Onlar meşhur balık restoranına doğru yola çıkmışken Ömer de yeni gelmiş etrafına bakınıyordu. Onu davet eden dostlarının arasına bir de geçen gün karısının odasında görüp bütün gece başını yediği hemşire gelmişti. 'Hangi akla hizmet geldi acaba?' diye düşündü önce Ömer. Deniz'in dediği gibi acaba o mu yüz vermişti bu kadına? Düşündü; hayır, sadece birkaç evrak istemişti o kadar. 'Kim davet etti bunu?' dedi kendi kendine. Bir de karşısına oturmuş gözünün içine içine bakmıyor muydu, çıldıracaktı.O surada gelen Levent onun kulağına fısıldadı: "Abicim hayırlı olsun! Seninki de buradaymış!"
"Benimki kim?" diye biraz da sinirle baktı ona.
"Birgül Hemşire!"
"Nereden benimki oluyormuş!"
"Aylardır senin peşinde olduğunu bilmeyen yok!"
"Yok artık!" dedi Ömer.
"Fark etmemiş olamazsın!"
"Yemin ederim farkında değilim!"
Kızla hiçbir şekilde göz göze bile gelmemeliydi bu gece. Levent'e bakıp konuştu: "Off birazdan Deniz gelecek! Ne yapacağım ben! Üstelik dün gece boyunca bu kadından bahsedip benimle ilgilendiğini söyledi."
"Sen ne dedin peki?"
"Alakası yok dedim."
O sırada Birgül hala Ömer'e bakıyor; ufacık da olsa bir bakışını yakalamaya çalışıyordu.
Ömer tekrar Levent'e döndü: "Oğlum senden bir şey isteyeceğim."
"Ne var?"
"Birazdan Deniz'le arkadaşı Gözde gelecek!"
"Eee?"
"Bu Birgül'ü görmemeleri lazım!"
"Abicim ne yapayım ben! Kadını kovamam ya mekandan!"
"Yani, onu yapamazsın belki; ama diyorum ki...Kendi sevgilinmiş gibi tanıtsan onu Deniz'e..."
"Ne! Çıldırdın mı sen! Anladım, sen Birgül'ü benim başıma sarmak istiyorsun!"
"Oğlum gece bitene kadar be! Deniz'le aramı nasıl düzelteceğim ben başka türlü? Hem 'ben de yardım için bi ucundan tutarım' demiştin ya hani! İşte tam vakti..."
"Eee, buradan çıkınca bana ne olacak sence?"
"İstediğin gibi takılırsın işte," dedi Ömer. "Ne de olsa bekar adamsın, sana bir şey olmaz!"
"Oğlum o kadın kolay kolay bırakır mı beni sanki?"
"İstemiyorum dersen bırakır! Bu gece olmasa da yarın bırakır!"
Tam o sırada içeri giren Deniz ve Gözde'yi gördü Ömer. Onlar yanlarına gelirken Levent'e yalvaran gözlerle bakıyordu. Arkadaşını, hele ki böyle bir gecede, doğumgününde çaresiz bırakamazdı. "Tamam," diyerek başıyla onayladı onu.
Ömer, karısının arkadaşını masadakilerle tanıştırmasını izlerken hala Birgül'ün bakışlarının kıskacı altındaydı. Sıra Levent'e geldiğinde onun herkesi şaşırtan hareketini izlediler. Levent kolunu Birgül'ün omzuna koyup onu kendine doğru çekti ve hayret dolu bakışların altında Deniz ve Gözde'ye tanıştırdı: "Sevgilim Birgül!"
Deniz bu kadını hatırlamıştı; ama tabii ki Levent'in sevgilisi olarak gördüğünde çok sevinmişti. Demek ki Ömer'le bir alakası yoktu...
Birgül, Levent'in sevgilisi olarak tanıtılmasından sonra şöyle bir süzdü genç adamı. Aslında o da hiç fena değildi; ama onun gözü Ömer'den başkasını görmüyordu ne zamandır...Dolayısıyla Levent'in, en azından şimdilik, pek şansı yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ-DEN AŞK/TAMAMLANDI
Roman d'amourBiri evli diğeri bekar olan iki doktor arkadaşın ilki karısına diğeri ise sevgilisine deli gibi aşık olur. Hayatta öyle şeyler yaşarız ki aşk bazen "yeni"dir; bazen de kendini "yeniden" yaşatır...