#38#

35 4 6
                                    

Öykü'den devam

Siyah kapüşonlu hırkamı alıp siyah tişörtün üstüne giydim. Altıma da siyah pantolon giymiştim. Saçlarımı açık bıraktım. Kapüşonumu kafama geçirip odamdan çıktım. Merdivenlerden indiğimde annem ve babam yemek yiyordu. Annem beni görünce şaşkın bir şekilde bana baktı. Sonuçta iki gündür odasından dahi çıkmayan kızı şuan da giyinmiş dışarı gidiyordu.

''Nereye tatlım ?'' dedi annem. Her zaman ki kibar ve narin sesi ile.

''Biraz dışarı çıkacağım, biraz hava alsam iyi olacak sanırım.'' dedim ve ona ufak bir tebessüm yolladım. Annemden geri koca bir gülümse aldığım da içimde mutluluk tohumları oluşmuştu.

''Geç kalırsam merak etmeyin, ben iyiyim.'' dedim ve anahtarlıktan anahtarımı alıp çıktım.

Arabama doğru yürürken aklıma Aslı gelmişti. Kim bilir nasıldı ? Kısa telefon görüşmesinden beri görüşmüyorduk. Saate baktığımda henüz erkendi. Önce bir yanına uğrasam iyi olur. Mert'i görme düşüncesi ne kadar gitmeme engel olsa da Aslı için gidebilirdim sanırım.

Arabamın yanına geldiğimde açtım ve bindim. Arabayı çalıştırıp sürmeye başladım. Mert'e olan duygularımla baş edebilirim ben...

Aslıların evin önüne geldiğimde arabamı park ederken Mert'in arabasını gördüm. O da park ediyordu. Arabayı park ettikten sonra indiğim de o da iniyordu. Normalde karşılaşmak istesem karşıma bir kez bile çıkmaz ama...

Kapıya doğru ilerlerken tam olarak yanımdan yürümeye başladı. Ona baktığım da öylece önüne bakıyordu. Onu biraz bile olsa görmek, yanımda olduğunu hissetmek kalbimin çok hızlı atmasına yetmişti maalesef ki.

''Aslı için mi geldin ?'' dediğinde kapının önüne gelmiştik. Cevap olarak sadece 'Evet' anlamında kafamı aşağı yukarı sallamayı tercih etmiştim. Elim zile doğru gitmişti ki Mert elimi tutup zile basmamı engelledi. Elimi tutmasının verdiği his tarif edilemez şekilde heyecan duygusu doluydu.

''Özür dilerim.'' dedi Mert. Hala elimi bırakmamıştı. Ne diyeceğimi bilemiyordum. Kafamda cümleleri toparlamaya çalıştım.

''Aslında özür dilenecek bir şey yok, sen her bir kızı öptüğünde platonik aşıklarına hesap vermek zorunda değilsin.'' dedim gülerek. Deli gibi gözüküyor olabilirim.

''Kapı önü konuşmak için iyi bir yer değil sanırım. Daha sonra bu konuyu konuşalım mı ? Mesela yarın ?'' dedi kaşlarını kaldırarak.

''Sanmıyorum. Sonuçta her şey ortada ve herkes istediğini yapmakta özgür.'' dedim kararlı bir şekilde. Mert bana doğru yaklaşmaya başladığın da bir kaç adım geri gittim. Biraz daha yaklaştı. Gerçekten çok yakındık.

''Yarın sana konum atacağım, konum attığım yerde seni bekleyeceğim. Karar senin...'' dedi ve biraz daha yaklaştı. Bir kaç adım daha geri gittim. Zile bastığın da normal davranmaya çalışarak kapının çabuk açılması için içimden dualar ediyordum.

Hizmetli kapıyı açtığında Mert son kez bana baktı ve içeri girdi. Kafamı kaldırıp gökyüzüne bakarak derin bir nefes aldım. Daha sonra içeri girdim. Hizmetliye bakıp gülümsedim.

''Aslı nerede acaba ?'' dedim gülümseyerek. Tam kadın bana cevap veriyordu ki arkadan başka bir ses duyuldu.

''Öykücüm.'' dedi Aslı'nın teyzesi. Bu kadını gerçekten seviyordum. Arkamı dönüp ona kocaman bir gülümseme gönderdim.

''Merhaba.'' dedim. Kollarını açıp gülümseyerek bana baktı. Gidip sarıldım.

''Aslı'ya mı baktın hayatım ?'' dedi ayrıldığımız da. Kafamı 'Evet' anlamında aşağı yukarı salladım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 23, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ne Bu Kitap Sevgisi ??Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin