'de kahvaltıdaydım..."

"Ooo, işler iyice ilerledi demek ki!"

"İlerledi kardeşim! Niyetimiz ciddi..."

"Nedir peki bana söylemek istediğin şey?"

"Gözde'nin ailesi..." der demez Ömer'in sıkıntıyla başını yere eğdiğini gördü.

"Eee, aslında ben Deniz sana anlatmıştır diye düşünmüştüm; ama her şey o kadar çabuk oldu ki vakti olmadı bu olaydan bahsetmeye herhalde..."

"Herhalde," dedi Levent. "Ama dün sabah kızcağızın karşısında şok oldum. Sonra da neden daha önce öğrenemedim ben bunu diye renkten renge girdim."

"Haklsın, keşke bir fırsatını bulup ben anlatsaydım...Ama tam olarak bilmiyor olabilirim. Olayın tüm ayrıntılarını yine Deniz'den öğrenebilirsin."

"Sağol abicim, Gözde her şeyi anlattı. Ne diyeceğimi bilemedim...Çok üzücü bir durum...Gözde'nin şu anki haline bakınca bir mucize gerçekleştirmiş diye düşündüm..."

"Kesinlikle," dedi Ömer. "Deniz yıllardır anlatır; tanıyınca ben de hayret etmiştim. Hem ailesinin acısına dayanıp hem de kendini bu kadar iyi yetiştirmek kolay şey değil..."

YENİ-DEN AŞK/TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin