#6#

180 22 9
                                    

Mert kaşlarını kaldırmış bana bakıyordu.

''Al Aslı'cım suyun'' diyerek teyzem geldi yanıma. Mert arkasını döndü ve ilerlemeye başladı. Bora sadece durmuş bana bakıyordu. Bende ona. Şu an naptığımı yada onun ne yapmaya çalıştığı hakkında hiç bir fikrim yok. Gözlerimi ondan alıp teyzeme baktım. Tekrar ona baktığımda arkasını dönmüş ilerliyordu.

''İçmiycek misin ?'' dedi teyzem ona baktığımda suyu bana uzatıyordu. Suyu elinden alıp içtim. ÜNİVERSİTE. Tamamen unutmuşum.

''Teyze ?'' dedim teyzeme bakarak.

''Efendim canım ?'' dedi

''Üniversitem... ne zaman başlıyor.'' dedim sakince. Sanki biraz önce deli gibi ağlayan kız gitmişti de o sakin kız gelmişti.

''Ah evet onu bana sormuştun'' dedi ve devam etti.

''Bu gün başlıyor hatta sana ders programı da buldum. Bekle hemen getiriyorum'' dedi ve arkasını dönüp gitti. Merdivenin ortasında oturmuş teyzemin gelmesini bekliyordum.

''Getirdim'' dedi teyzem ve elindeki kağıdı bana uzattı.

''Teşşekkür ederim.'' dedim ve kağıdı elinden aldım. Kağıda baktığımda bu gün dersim yoktu. Zaten bu gün hiç gidesim yoktu.

''Ben gidiyim o zaman'' dedim ve ayağı kalktım.

''Tatlım hiç doğru düzgün yemek yemedin hadi gel yemek ye'' dedi sakin ve hoş sesiyle. Kafamı salladım. Teyzem giderken bende peşinden gidiyordum. Hizmetlilere bir şeyler söyledikten sonra beraber masaya oturduk.

''Telefonun var değil mi ?'' dedi teyzem onunla hep annemin telefonundan konuşmuştuk. Zaten bir telefonum yoktu.

''Hayır'' dedim sakince.

''Peki niye ?'' dedi teyzem. Niye ? O olaydan sonra telefon kullanmayı bırakmıştım. Öyle yaparsam kitaplara daha çok iyi bakıcağımı ve kitaplara daha çok ilgi göstericeğimi düşünmüştüm ama boşunaymış çünkü şu an birini kaybettim. Hem de en değerlisini.

''Boşver teyze'' dedim sadece.

''Peki o zaman sana bir telefon alıyorum itiraz yok'' dedi sadece gülümseyip kafamı salladım. Aslında o kitabı kaybetikten sonra gülmek burda onu aramadan oturmak bile tuaf geliyordu. Ben böyle düşünürken yemeğim geldi. Yavaş yavaş yemeye başladım.

''Sen ye ben geliyorum'' dedi ve kalktı teyzem. Bende hiç bir şey demeden yemeğe devam ettim.

''Geri geldim'' dedi teyzem sadece bakıp yemeğimi yemeğe devam ettim.

''Nereye gittiğimi merak etmiyor musun ?'' dedi teyzem kaşlarını kaldırarak 'hayır' anlamında kafamı salladım.

''Niye ?'' dedi teyzem.

''Meraklı değilim'' dedim sadece.

''Peki.'' dedi ve devam etti ''Hatırlıyormusun ilk geldiğinde tamam üstünden sadece iki gün geçti ama ben hala seni tanıyamıyorum niye ?'' dedi teyzem neden bu kadar çok soru soruyordu annemle çok zıtlardı.

''Sabır'' dedim sadece.

''Sence sabredersem.... Niye bu kadar sesiz olduğunu, kitaplara olan merakını, az konuşma nedenlerini öğrene bilicek miyim ?'' dedi gene kaşlarını kaldırarak.

''Belki de öyle değildir'' dedim.

''Bak artık anlaymadıklarımın içine bir şey daha eklendi'' dedi teyzem.

''Belki size özel'' dedim yemeğimi yemeğe devam ediyordum. Acaba kaba mı davranıyordum ? Hayır sonuçta normalde böyleydim içim dışımdan daha çok konuşmayı tercih ettiği için dışıma konuşcak bir şey kalmıyordu.

''Nasıl yani ?'' dedi teyzem kaşlarını çatarak kötü bir şey olarak anlamıştı belkide.

''Kötü bir şey değil. Sabır'' dedim ve doyduğum için sofradan kalktım. Direk odama gittim ve yattım. Uykudan başka hiç bir şey istemiyorum.

******

Uyandığımda yatağımın yanında ki komidinde bir kutu vardı. Ayağı kalkıp onu açtım. Galiba teyzem dün ki işi hemen halletti. Bana bir telefon almıştı. Bir de hat. Telefonu elime almak bile onu hatırlatmıştı. O olaydan sonra ilk kez kendi telefonum olmuştu. İki yıldır telefon kullanmıyordum. Halimden memnundum. Teyzem herşeyi yapmıştı. Rehberde teyzemin ve şöförün telefon numarası vardı başka hiç bir numara yoktu. Bunu tabiki dert etmiyorum. Umrumda bile değil. Bu gün dersim vardı. On ikiyi kırk geçe saat şu an dokuz kırk dokuzdu yaklaşık bir buçuk saat içerisinde evden çıkmalıyım. Hemen ayağı kalkıp üstümü giymek için dolabımın önüne geçtim. Bu gün Mert'ten kaçmadan kahvaltı yapacağım. Orda olması umrumda bile değil. Durup beni dinlese her şeyi bilicek ama hiç bir şeyi umursamayan man kafa bir kuzenim var. Altıma kot şort üstümede siyah sıfır kol üstünde beyazla bir şeyler yazılı olan bir tişort giyip tişortu şortumun içine koyup üstüne gömlek giydim. Daha sonra saçlarımı taradım saçlarım dalgalıydı. Böyle kalmasını tercih ediyorum. Üstümüde giydiğime göre hemen aşşağı indim. Teyzem, Mert ve Bora masada oturuyordu. Bu çocuk kendi evinde hiç durmazmı ya sürekli burda.

''Günaydın''' dedim ve sofraya oturdum.

''Günaydın tatlım'' dedi teyzem bende önüme dönüp tabağıma bir şeyler doldurmaya başladım. Tabağımdakileri yemeğe başladığım zaman herkes çoktan yemeğe başlamıştım.

''Tatlım bu gün üniversitenin ilk günü'' dedi teyzem.

''Evet'' dedim gülümsiyerek.

''Bu gün Bora ve Mert'in de dersi var. Bu gün onlar seni bırakabilir. Dimi ?'' dedi teyzem önce Mert ve Bora'ya daha sonra bana bakıp.

''Hayır'' dedi Mert sakince bende istemiyordum o sinirli havayı.

''Ben arabamı kimsenin ellemesini istemiyorum'' dedi hafif sinirle niye bana böyle yapıyorduki ? Ben yapıyorum diyemi ? Ama hiç bir şey bilmeden hareket ediyor. Haybuki bir dinlese neler bilicek....

Ne Bu Kitap Sevgisi ??Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin