23. BÖLÜM

363 39 0
                                    




"Gözde'm?"

"Aşkım?"

"Nasılsın?"

"İyiyim, sen?"

"Ofisteyim, henüz çıkmadım."

"Seni alıp güzel bir restorana götürsem, ne dersin?"

"Aslında harika olur; çok acıktım."

"Ha, beni özlemedin yani?"

"Özlemez olur muyum! Her an aklımdasın!"

"Şimdi oldu işte! On dakikaya oradayım."

"Yakınlarda mıydın? Hala çalıştığımı nereden biliyorsun?"

"Bilirim ben, görüşürüz..."

"Görüşürüz..."

Levent hızlıca girdiği otoparka arabasını park edip asansörlere yöneldi. Gözde'nin katına çıktığında bir iki kişi dışında kimseleri göremedi. 'Şirketi sen mi kurtaracaksın Gözde,' diye söylenerek girdi içeriye.

Gözde sevgilisini görünce hemen ayağa kalktı. Son notlarını da ayaktayken tamamlayıp çantasını hazırladı. Beraberce çıktılar odadan. Tekrar asansörlere doğru yürürken Levent'e dönüp "İyi misin?" diye sordu.

"İyiyim güzelim...Seninle konuşup yemek yedikten sonra daha iyi olacağım."

"Hımm, demek konuşmak istediğin şeyler var," deyip durdu güzel kadın. Arabaya doğru yürürken düşünüyormuş gibi yaptı ve devam etti: "Dur bakayım, bu söyleyeceklerin yolculuk öncesi ailenle ilgili olmasın?"

Levent, "Olabilir," diye geçiştirmek istedi onu.

"Yoksa tanışmak istemiyorlar mı? Acele olduğunu düşünüyorlarsa beklerim ben. Lütfen sen arada kalma..."

Arabaya binmişlerdi artık. Levent onu kendine çekip başını kendi omzuna dayadı. "Gözde'm, asla böyle bir şey yok. N'olur gideceğimiz yere kadar sabretsen, olmaz mı?"

"Şey, olur tabii," derken Gözde'nin sesi titremeye başlamıştı. Ailesi olmadığı için istenmediği gelmişti ilk olarak aklına. Acaba başka bir şey mi vardı? Allahım ne olabilirdi!

Levent şirkete yakın bir yerde bildiği bir restoranın önüne park etti arabasını. Gözde'ninkini otoparkta bırakmışlardı, yemekten sonra alacaklardı; eve gitmeden önce. İçeriye girerken Levent'in gözü kuytu bir masaya kaydı. Orada rahatça konuşabilirlerdi.

"Şöyle geçelim mi aşkım?"

"Olur tabii..."

Karşılıklı oturdukları anda garson geldi yanlarına: "Ne alırsınız efendim?"

Gözde bir an önce sevgilisini dinlemek istiyordu. "Sadece su,"

deyince genç adam müdahale etti: "Olur mu öyle şey! Siz bize şefin çorbasından getirin," derken sevgilisine baktı. "Sana sormadım ama seveceğinden eminim."

"Peki," deyip yine başını önüne eğdi Gözde. Ne yapacağını, ne düşüneceğini bilemiyordu o anda. Belki de Levent'in söylediklerinden sonra ayrılacaklardı, kim bilir...

Levent onun ellerini tutup masanın ortasına doğru çekti ve kendi ellerinin arasına aldı. "Gözde'm ne oldu sana? Benden mi korkuyorsun?"

"Hayır, söyleyeceklerinden korkuyorum..."

"Kötü bir şey söyleyeceğimi mi düşünüyorsun?"

"Tanıştığımızdan beri hiç bu kadar ciddi görmedim seni...Olabilir..."

YENİ-DEN AŞK/TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin