#12#

162 22 10
                                    

''Aslı'yı da götürmelisin bence o buralara alışık değil sensiz ne yapar anne'' dedi Mert.

''Mert saçmalamayı kesin bence ne söylediysem o, Aslı okuyor üniversitesi burda bir ay belki daha fazla süre orda kalacağım eğitiminden geri kalmasını istemiyorum'' dedi teyzem ben hiç bir şey yapmadan dirseklerimin dizlerime koyup ellerim çenemin altında etrafı izliyordum. Bora hayvan gibi koltuğa yayılmıştı şuan ve birazdan bacağı benim bacak kemiğimden içeri girebilir. Ben bundan rahatsızlık duyup kıpırdansam da umursamadı bende vazgeçip sadece durdum.

''Eğer anlaştıysak bana öyle bakmaktan vazgeçin'' dedi teyzem Mert tam ağzını açıyordu ki teyzem araya girdi.

''Tabi ki anlaştık yarın sabah erkenden uçağım var sizi göremiycem hazırlanmam lazım bana görüşürüz falan yok mu ?'' dedi teyzem kaşlarını kaldırarak ayağı kalkıp teyzeme sarıldım. Her ne kadar biraz ona sinirlensemde ona sarıldım. Galiba buraya geldiğimden beri ona baya sert davranmıştım.

''Çabuk gel olur mu ?'' dedim hala sarılmaya devam ederken teyzem yüzümü görmesede gülümsüyordum. Ben teyzemden ayrıldığımda Bora da sarıldı sonrada Mert. Direk odama çıktım. Bu akşam uyumayı düşünüyorum. Hemen üstüme bir pijama takımımı geçirdim ve yatağa girdim. Teyzemin söyledğine göre Öykü'yle kalabilirdim. Komidinin üstünde duran telefonumu elime alıp Öykü'yü aradım sonlara doğru açmıştı.

''Alo'' dedi.

''Bak sana ne söyliycem'' dedim heycanla gülümseyerek.

''Ne söyliyceksin ?'' dedi merakla karışık bir tonla.

''Mert'in bir babası varmış'' dedim lafımın devamınıda getiriyordum ki Öykü araya girdi.

''Bu normal bişi babası olmadan o dünyaya gelemezdi zaten biliyorsun dimi ?'' dedi o görmesede gözlerimi devirdim bunu anlamış olucak ki güldü.

''Herneyse ee ?'' dedi Öykü.

''Teyzem onun yanına yani İngiltere'ye gidiyormuş'' dedim ve devam ettim.

''Bana burda Mert ve Bora'yla kalıcağımı o yüzden senide çağırabilirsin dedi ne dersin ?'' dedim ve konuşmasına izin vermeden tekrar konuşmaya başladım.

''Bak bence kabul et çünkü o kız yani ben seni çok yakın arkadaşım olarak görüyorum ve onlarla aynı evde yaşamak zor olucak sürekli bana bulaşabilirler bilmiyorum her neyse gelirmisin lütfen bir ay falan'' dedim karşıdan güldüğünü duydum.

''Yarın bunu annemlere sorup seni arıycam şimdilik görüşürüz'' dedi.

''Görüşürüz'' dedim ve kapattım..

*****

Başımda çalan telefonumu komidinden alıp kulağıma götürdüm.

''Alo'' dedim uykulu alçak sesimle.

''Hey annemler izin verdi yanına geliyorum kalksana'' dedi bu Öykü'ydü.

''Ya ne güzel gel sen ben uyanırım'' dedim hala uykulu bir şekilde.

''Ya Aslı kalk!'' diye bağırmasıyla yataktan fırladım.

''Tamam ya niye bağırıyosun'' dedim dolabımın karşısına gidip kıyafetlerime bakarken.

''Tamam görüşürüz'' dedi bende hiç bir şey demeden telefonu kapatıp yatağa doğru fırlattım kıyafetlerimi alıp banyoya girdim. Bir duş alıp üstümü giydim. Saçlarımı da kurutup çıktığımda galiba Öykü henüz gelmemişti. Kendi kendime gülümseyip odadan çıktım. Merdivenleri inerken sesler duymaya başladım. İnşallah Öykü'ye ait değildirler diye dua ederek salona ilerledim. Mert koltukta oturmuş sadece duruyordu. Bora ve Öykü kavga ediyorlardı. Zaten Bora ağzını açmasa ölür.

