#9#

173 22 24
                                    

''Ne!?'' dedi tam o sırada hizmetli kapıyı açtı.

''Hoşgeldiniz'' dedi gülümseyip içeri girdim.

''Aslı bizde tam yemeğe oturuyorduk hadi gelin ?'' dedi teyzem.

''Şey... benim ellerimi yıkamam lazım bide çantamı yukarı bırakıyım'' dedi Öykü.

''Tabi'' dedi teyzem Öykü'ye gülümseyerek Öykü kolumdan tutup çekiştirerek yukarı çıkardı. Bende onu odama götürdüm. Odaya girdiğimiz anda çantasını yatağıma fırlattı.

''Nasıl söylemessin ?'' dedi bana resmen ağlıycaktı. Hemde bunun için mi ? Saçma.

''Ya bak işin o kısmını unutmuştum tamam mı hem yoklar işte gitmiştir o hadi gel aşşağı inelim'' dedim ve kolundan tutup aşşağı indirdim. Cidden o da Bora da yoktu. Gitmişlerdi gerçektende. Bu benimde Öykü'nün de işine gelirdi zaten. Sorun yok. Sessizce masaya oturdum. Öykü'de yanıma.

''Eeee nasıl tanıştınız ? Aslı'cım üniversitenin ilk günü nasıldı ?'' dedi teyzem gülümseyerek önce Öykü'ye sonra bana baktı.

''Çok güzeldi. Arkadaş edinince daha güzel oldu'' dedim gülerek tanışmayı anlatmayı geçtim. Teyzeme ben Mert'lere bakarken yanıma geldi ve Mert'e aşık olduğunu söyleyince arkadaş olduk diyemezdim. Kesinlikle. Biz böyle konuşurken yemeklerimiz gelmişti. Öykü sakin olmaya çalışarak yemeğini yiyordu. Gerçekten ne var bu kadar heycanlanıcak ? Galiba aşık olmak böyle bişi. Bu durumu düşmek kötü mü ? İyi mi ? Karar veremedim. Biz yemeğimizi yerken bir anda Mert ve Bora karşımıza oturdu. Öykü'nün kolu titremeye başladı ve bana çarptı. Öykü'ye baktığım da Mert'e bakıyordu. Hemen biraz ona doğru yaklaştım.

''Napıyorsun ? Şunu yapmayı kes'' dedim laflarımla kendine gelince o da bana doğru yaklaştı.

''Heycanlanıyorum işte onunla hiç aynı ortamda bu kadar yakın olmamıştım resmen karşımda yemek yiyor. O burdayken ben doğru düzgün davranamam ki'' dedi.

''Ama o yapıyor halina bak umursuyor mu ?'' dedim Öykü yan gözle Mert'e baktı ama Mert yemeğinden başka bir şeye bakmıyordu. Öykü tekrar gözlerini bana çevirdi.

''Hayır'' şu an o kadar çok fısıldaşıyorduk ki.

''O zaman seni umursamayan biri için niye böyle davranıyorsun ki ?'' dedim şu an onu teselli etmeye çalışıyordum.

''Çünkü aşığım ama o değil'' dedi baya iyi söylemişti böyle bir şey söylemesini beklemiyordum.

''Peki'' dedim ve devam ettim ''Onu umursamamak sevmemek anlamına gelmez ki umursamayınca onu unutmuş olmuyorsun ? Sadece Bora ve teyzemin bunu fark etmesini engelliyorsun.'' dedim kaşlarını çattı.

''Teyzen ?'' dedi kaşlarını kaldırarak.

''Anlatırım şimdi umursamak var mı ?'' dedim.

''Hayır'' dedi kafasını iki yana sallayarak bende kafamı aşşağı yukarı sallayıp yemeğime geri döndünüyordum ki teyzem konuştu.

''Kızlar bişi mi oldu ?'' dedi tam cevap vericektim ki

''Y-yo.. H-hay-hayır yok bişi'' dedi Öykü verdiği cevap iyiydi ama kekelemeseydi.

''Mert bak Aslı ilk günden arkadaş edinmiş sen tanıyor musun bu güzel kızı ?'' dedi Öykü büyük bir hevesle Mert'e baktı Mert kafasını kaldırıp önce bana baktı. Öykü ona da bakıcağını anlayıp kafasını önüne eğip yemeğini yemeye başladı. Mert ona da baktı ''Hayır'' dedi sadece.

''Sahi adın ne senin ?'' dedi teyzem Öykü kafasını kaldırıp teyzeme gülümsedi.

''Öykü'' dedi sadece.

''Bende Selin canım tanıştığıma memnun oldum'' dedi teyzem de ona gülümseyerek.

''Bende'' dedi Öykü tekrar yemeğine döndüğünde bende yemeğimi yemeğe devam ettim.

''Sen Mert'i veya Bora'yı tanıyor musun ?'' dedi teyzem niye böyle bir soru sorduğuna anlam veremiyordum. Acaba konuştuklarımızı mı duydu ? Ondan mı böyle yapıyor ? İçimi telaş duygusu kaplamıştı.

''Hayır Bora'yı bu gün Aslı ile tanışınca tanıdım ama Mert'i ilk kez görüyorum.'' dedi yemeğini yerken.

''Aslında..'' dedi Bora Mert'e baktıktan sonra devam etti ''Neyse gereksiz bişi'' dedi ne olduğunu merak etmiştim. Hızlıca tabağımda son kalanları da yiyip Öykü'yle sofradan kalkıp odama gittik.

''Oyunculuğum iyi mi ?'' dedi odama girer girmez.

''Kekelemelerini saymasak evet, sayılır'' dedim o sırada gözü kitaplarıma takıldı.

''Vay be!'' dedi kocaman gözlerle.

''Bunların hepsini okudun mu ?'' dedi.

''Üç tanesi hariç hepsini'' dedim gururla ilk kez biri böyle bir tepki vermişti.

''Eee bişi konuşcaktık ?'' dedim kitaplardan bana döndü.

''Evet'' dedi ve yatağımın üstüne oturup bağdaş kurdu bende karşısına geçip bende bağdaş kurarak oturdum.

''Evet neyi anlatmamı istiyorsun ?'' dedim kollarımı bileklerimin birleştiği yere serbest bırakıp.

''Mert'le niye aynı evde yaşıyorsunuz ?'' dedi hemen, ilk sorunun Mert'le ilgili olucağını az çok tahmin ediyordum ve ona en başından anlatmaya başlamaya karar verdim.

''Bak benim anne ve babam biraz... umursamazlardı ve bir ay önce felan boşandılar ve ben annemle kaldım. Ayrılık süreçlerinde bir teyzem olduğunu öğrendim. Teyzem beni aramıştı. Sonra sürekli aramaya başladı. Bir gün üniversite için buraya onun yanına taşınabileciğimi söyeledi. Bende kabul ettim. Nedenini bilmesemde o evde pek kalmak istemiyordum. Sonra buraya taşındım. Kitaplarımı kimsenin ellenmesinden hoşlanmam. Sırrımla alakalı.'' dedim ona fırsat vermeden. Zaten durmuş sadece beni dinliyordu. Anlatmaya devam ettim ''O yüzden kitaplarımı kendim taşıyordum. Her yere sonra merdivenleri çıkarken bir tanesi yere düşüp yuvarlandı. Kutu açılıp içindeki kitaplarım etrafa yayıldı. Sinirden merdivene oturup ağlamaya başladım. Bora geldi tam o sırada. Kitaplarımı elliyordu ki izin vermedim. O da benimle dalga geçti. Sonra o gün akşam yemeğinde bir kuzenim olduğunu öğrendim. Ertesi günse en önemli kitaplarımdan birini kaybettim'' dedim o sırada gözümden yaş geldi. Öykü hemen gözümde ki yaşı sildi.

''Ağlama'' dedi bense anlatmaya devam ettim.

''O zaman da bulamayınca ağlamaya  başladım. Kimse dinlemiyordu beni'' dedim Öykü bana doğru yaklaşıp sarıldı.

''Ben dinlerim boşver sen takma o kitabın aynısından bir tane daha alırız'' dedi.

''Hayır önemli olan kitap değil önemli olan...''...

Ne Bu Kitap Sevgisi ??Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin