Gecenin sonunda tüm misafirler övgü dolu sözlerle kalktılar masadan. Levent'in herkese, özellikle Gözde'ye, söyleyeceği bir şeyler vardı. "Sizlerden ayrılmadan bir konuda izninizi almak istiyorum. Öncelikle Gözde'den başlayarak tabii ki..."Bu sözler üzerine bütün başlar merakla ona döndü. "Gözde'yle tanışmamız kısa bir zamana dayansa da biz birbirimizi çok sevdik. Ben onu görür görmez aşık oldum zaten..." Gözde'nin bakışları parladı o sırada. Aynı duyguları hissettiği belliydi. Levent devam etti: "Bu durumu daha fazla uzatmadan eğer kendisi de isterse bu haftasonu onu annemlerle tanıştırmak için Antalya'ya götürmek istiyorum."
Başta Gözde olmak üzere herkes şaşırmıştı bu davete. İlişkinin ciddiyetinin bilincindeydiler; ama bu kadar da çabuk olacağını düşünmemişlerdi. Hepsi birden yine Gözde'ye baktı. Öyle ya, o nasıl isterse öyle olacaktı her şey. Yüzünde yavaş yavaş yayılan tebessüm bu sözlerden mutlu olduğu anlamına geliyordu sanki. "Peki," dedi. "Olur, gidelim..."
Aşkla baktılar birbirlerine. Bu yanıt üzerine ufak bir alkış tufanı koptu. Demek ki sıra bu güzel gençlere geliyordu. Onları da tebrik ederek Kaya Hoca ve Sevil Hanımla birlikte uğurladılar. Deniz ve Ömer arkadaşlarının mutluluğuyla daha da umutlanmışlardı. Levent ve Gözde evleneceklerdi; harika bir gelişmeydi bu...Mustafa Bey'le Gülsüm Hanım da sevinçliydi. Yıllardır Levent'i ve ailesini tanıyorlardı. Gözde'yi de çok sevmişlerdi. Bu iş 'olur'du.
O sırada Levent'in arabasına binen aşıklar el ele oturdular bir süre. Gözde başını kaldırıp sevgilisinin gözünün içine baktı. "Sence çok mu acele ettik? Buna ailen bir tepki göstermez mi?"
"Sen deli misin! Annemle babam seni tanıdıkları gün evlenmemizi isteyecekler, görürsün bak!"
"Ne zaman gidiyoruz peki?" diye sordu güzel kadın.
"Cumartesi sabahına uçak bileti almak istiyorum iznin olursa. Oradan geçeriz bizimkilerin yanına. Ne dersin?"
Gözde gülümsedi. "Sen planı yapmışsın bile! Tamam, öyle olsun. Peki aradın mı onları? Haberleri var mı gideceğimizden?"
"Yarın akşam arayıp anlatacağım her şeyi. Annem çıldıracak sevinçten. Biz oraya gitmeden onlar buraya gelmezse iyidir..."
Ardından arabayı çalıştırdı. Keyifli bir sohbetle birlikte Gözde'nin evinin önüne geldiler. O arabadan ineceği sırada Levent hınzırca gülümsedi. "Beni içeriye davet etmeyecek misin?"
Gözde hiç düşünmeden verdi cevabı: "Hayır..."
"Canım öyle çok kahve istiyor ki..."
"O kahveyi ben sana başka bir kahvaltının ardından yaparım bir gün..."
"Bir gün mü! O kadar imkansız yani..."
"Evet," dedi genç kadın kararlı bir sesle.
"Peki, gidiyorum," deyip sevgilisini yanağından öptü Levent. Onun bu kaçışları hoşuna gidiyordu aslında... Başka biri olsa çoktan her şeyi yaşayıp bitirmişlerdi bile. Ancak insan aşık olunca bütün ezberler bozuluveriyordu. En güzel yanı buydu belki de...
Ertesi gün Ömer Levent'in odasına geldiğinde aklında Serpil Teyzesiyle Saim Amcasının bu işe nasıl sevinecekleri vardı.
"Günaydın...""Günaydın!" dedi Levent. "Gelsene..."
Ömer oturur oturmaz lafa girdi: "Eee, annenleri aradın mı?"
"İş çıkışında arayacağım. Muayenelerimi bitireyim de..."
"Çıldıracakları kesin..." derken gülüyordu Ömer.
"Evet, bana da öyle geliyor..."
"Bu arada Gözde Antep'in yarısının sizin olduğunu, senin aynı zamanda aşiret ağası olduğunu biliyor mu?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ-DEN AŞK/TAMAMLANDI
RomanceBiri evli diğeri bekar olan iki doktor arkadaşın ilki karısına diğeri ise sevgilisine deli gibi aşık olur. Hayatta öyle şeyler yaşarız ki aşk bazen "yeni"dir; bazen de kendini "yeniden" yaşatır...