''Varya tam saçından tutup yolmalıksın'' dedi Öykü hemde Bora'ya bu lafına istemeden kaşlarım kalktı.

''Ben mi ?'' dedi ve kahkağa attı Bora. Bunlar delirmiş.

''Karşında lisede kavga ettiğin kız yok'' dedi alayla Bora.

''Pardon sesten öyle zannetmişim'' dedi Öykü cidden sesi kız gibi mi ? Hayır ya da öyle mi ? Yok ya değil sonuçta ben Bora'nın sesini duydum yani duyuyorum dimi ? Evet öyle.

''Sen kendi cırtlak sesinden başka şeyleri duyabiliyomusun ?'' dedi Bora gene alayla.

''Ya Bora kesin şunu git sende şurdan'' dedi Mert şu an Öykü'nün düşündüklerini tahmin edebiliyorum. Nesini sevmiş ki bunun bağırmak, emir vermek, dinlememek, surat asmak, insanların kalbini kırmak hiç mi iyi bişi yapmaz ? Zaten tam arkadaşını bulmuş. Bora. Alay etmekten başka bir şey bilmiyor tek derdi alay. Acaba okuldaki şu kız onlada alay ediyomudur ? Bence etmiyodur çünkü aynı şey bana yapılsa uzaktan koşarak sarılmak yerine yavaş yavaş yanına giderim sonuçta dalga geçiyor. Tekrar Öykü'ye döndüğümde yoktu hızla yukarı odama çıktım. Odaya geldğimde burdaydı. Hemde gözyaşlarıyla beraber.

''Ağlama ya onun her zaman ki hali işte'' dedim teleselli etmek için ne kadar yapabiliyorum hiç bir fikrim yoktu ama olsun.

''Evet ama bu kadar sert davranması resmen ezikliyor ya aynı şeyi sana da yapıyor ama benim zoruma gidiyor aşık olmak iğrenç bişi'' dedi.

''Öyle deme benimde canımı sıkıyor sonuçta kuzenim ve aynı evde yaşamamıza rağmen sürekli bana bağrıyor ve anlaşamıyoruz kendimi ona bir gün kanıtlıycağımı düşünerek teselli ediyorum.'' dedim Öykü hala ağlıyordu. Görünüşe bakılırsa aşık olmak cidden kötü bir şeydi.

''Ya ne kadar iğrenç bişi zaten neden o ki yani ? Ben niye geldim bu eve ?'' dedi ağlamaya devam ederken nasıl teselli edebilirdim ki.

''Benim için geldin ben onlarla baş edemiyorum biliyorsun'' dedim.

''Ben çok ediyorum ya sanki, al işte başa çıkabiliyormuyum ? Hayır'' dedi.

''Ama ikimiz bir araya geldim mi en azından birbirimize destek oluyoruz bırakma beni'' dedim üzgün sesle.

''Bırakmıcam'' dedi ve bana sarıldı Öykü.

''Ayy ne duygusal ağlıycam şimdi'' gelen sesle kafamı kapıya çevirdim. Bora. Zaten Mert ne benle uğraşır ne de konuşur.

''Ya Bora sürekli yakınımda durup benimle dalga geçmekten vazgeç cidden ya bıktım artık senden anlıyabiliyormusun !?'' diye bağırdım sinirle. Sürekli bulaşıyordu. Sürekli bizi dinliyordu. Ya duyduysa. Ya Öykü'nün Mert'e aşık olduğunu gidip Mert'e söylerse.

''Yüzün mü düştü senin ?'' dedi alayla.

''Nedenini tahmin edebiliyorum'' dedi pis pis sırıtarak.

''Napim ben şimdi ?'' dedi kaşlarını kaldırarak.

''İnsanlık yap mesela'' dedim ve devam ettim.

''İnsanlık yap ve kimseye söyleme'' dedim.

''Niye ?'' dedi Bora gülümseyerek tam bir GICIK işte boşa demiyorum.

''Ya çünkü Öykü'nün sırrı o yüzden paylaşman iyi değil yani o da öyle istiyodur'' dedim lafların hepsi birbirine girmişti.

''Ne istiyor ?'' dedi Bora gülerek.

''Kimseye söylememeni'' dedim.

''Neyi kimseye söylemiyormuş ?'' dedi Mert kaşları çatık bir şekilde odaya girip.

''Ya Öykü...''

Ne Bu Kitap Sevgisi ??Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin